Belçika yasalarını çiğnedi

Yurt Dışı Haberleri —

Kürt televizyonlarına yönelik polis baskınına ilişkin açıklama

Kürt televizyonlarına yönelik polis baskınına ilişkin açıklama

  • Fransa’nın talebiyle Belçika tarafından Kürt televizyonlarına karşı vahşice gerçekleştirilen baskına karşı avukatlar harekete geçiyor. Avukat Jan Fermon, Belçika’nın PKK kararına rağmen yapılan bu baskının kabul edilemez olduğunu belirtti.
  • Televizyonların avukatlığını üstlenen eski Belçika Adalet Bakanı Johan Vande Lanotte ise “Yapılan kesinlikle bir tacizdir. Belçika Adalet Bakanlığı neden bu şekilde davranıldığını kesinlikle açıklamak zorundadır” dedi.
  • Avrupa Parlamentosu onursal üyesi Jurgen Klute ise “Eğer Avrupa Parlamentosu kendilerine güvenilmesini istiyorlarsa AB üyesi Belçika’da dün yaşananların hesabını vermelidir. Belçika da açıklama yapmak zorundadır” diye konuştu.

EREM KANSOY/BRÜKSEL

Belçika’daki Kürt basın kuruluşları Medya Haber ve Stêrk Tv stüdyolarına Fransa’nın talebiyle yapılan korsanvari baskına ilişkin televizyon avukatları harekete geçti. 23 Nisan saat 01.30’da yapılan ve 4 saat süren baskın ardından televizyon binasına giderek basın açıklaması yapan avukatlar hukuki girişimlere başlayacaklarını da duyurdu.

Gazetemize konuşan Belçikalı avukat Fien Schreurs, “Polisler, Türkçe ve Kürtçe yayın yapan televizyon prodüksiyon binasına geceyarısı baskın düzenledi. Bu baskını adeta burayı istila eder gibi gerçekleştirdiler. Bina ve çalışanlara ait birçok eşyaya aşırı derecede zarar verdiler. Gazetecilerin laptop ve daha birçok ekipmanını kaçırdılar, binanın iletişim hatlarını da kestiler. Yapılanlara ilişkin yasal süreci başlatıyoruz” dedi.

 

 

Aynı bina, aynı polis

Avukat Jan Fermon ise “İlk kez 1996’da Belçika polisi tarafından baskına uğrayan Kürt televizyonu, onca yılın ardından yine Belçika polisi tarafından basıldı. Aynı binaya hunharca baskın düzenledi; bina ve içinde bulunan eşyalara ağır zarar verildi” dedi.

Yeniden başa döndük!

Belçika Mahkemesi’nin 2020’de “PKK terör örgütü değildir” kararı verdiğini hatırlatan Avukat Fermon, “Bu kararda ‘PKK çalışanları veya organizasyonları da hiçbir şekilde terör aktivitesi kapsamında değerlendirilemez’ ibaresi vardır. Fakat bugün yapılanların ardından yeniden başa döndüğümüzü görüyoruz” diyerek tepki gösterdi.

Karara rağmen basıldı

Belçika’nın Fransa’nın baskın talebini reddetme hakkına sahip olduğunun altını çizen Fermon, “Belçika Yüksek Mahkemesi’nin kararına göre, Kurdistan İşçi Partisi organizasyonlarına yönelik bu muamele yasa dışıdır, fakat bu baskını yine de gerçekleştirdiler. Avukatlar olarak bizler bu yapılanlara karşı mahkemeye başvuracağız, yasal süreci başlatacağız. Belçika Yüksek Mahkemesi’nin aldığı kararı da hatırlatacağız” diye konuştu.

 

Belçika eski Adalet Bakanı Johan Vande Lanotte

 

Polis vahşice saldırdı

Belçika eski Adalet Bakanı Johan Vande Lanotte de Kürt televizyonlarının savunmasını üstleneceğini duyurdu. Johan Vande Lanotte, “Fransız yargısının, ‘terörizm finansmanı’ gerekçesiyle baskın talebinde bulunduğunu öğrendik. Belçika polisi, gece yarısı binaya girdi. Arama izinleri vardı fakat bu aramayı yapma yöntemleri tamamıyla insanlık dışı bir şekilde oldu. Buradaki birçok eşyaya zarar verdiler. Güvenlik elemanını kelepçelediler. Kendilerine kapıların anahtarlarının verilmesi önerilse de bunu kabul etmeyip maddi hasar vermeyi tercih ettiler. Bu davranışlar kesinlikle çok vahşice” dedi.

Adalet Bakanlığı açıklamalı

Eski Adalet Bakanı, “Belçika Adalet Bakanlığı neden bu şekilde davranıldığını kesinlikle açıklamak zorundadır” diyerek ekledi: “Televizyonların polis tarafından vahşice baskınlara uğraması yanılmıyorsam 3-4 kez gerçekleşti. Bu baskınların hiçbir sonucu da olmadı. Bu yapılan kesinlikle bir tacizdir.”

Suç duyurusunda bulunulacak

Belçika makamlarının Fransız savcılığının talebini reddetme yetkisi olduğunun da altını çizen Johan Vande Lanotte, “Reddetmiyorlarsa da en azından insancıl bir şekilde yapabilirlerdi” diyerek ilk olarak atacakları adımları şöyle sıraladı: “Belçika savcılığına başvuruda bulunup buradan alınan eşyaların geri verilmesini talep edeceğiz. Öncelikle bunu yapacağız. Ayrıca yapılan bu baskına ilişkin polis hakkında şikayetçi olacağız. Evet polis arama yapabilir fakat bu şekilde bir arama yapma hakkına sahip değil.”

 

* * *

AB ve AP hesabını vermeli

Avrupa Parlamentosu onursal üyesi Jurgen Klute de baskını protesto için televizyon binasını ziyaret edenler arasındaydı. Klute gazetemize şöyle konuştu: “Avrupa Birliği ifade özgürlüğünü savunuyor, insan haklarını savunuyor, özgürlükleri savunuyor, azınlıkların haklarını savunuyor. Hollanda, Belçika, Almanya, Fransa, Danimarka ve daha birçok Avrupa ülkesinde Kürtler yaşıyor fakat Suriye’de, Irak’ta, İran’da, Türkiye’de olduğu gibi Kürtlerin insan hakları Avrupa’da da çiğneniyor. Avrupa Birliği dün gece burada yaşananların hesabını vermelidir. Umarın Avrupa Parlamentosu ve seçimlerin yaklaştığı Belçika otoriterleri de burada yaşananların hesabını verecektir. Neden bu boyutta bir saldırı gerçekleştirdiklerini söylemeliler. Eğer Avrupa Parlamentosu kendilerine güvenilmesini istiyorlarsa AB üyesi Belçika’da dün yaşananların hesabını vermelidir.”

 

* * *

Die Linke Milletvekili Ferat Koçak

Rüzgar Ankara’dan esiyor

Berlin eyalet parlamentosu Die Linke Milletvekili Ferat Koçak: Öncelikle Bozkurtlu Türk faşistleri, aralarında çocukların da bulunduğu Kürt ailelere yönelik organize saldırılar düzenledi. Daha sonra Belçika polisi bir Kürt televizyon kanalına baskın düzenleyerek tahrip etti. Rüzgar muhtemelen Ankara'dan esiyor!

Özlem Alev Demirel

Utanç verici

AB-Türkiye Karma Parlamento Komisyonu başkan yardımcısı Özlem Alev Demirel: Belçika devletinin basın özgürlüğüne bu kadar müdahale etmesi utanç verici. Belçika hükümeti açıklama yapmalı. Erdoğan rejimi, birkaç hafta önce yapılan yerel seçimlerde haklı olarak büyük bir yenilgiye uğradı ve şimdi de terörle mücadele adı altında intikam kampanyasıyla muhalefetin bazı kesimlerini susturmaya çalışıyor. Türkiye’deki gazetecilerin de derhal serbest bırakılmasını ve AB’den buna ilişkin girişimlerde bulunulmasını talep ediyorum.

 

 

Belçika açıklamalı

Avrupa Sol Parti (European Left):Bu baskınlar, yalnızca özgür basın ilkelerini baltalamakla kalmıyor, aynı zamanda temel Avrupa ve Belçika yasallarını da ihlal ediyor. Baskınların zamanlaması, Kürtlerin sesini bastırmak için hükümetler arası işbirliği konusunda ciddi endişelere yol açıyor. Baskınlardan etkilenen gazeteciler ve medya kuruluşlarıyla dayanışma içindeyiz. Tüm Avrupa siyasi kurumlarını ve basın kuruluşlarını bu baskını kınamaya çağırıyoruz. Ayrıca Belçika yetkililerinden bu haksız uygulamalara ilişkin kapsamlı bir açıklama, hesap bekliyoruz.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.