- AKP-MHP cephesi ve Altılı masa başa baş gidiyor gibi. Burada gündeme HDP ve Üçüncü Yol güçleri giriyor. Üçüncü Yol güçleri her hal ve şartta belirleyici olacaktır.
- Değişimin sadece seçimlerle olacağını düşünmek bizi yanıltır ve yenilgiye götürür. Değişimin daha hızlı ve kalıcı olması için tüm demokrasi güçlerinin harekete geçirilmesi şarttır.
Türkiye kaçınılmaz bir değişim sürecine girmiş bulunuyor. AKP-MHP diktası ne yaparsa yapsın, bu değişimi engelleyemeyecek hatta bu değişim rüzgarı önünde kurumuş yapraklar gibi, süprüntü gibi dağılıp gidecektir. İktidarın bu kadar pervasızlaşması, bazen akıl-mantık kurallarını zorlayan bir vurgun-soygun sistemini ayakta tutabilmek için her türlü oyuna başvurması da bu kaybetme korkusundandır.
Türkiye’de sistem bu kadar tıkanmışken, dünyanın egemen sistemi daha iyi durumda değildir. Emperyalistlerin tek kutuplu dünya palavraları çoktan dağıldı. Emperyalist kutuplar arası çekişmeler ve rekabet yaygın deyişle dünyayı barut fıçısına çevirdi. Krizin sadece bir bölgeyle sınırlı olmadığı, her an her yere sıçrayabileceği, Ukrayna’dan sonra Taiwan odaklı gelişmeler ile daha iyi anlaşıldı. Emperyalist-kapitalist sistemin savaş olmadan ayakta kalamayacağı bir kez daha görüldü. Daha savaş başlamadan, savaş ihtimalinin gündeme gelmesiyle birlikte savaş havası her yere egemen oldu.
Gene filler tepişirken çimenler mi ezilecek yoksa emperyalistlerin çelişki ve çatışmalarından yararlanan ezilenler özgürlüklerini mi kazanacak? Her iki ihtimal de vardır ama bu her zamanki gibi ezilenlerin mücadelesine bağlıdır.
Birinci ve ikinci paylaşım savaşları dörder sene sürdü. Ama genelde Üçüncü dünya savaşı denen dönem çok daha uzun sürecek ve kısa sürede galip-mağlup belli olmayacak gibi. Ayrıca daha önceki paylaşım savaşları esas olarak Avrupa’da yapılmıştı. Yeni paylaşım savaşının ise mayın tarlasına dönmüş durumdaki dünyada her an, her yere sıçrayabileceği görülüyor.
Böyle bir dünyada ezilenler yaşanılan çelişkileri doğru değerlendirebilirse, yaşama ve savaşa doğru müdahale edebilirse mutlaka kazanacaklar ve yaşamlarını özgürleştireceklerdir.
AKP-MHP diktatörlüğü ne kadar zayıflarsa zayıflasın kendiliğinden yıkılıp gitmeyecektir. Bütün toplumsal muhalefetin somut bir hedefte birleşmesi şarttır. Bu birleşme resmi protokollerle-törenlerle ve davulla zurnayla ilan ederek olmayabilir.
AKP-MHP cephesi ve Altılı masa başa baş gidiyor gibi. Burada gündeme HDP ve Üçüncü Yol güçleri giriyor. Üçüncü Yol güçleri her hal ve şartta belirleyici olacaktır. Aslında 7 Haziran 2015 seçimlerinde ve ondan sonraki her seçimde AKP-MHP kaybetti ama fiilen iktidarı bırakmadı. Bunda muhalefet partilerinin HDP’ye karşı AKP yanında saf tutması belirleyici oldu. Önümüzdeki dönemde de bu tutum devam ederse yani değişimin önü gene zorbalıkla tıkanırsa Türkiye de kanlı çatışmaların ve kargaşanın içine yuvarlanacaktır. Daha şimdiden siyasi gerginlik her alanda görülmektedir.
Değişimin sadece seçimlerle olacağını düşünmek bizi yanıltır ve yenilgiye götürür. Değişimin daha hızlı ve kalıcı olması için tüm demokrasi güçlerinin harekete geçirilmesi şarttır. Seçimler ne zaman yapılırsa yapılsın, iktidar çetesinin her türlü saldırısına karşı halkı savunmak ve yeni kazanımlar için topluca atağa geçmek için beklenecek bir zaman yoktur. Görülüyor ki, demokratikleşme protokol ve pazarlıklarla değil, öncelikle değişim dinamiklerini harekete geçirmekle ve halkların talebini fiili duruma çevirmekle olur.
HDP’nin bu hafta sonunda Amed ve İstanbul’da gerçekleştireceği “Çözüm de bizde mücadele de; direnerek kazanma geleneği de bizde gelecek de! Haydi şimdi miting zamanı. #6Amed7İstanbul” eylemleri bu nedenle önemlidir ve yeni bir dönemin başlangıcının işaret fişeği olacaktır.
İktidardan ve diğer muhalif partilerden şikayet etmek yerine, değişim isteyen ezilenlerin tüm toplumsal gücünü harekete geçirmeden hiçbir gelişme sağlanamaz. Tüm ezilenlerin barış içinde, eşit ve özgür yaşamının temelini atmak ancak böyle mümkün olur.
paylaş
Suat BOZKUŞ yazıları
Seçimlerin aritmetiği
6 Mayıs
Seçimler ve sonrası
29 Nisan
Seçimlere çeyrek kala
22 Nisan
Seçimler ve ikinci yüzyıl
15 Nisan
Robot adaylar ve partiler
1 Nisan
Newroz’dan seçimlere
25 Mart
Parayı veren düdüğü çalıyor
11 Mart
Yıkım, talan ve ganimet
25 Şubat
Çifte felaket üstüne OHAL
11 Şubat
Tecride son, Öcalan’a özgürlük!
4 Şubat
Tecrit ve seçimler
28 Ocak
Seçim dönemi
21 Ocak
Seçimler ve HDP
14 Ocak
İkinci Paris Katliamı
2 Ocak
Erdoğan’ın ustalık devri
23 Aralık
Öcalan ve siyaset mühendisliği
17 Aralık
ŞOK ŞOK ŞOK
10 Aralık