119 gündür açlık grevindeler

PKK - PAJK - Cezaevi

PKK - PAJK - Cezaevi

  • Türk cezaevlerindeki PKK ve PAJK'lı tutsakların, dönüşümlü açlık grevi 5'inci ayına giriyor. Tutsakların, 31 Mart'tan sonra yeni bir karar vermesi bekleniyor.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın kardeşi Mehmet Öcalan, devletin kendi yasalarına uyaraka İmralı kapılarını açmasını isteyerek, "Devlet  muhatabıyla oturup bu sorunu diyalog ve müzakereyle çözmeli" dedi.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan, 25 yıldır İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde ağır tecrit koşulları altında rehin tutuluyor. Mutlak tecridin devam ettiği İmralı Adası’nda, Abdullah Öcalan ile Ömer Hayri Konar, Veysi Aktaş ve Hamili Yıldırım’dan üç yıldır haber alınamıyor. İmralı Cezaevi’nde devam eden tecrit durumunun son bulması için hukukçuların tüm başvuruları yanıtsız bırakılıyor. "Abdullah Öcalan’a Özgürlük, Kürt Sorununa Çözüm" şiarıyla 10 Ekim 2023'te dünya genelinde 74 merkezde yapılan eşzamanlı açıklamalarla kampanya başlatıldı.

Türk cezaevlerindeki PKK ve PAJK'lı tutsakların da kampanya kapsamında 27 Kasım'da başlattığı dönüşümlü açlık grevi 119. günde. Tutsaklar adına Deniz Kaya tarafından 12 Şubat’ta yapılan açıklamada, "Seçim sonrasına kadar Önderliğimiz üzerindeki tecridin devam etmesi halinde eylemimizi bir üst aşamaya taşıyacağımızı ve sonuç alana dek sürdüreceğimizi kamuoyuna ilan ediyoruz" denilmişti.

Açlık grevi eylemine hasta, yaşlı ve cezasının bitimine iki yıl kalmış olan tutsaklar dahil edilmiyor. Ayrıca, dış temsilciliklere, insan hakları kurumlarına, medya temsilciliklerine, siyasi parti ve sivil toplum örgütlerine mektuplar yazan tutsaklar, Adalet Bakanlığına İmralı’daki tecridi hatırlatan dilekçeler de gönderiyor. İmralı’ya sevk talebinde bulunan tutsaklar, CPT’ye ihmal ettiği sorumluluğunu tekrar hatırlatıyor. Tutsaklar, mahkemelerde de tecridi kınayıp teşhir ediyor.

Açlık grevinden dolayı tutsaklar üzerindeki baskılar artıyor, disiplin ve hücre cezaları veriliyor; dilekçe ve mektuplarına el konuluyor ya da sansürlenerek gönderiliyor.

Tutsak yakınları öncülüğündeki Adalet Nöbeti de 7 kentte devam ediyor.

Kimsenin haberi yok

Abdullah Öcalan ile  25 Mart 2021'de 3-4 dakikadan sonra kesilen son telefon görüşmesini yapan kardeşi Mehmet Öcalan, MA'ya şunları söyledi: “O günden sonra bir daha Başkan ve üç arkadaştan haber alınmıyor. Sağlar mı, değiller mi? kimsenin haberi yok. Başkan sıradan bir insan değil. Kürt halkının ‘Önder' olarak gördüğü bir insan. Bu nedenle devletin de kendi yasalarına uyması lazım. Başkan ile görüşmelerin gerçekleştirilmesi ve Kürt sorununun demokratik bir şekilde çözülmesi gerekiyor. Bu tecridin hukukla, insanlıkla ve ahlakla alakası yok. Bu kabul edilecek bir durum değil. Bu tecridi hiçbir şeyle açıklayamıyoruz.”

Tutsakları desteklemeliyiz

Tutsakların bu durumu protesto etmek için açlık grevi eylemlerine başvurmak zorunda kaldığını hatırlatan Mehmet Öcalan, "Tutsaklar büyük bir iradeyle demokratik tepkilerini göstermek için eylemlerini sürdürüyor. Aynı şekilde tutsak aileleri de buna karşı Kurdistan ve Türkiye metropollerinde bu duruma karşı Adalet Nöbeti eylemlerini sürdürüyor. Tutsakların eylemini sahiplenmek hepimizin görevi” şeklinde konuştu. 

Devlet muhatabıyla otursun

Devletin savaş politikalarıyla Kürt halkını yok etmeye çalıştığını kaydeden Mehmet Öcalan, şöyle devam etti: "Katletmekle Kürt halkı yok olmaz, Kürt sorunu ve Ortadoğu’daki sorunlar çözülmez. Kürt sorunu demokratik yollardan çözülürse Kürtler de Türkler de Ortadoğu’daki tüm halklar da refaha kavuşur. Kürt sorununun çözümü için muhatap Başkan’dır. Bu nedenle devletin muhatabıyla oturup bu sorunu diyalog ve müzakereyle çözmesi gerekiyor. Devlet, kendi yasalarına uyarak İmralı kapılarını açmalı.” RIHA

 

* * * 

Dört tutsağa haber davası

Bafra T Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde yaşanan hak ihlalleriyle ilgili çıkan haberler nedeniyle dört tutsak hakkında “Örgüt üyeliği”nden dava açıldı.

Samsun Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Serbest Süleyman, Ercan Yakut, Lezhat Değirmenci ve Mehmet Yıldırım isimli tutsaklar hakkında soruşturma başlatıldı. Soruşturma devam ederken bu isimlerden Lezhat Değirmenci ve Mehmet Yıldırım cezalarının infazını tamamladıkları için tahliye olsa da dört isim hakkında “Örgüt üyeliği” suçlamasıyla iddianame hazırlandı. Samsun 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianameyle dört ismin 7 yıldan 15 yıla kadar hapsi isteniyor.

 

* * * 

Hasta tutsağa su verilmiyor

Sürgün edildikten sonra hücreye alınan hasta tutsak İsmail Tüzün’e su bile verilmiyor. 

Kürkçüler F Tipi Cezaevi’nden istemi dışında Kırşehir Yüksek Güvenlikli Cezaevi’ne sevk edilen hasta tutsak İsmail Tüzün, iki haftadır hücrede tutuluyor. Sevk sırasında çıplak arama ve ağız içi arama dayatmasını kabul etmediği için darp edilerek hücreye alınan İsmail Tüzün’ün su ihtiyacı da karşılanmıyor. Ailesine bilgil veren Tüzün, idare ve gardiyanların dayatmasını kabul etmediği için 13 gündür hücrede tutulduğunu ve sadece bir saat havalandırmaya çıkartıldığını aktardı. 24 saat gözetlendiğini dile getiren Tüzün, “Her saat başı gelip beni kontrol ediyorlar. Su vermiyorlar. İçme suyunu da ben kantinden satın alıyorum. Sürekli olarak hücreye baskın yapılarak kıyafetlerim dağıtılıyor. Cezaevi müdürü, ‘Bu senin son noktandır. Buradan öteye gidebileceğin bir yer yok’ diyor. Sürekli baskı uyguluyorlar” dedi.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.