671 çocuk çalıştırılırken katledildi

İSİG, Çocuk İşçilik Raporu

İSİG, Çocuk İşçilik Raporu

  • İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi'nin (İSİG), paylaştığı Çocuk İşçilik Raporu'na göre; son 11 yılda en az 671 çocuk çalıştırılırken iş cinayetlerine kurban verildi.

Çocuklar, staj adı altında çalıştırıldıkları yerlerde yaşamını yitiriyor. MESEM’ler marifetiyle çocukların çalıştırılması ve emeklerinin sömürülmesi meşrulaştırılıyor.

Türk Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2016'da kurduğu Mesleki Eğitim Merkezleri (MESEM), çocuk işçiliği ve son günlerde artan ölümler, yaralanmalar nedeniyle gündeme geldi. Eğitim-Sen Genel Başkanı Kemal Irmak’ın açıklamalarına göre; Eylül'den bu yana MESEM’lerde çalıştırılan 8 öğrenci hayatını kaybetti. 6 Aralık 2023'te Konya'nın Ereğli ilçesinde şeker fabrikasında 17 yaşındaki stajyer öğrenci çökertme havuzuna düşerek hayatını kaybetmişti. 17 yaşındaki Ömer Çakar, 21 Aralık 2023’te Amed’de staj yaparken klima montajı için götürüldüğü Oto Galericiler sitesinde, çatı katından düşerek yaşamını yitirmişti. Geçtiğimiz günlerde de İstanbul Büyükçekmece'de meslek lisesi öğrencisi olan 14 yaşındaki Arda Tonbul’un başı makineye sıkıştı. Ağır yaralanan Arda, kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi. Kütahya Mesleki Eğitim Merkezi İç Mekân Mobilya Teknolojisi Dalı 9’uncu sınıf öğrencisi 15 yaşındaki Erol Can Yavuz ise 23 Ocak'ta Kütahya Yeni Sanayi Sitesi'nde, staj yaptığı mobilya atölyesinde, üzerine sunta blokların devrilmesi sonucu hayatını kaybetti.

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG) tarafından SGK ve İSİG verilerinden derlenen bilgilere göre; AKP hükümeti döneminde (2002-2023) en az 931 çocuk iş cinayetleri sonucu yaşamını yitirdi. Fakat bunlar sadece saptanabilen çocuk işçi cinayetleri. İSİG verilerine göre 2022 yılında iş cinayetlerinde 14 yaş ve altı 27 çocuk işçi, 15-17 yaş arası 37 çocuk işçi olmak üzere 64 çocuk işçi yaşamını yitirdi. 2023'te 14 yaş ve altı 22 çocuk işçi, 15-17 yaş arası 32 çocuk işçi olmak üzere 54 çocuk işçi iş cinayetleri sonucu yaşamını yitirdi.

Arda ve Erol Can'a adadı

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi'nin (İSİG), dün de Çocuk İşçilik Raporu'nu açıkladı. Raporunu Arda Tonbul ve  Erol Can Yavuz'a adayan İSİG, "2013-2023 yılları döneminde en az 671 çocuk işçi hayatını kaybetti" dedi. MESEM kapsamındaki 1,5 milyon öğrencinin yaklaşık 300 bininin 18 yaşın altında olduğunu hatırlatan İSİG, şöyle devam etti: "Çocuk işçilik, ‘bir gün okulda dört gün işyerinde eğitim alma’ uygulamasıyla meşrulaştırılıyor. MESEM’lerde yoğunlaşan çocuk işçiliğin nesnel zeminini yoksulluk oluşturmaktadır. Türkiye’de zaten binlerce çocuk, aileleri geçinemediği için çalışmak zorundaydı. Bazen yazın çırak olarak bazen okul sonrası atölyeye giderek bazen de okulu bırakarak çalışıyorlardı. Eylül 2021'den itibaren ise derinleştirilen yoksullaştırma politikalarıyla her yaştan insan hızla ücretliler ordusuna katıldı."

 

 

MESEM’in kuruluşu

Mesleki eğitim adı altında öğrencileri sömüren, hayatlarını tehlikeye atan Türk Milli Eğitim Bakanlığı Mesleki Eğitim Merkezleri (MESEM), ortaöğretim kademesinde bulunan meslek okulları olarak 9 Aralık 2016’de Resmi Gazete'de yayımlanan kararla kuruldu. Çıraklık eğitimi, örgün ve zorunlu eğitim kapsamına alınan MESEM’lerin amacı, “Çırak öğrencilerin ahilik kültüründen gelen usta çırak ilişkisiyle mesleklerini işbaşında öğrenmeleri” olarak açıklandı. MESEM’de dört yıl eğitim alan öğrenciler, haftada bir gün okulda teorik eğitim, dört gün işletmelerde pratik eğitim alıyor. Türk Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), çırak öğrencilere asgari ücretin yüzde 30’u, kalfa öğrencilere ise asgari ücretin yüzde 50’si oranında ödeme yapıyor. Aralık 2021'de 3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanunu’nda yapılan değişikliklerle MESEM’lerin yaygınlaştırılması ve meslek lisesi öğrencilerinin işletmelerde ucuz iş gücü olarak çalıştırılmasının önü açıldı. Öğrenciler ve aileleri, afiş ve ilanlarla mesleki eğitim merkezlerine yönlendirilmeye başlandı. Staj adı altında sömürülen öğrenciler için MEB hiçbir adım atmıyor. MESEM’le birlikte 14-17 yaş arası, ücretli emek olarak kullanılmaması gereken çocukların çalışması meşrulaştırılıyor. İktidarın ilk olarak 1 milyon civarında bir hedefle ilerlediği MESEM’lerde, öğrenci sayısı 1,5 milyona çıktı.

MESEM’in öğrencilere reklamı

MEB’in sitesinde ise MESEM’in avantajları başlığı altında şu ifadeler yer alıyor:

* Ortaokulu bitirenlere zorunlu lise eğitimini mesleki eğitim merkezlerinde tamamlayabilme fırsatı

* 9. sınıftan itibaren iş kazaları, meslek hastalıklarına karşı sigorta

* 9, 10 ve 11. sınıf öğrencilerine asgari ücretin en az yüzde 30'u  

* 12. sınıftaki kalfalara asgari ücretin en az yarısı kadar maaş imkânı.

İşsizlik Fonu kullanılıyor

MESEM’de stajyer olan öğrencilere verilen ücret, işsizler için kullanılması gereken İşsizlik Sigortası Fonu’ndan tarafından karşılanırken iş kazası ve meslek hastalığı sigorta primi de okul tarafından ödeniyor. İşverenin isterse ayrıca sigorta primi ödeyebildiği bu sistemde işyerleri öğrencileri sömürüyor. Öte yandan ekonomik krizle beraber öğrencilere seçenek gibi sunulan meslek liselerinde durum beklendiği gibi olmuyor. Meslek liselerine devam eden öğrencilerin birçoğunun yoksul, emekçi ailelerin çocukları olduğu, okul masraflarının ciddi bir yük haline geldiği bu dönemde, öğrencilerin örgün eğitimin dışına çıkarak meslek sahibi olması ve para kazanması durumu yansıtılanın dışında olumsuzluklar yaratıyor. Öğrencilere asgari ücretin ‘en az’ yüzde 30’unun verileceği söylense de birçok öğrenci ücret alamıyor.