‘Bir ah çekerim, Mansur ‘Ene’l- Hak’ olur’


Bir ah çekerim, deli gönül del’olur
Bir ah çekerim, Mansur berdar olur
Ve bir ah çekerim, Mansur “Ene’l- Hak“ olur.“
Baba Tahirê Uryan, yaşadıklarını kuşaktan kuşağa gelenekleri ile sözlü bir şekilde aktaran bir halkın şairi ve filozofu. Yaşadığı dönemin resmi islam söylemiyle birlikte, egemenlerin şekillendirdiği tarih yazınına karşı, batıni bir isyanın kalemşörü ve ezilenlerin cephesinden biriken bilincin dışa vurumu. Yazdıklarıyla kendinden önceki ve yaşadığı çağın kültürel birikimini ortaya koyan Baba Tahir Dubeytleriyle, bağrından çıktığı Kürt halkının ve o dönemde ezilen diğer halkların sesi durumunda. Baba Tahir, düşünceleriyle Ömer Hayyam, Hacı Bektaşı Veli, Yunus Emre, Mevlana Celalettini Rumi, Ehmede Xanî, Melayê Cizirî, Cegerxwîn başta olmak üzere birçok düşünüre ilham kaynağı da olur. Böylesi derinliği olan ve günümüzde de eserleri pek fazla bilinmeyen Baba Tahir’e, Mezopotamya Kültür Merkezi(MKM) Dîwan-a Dubeytî projesi ile sahip çıkıyor. Baba Tahir’in rubailerini bir araya getirerek ezgilere dönüştüren MKM, tarihin unutturmaya çalıştığı Baba Tahir’i yeniden ezilen halkların duygu ve düşünce dünyasına taşıyor.
Daha önce de Kürdistan’da çeşitli illerinde gösterimlerini sunan projenin İstanbul’daki ilk konseri 22 Ekim Cumartesi günü gerçekleştirilecek. Projenin organizatörlerinden Serhat Kural, Dîwan-a Dubeytî’in MKM’nin farklı sanat dallarında eserler veren yedi sanatçının oluşturduğunu belirterek, projenin 13 bestenin yaratımıyla ortaya çıktığını söylüyor. Baba Tahir’in rubailerinin yedi aylık bir repertuar çalışmasıyla oluşturduklarını belirten Kural, konsept ve kompozisyon olarak rubailerin birbirini tamamlayan bir bütünselliğe sahip olduğunu ifade ediyor.
Tarihimizin farkında değiliz
Kürt tarihinin sözlü bir geleneğe sahip olduğunu, yazılı olarak eserler veren düşünürlerin sayısının oldukça az olduğunu ifade eden Kural, “Ancak yazılı olan tarihimizin de yeterince farkında değiliz. Köklü ve kadim bir tarihe sahibiz. Günümüz biraz tarihte saklı, tarihte günümüzde. Bu perspektiften yola çıkarak tarihimize sahip çıkmalı, bilmediğimiz düşünürlerimizi araştırmalıyız ve sahiplenmeliyiz. İşte Baba Tahir de bu değerlerin en başında gelen düşünürlerimizden biri. Çok az kişi tarafından tanınan Baba Tahir, kendi döneminin en derin şairleri arasında yer alır“ diyerek sözlerini sürdürüyor.
O bir anlam deryası
Baba Tahir -ê Uryan’ın kendisinden sonra birçok ünlü düşünürü etkilediğine dikkat çeken Kural, bu kadar büyük düşünüre ilham kaynağı olmuş bir filozofun günümüzde çok fazla bilinmiyor olması gerçeğinden yola çıkarak, onu toplumla buluşturmayı amaçladıklarını belirtiyor. Kural, kendi coğrafyamızda kendi öz kültürümüzü yaşamanın önünde ciddi engellerin olduğu bir süreçte yol gösterici olacak değerleri unutmanın kabul edilemeyeceğini de vurguluyor. Sözlerini sürdüren Kural, “Biz unutulmuş bir Kürt şahsiyetinin tanıtılması, ondaki cevherin daha fazla farkına varılmasını sağlayarak Kürt edebiyatı ve sanatı üzerindeki etkilerini yeniden var etmek istedik. Bu çalışma süreci içinde öğrendiğimiz şeyler bizi çok heyecanlandırdı. Girdiğimiz anlam deryası içinde Baba Tahir’i anlama çabası bizi oldukça geliştirdi“ diyor.
Kürt müziğine yeni besteler
Proje yürütücülerinden Zelal Gökçe de, Baba Tahire Uryan’ın şiirlerinden beste yapmak, yeni bir esere dönüştürmek ve bunu da halkla paylaşmanın oldukça sevindirici bir gelişme olduğunu vurgulayarak, “Umarım Kürt kurumları bu projeye bu anlamda sahip çıkar ve bizde bir nebze olsa Baba Tahir gibi değerli bir Kürt şairin tanıtılmasına katkı sunarız“ diyor. Projede aktif bir şekilde yer alan diğer bir MKM sanatçısı da Nurcan Değirmenci. Bu çalışmayla Kürt müziği repertuarına, hem anlam derinliği hem de bu anlam derinliği içinde kendine has bir melodiye sahip olan eserleri kazandırdıklarını kaydeden Değirmenci, bu eserlerle aynı zamanda Baba Tahir’e olan duygularını dile getirdiklerini vurguluyor. Aynı zamanda müzik ve dansında birlikte sergilendiği çalışmada, çok sayıda MKM sanatçı da yer alıyor.
Direnişçi ruh
Baba Tahirê Uryan, X. yüzyıl sonları ile XI. yüzyıl başlarında yaşamıştır. İlk Kürt şairlerinden biri olan Baba Tahir eserlerini Kürtçe’nin Lur lehçesiyle yazar. Baba Tahir hem döneminin hem de islam öncesi Kürt edebiyat ve inancının da temsilcisidir. Bir „sır inancı“ olan ve Zerdüşti kaynaktan gelen Ehl-i Haq inancına sahiptir. Arap islam ordularının Kürt coğrafyasına saldırı ve istilasıyla oluşan durum karşısında yazdığı beyitlerinde hep kendi öz kültürünü savundu. Direnişçi bir ruha sahip olan Baba Tahir, kendinden sonra gelen önemli düşünce ekollerinin ilham kaynağı oldu. Özellikle Alevi inancı üzerinde önemli etkileri olan Baba Tahir’in Divanı, 1927’de Tahran’da Farsça’ya , 1989’da Türkçe’ye çevrildi.
ÖNDER ELALDI
