‘Kirliliğin karşısında durmak için...’

Haberleri —

Frankfurt Mezopotamya Kültür Merkezi (MKM), Kürdistan Öğrenciler Birliği (YXK) ve Filmforum Höchst tarafından düzenlenen 5. Kürt Film Festivali kapsamında Cuma ve Cumartesi 5 uzun metrajlı, 3 kısa film ve 2 de belgesel gösterildi. Cuma akşamı gösterilen Taşlaşan Vicdanlar ve Aziz Çapkurt yönetmenliğindeki Dayê Dibe Aşitî dokümantasyonları izleyicileri duygulandırdı. Gösterimden sonra izleyicilerin sorularını yanıtlayan Çapkurt, annelerin gerçekliğini yansıtmayı amaçladığını belirterek festivali düzenleyenlere teşekkür etti.
Daha sonra gösterilen ve JİTEM’i konu alan Umur Hozatlı’nın ‘Kayıp Özgürlük’ filmi yoğun ilgi gördü. Filmde uzun işkence sahneleri rahatsız ettiği için kimi izleyici filmi sonuna kadar izlemeden salondan çıktı. ‘Kayıp Özgürlük’ten önce kısa film olarak ‘Hişbûn’, ardından ise ‘Kick Off Kirkuk’ filmi izlendi.

42 yıl sonra kamera arkasında

Cumartesi günü ise ‘Qirêj’ (Yusuf Çetin), ‘Bêdengî’ (Aziz Çapkurt), ‘Dağınıklar Kenti’ (Uygar Asan), ‘Bawkê’ (Hisham Zaman) ve ‘Women without men’ (Şirin Neşan) filmlerinin gösterimi yapıldı. ‘Qirêj’in gösteriminde hazır bulunan yönetmen Yusuf Çetin, izleyicilerin sorularını yanıtladı. 43 yıllık sinemacı olduğunu ifade eden Yusuf Çetin, „Türkiye’deki kirliliğin karşısında durmak için ‘Qirêj’i çektim. Ülkedeki büyük kirliliğe bir pencere açmak için, 42 yıl kameranın önünden durduktan sonra, kameranın ardından da durma ihtiyacı duydum“ dedi. Kürdistan’daki korucu sisteminin yarattığı kirliliği kısmen de olsa gündeme getirmek için „yaşanan bir öykü“yü filme çektiğini söyleyen Çetin, „insanları öldüren, tecavüzde bulunan, uyuşturucu satan devlet görevlilerine suç ortakılığı yapan koruculuğu kısmen işledim. Kirliliğin sebebi devlettir ve bu biliniyor. Umarım genç yönetmenler bu gerçek sorunları bizden daha iyi sinemaya yansıtır“ dedi.

‘Asimilasyondan ben de etkilendim’

„Qirêj’de acı var, umut var. Dilerim hepiniz acıları değil, güzellikleri görürsünüz“ diyen yönetmen Çetin, amacının para kazanmak değil, dünyaya mesaj vermek olduğunu dile getirdi. ‘Filmde Kürtçe, şimdi ise niye Türkçe konuşuyorsunuz?’ şeklindeki izleyici sorusunu yanıtlayan Çetin, „Doğru, Kürtçe konuşmam gerekiyor. Ancak asimilasyondan ben de etkilendim, anadilimde kendimi yeterli ifade edemiyorum. Devlet biz Kürtleri bu hale getirdi“ dedi.Çetin, Frankfurt 5. Kürt Film Festivali’ni düzenleyenlere teşekkür ettikten sonra, „Acılara dur demek için örgütlü olmak gerekir. Bunun için de dünyayı dayanışma güzelleştirir“ diyerek sözlerine son verdi.

Kürt Film Festivali’nin dün, gazetemiz yayına hazırlandığı sırada, ‘Sirta la gal ba’, ‘Jenûra’, ‘Land of the Heroes’ ve ‘Min Dît’ filmlerinin gösterimiye son bulması bekleniyordu.


CEMAL TURAN - FRANKFURT


paylaş

Haberler


   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.