9 kez İmralı’ya giden CPT sessiz

Ömer Faruk Yazıcı

Ömer Faruk Yazıcı

  • İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi Eşbaşkanı Ömer Faruk Yazmacı, “İnsan hakkı ve onuru ile bağdaşmayan bir suç” olarak nitelendirdiği tecrit ve işkencenin tüm ülkeye yayıldığını söyledi.

Avrupa İşkencenin Önlenmesi Komitesi’ne (CPT) Abdullah Öcalan ile görüşülmesine dair birçok başvurunun yapıldığını hatırlatan Yazmacı, “İmralı, yönetmelik ve genelgelerin uygulanmadığı bir cezaevi. CPT’nin yaptığı da ayrı bir komplo. CPT, Sayın Abdullah Öcalan ile 9 kez görüştü ve Eylül 2022’deki raporunu Türkiye’ye sundu, ancak Türkiye izin vermediği için açıklanmıyor. Buna karşı CPT ise sessiz kalıyor” dedi.

Toplumun bir kısmı kanıksadı

Devletin en büyük planının toplumu sindirerek, politikalarını sürdürmek olduğunu kaydeden Yazmacı, “Toplumun bir kısmının bu hak ihlallerini kanıksadığını söyleyebiliriz. Ancak bu duruma karşı çıkan ciddi bir kesim var ve bu umut verici bizim açımızdan” diye konuştu.

İhlaller arttı

Hak ihlallerinin İmralı’daki tecridin derinleştirilmesiyle arttığını söyleyen Yazmacı, şunları söyledi: “Tecrit, aynı zamanda Kürt sorununun çözümüne yönelik bir tecrittir ve ne zaman kalkarsa ülke daha yaşanılabilir bir yer haline gelecektir. 2012, 2013 ve 2014 yıllarındaki üç aylık raporlarda 200-300 ihlal tespit edilirken, bu yılın Ağustos, Eylül ve Ekim aylarında Ankara şubemizin tespit ettiği 2 bin 291 ihlal söz konusu. 2023, mücadelenin ve dayanışmanın büyütüldüğü umut verici bir yıl oldu, 2024’te de bu sesi, çağrıyı ve mücadeleyi büyütmeliyiz.” 

*****

Başvurulara devam edilecek

ÖHD Dîlok Şube Eşbaşkanı Mustafa Yalçın, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile görüşmek için başvuru yapmayı sürdüreceklerini söyledi.

Özgürlük İçin Hukukçular Derneği’nin (ÖHD) Abdullah Öcalan’ın avukatlarıyla görüşme talebinin karşılanması için 25 Mayıs 2021’de başlattığı, 770 avukat ve hukukçunun imzaladığı kampanyanın imzacılarından ve ÖHD Dîlok Şube Eşbaşkanı Mustafa Yalçın, mutlak iletişimsizlik halinin ulusal ve uluslararası mevzuattaki yeri ile cezaevlerinde siyasi ve politik tutsakların 27 Kasım tarihinde başlattığı açlık grevlerini, MA’dan Emrullah Acar’a değerlendirdi.  

Tecrit halinin ağırlaştırılarak sürdürüldüğü İmralı’da, devreye konulan mutlak iletişimsizlik halinin 33 aydır “disiplin” adı altında verilen cezalarla sürdürüldüğünü belirten Yalçın, “Ne yazık ki 33 ayda bu durumun değişmesinin önüne geçemedik” dedi. Adalet Bakanlığına 770 avukat ve hukukçu ile yaptıkları görüşme başvurusuna aradan geçen 2 yıl 6 ay 15 günde herhangi bir dönüş yapılmadığını vurgulayan Yalçın, “Talebimiz karşılık bulmuş değil. Bunun yanında uluslararası kurum ve kuruluşlara da başvuru yaparak taleplerimizi iletiyoruz, ancak ciddi bir adım atılmıyor. Uluslararası mecrada da fazla bir yol almış değiliz. Bu, bizi başvuru yapmaktan alıkoymuyor, bu sesimizi kısamaz. Başvurular yapmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

Sadece hukuka uysunlar

Adalet Bakanlığının, açlık grevi üzücü sonuçlara evrilmeden  bu tecridi kaldırması gerektiğini kaydeden Yalçın, şunları söyledi: “Eğer ‘biz hukuk devletiyiz’ gibi bir iddiaları varsa hukuk devletine yakışır şekilde davranmalarını bekliyoruz. Çok şey istemiyoruz. Herhangi bir tutsağa tanınan hakların Abdullah Öcalan’a da tanınmasını talep ediyoruz. Bu en doğal hakları, talep etmemiz bile hukukun içinde olduğu durumu gösteriyor.”

Cezaevlerinde süren açlık grevlerine dair barolar başta olmak üzere bütün hukuk örgütlerine yerinden izleme ve takip etme çağrısında bulunan Yalçın, şunları ekledi: “Bütün demokratik kitle örgütleri cezaevlerinin dışarıdaki sesi olmalı. Biz avukatlar olarak derhal müvekkilimiz ile görüşmek istiyoruz. Kimse itirazlarını dile getirmekten korkmamalı. Tecrit daha önce kırıldı, yeniden kırmak için herkesin elinden gelen her şeyi yapması gerekir.” 

 

*****

 

Hasta tutsaklar için nöbet

TİHV ve İHD, hasta tutsakların durumuna dikkat çekmek amacıyla İnsan Hakları Nöbeti ve "Mumlarımızı İnsan Hakları İçin Yakıyoruz" etkinlikleri düzenliyor.

İnsan hakları ve hukuk örgütleri, 10-17 Aralık İnsan Hakları Haftası kapsamında bu yıl bir dizi etkinlik düzenliyork. Bu kapsamda İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) İstanbul şubeleri, hafta boyunca film gösterimi, panel, söyleşi ve açıklama gibi etkinlikler gerçekleştirecek. 12 Aralık’ta hasta tutsaklara kart gönderme etkinliği düzenlenecek. İHD İstanbul Şubesi’nde yapılacak açıklamanın ardından saat 13.30’da hasta tutsaklara kart gönderilecek.

13 Aralık’ta da film gösterimi ve söyleşi yapılacak. Bu kapsamda “Hafıza Yetersiz” adlı filmin yanı sıra İHD İstanbul Şubesi’nde saat 18.30’da gazeteci yönetmen Ümit Kıvanç’ın konuşmacı olduğu bir söyleşi gerçekleştirilecek. 

Son dönemlerde cezaevlerinde İdare ve Gözlem Kurulu (İGK) tarafından verilen “iyi halli olmadığı” kararları gerekçesiyle tahliyelerin engellenmesine de dikkat çekilecek. Bu kapsamda 16 Aralık saat 14.30’da İHD İstanbul Şubesi binasında “Şartlı tahliye ve denetimli serbestlik hakkını ortadan kaldıran uygulamalar” başlıklı bir panel düzenlenecek. 17 Aralık’ta İHD İstanbul Şube binasında “İnsan Hakları Nöbeti” gerçekleştirilecek. Aynı gün saat 18.00’de şube binasında “Mumlarımızı İnsan Hakları İçin Yakıyoruz” etkinliği düzenlenecek.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.