Almanya Kürt Enstitüsü’nde arşiv

  • Enstitümüz kuruluşundan günümüze kadar Kürt dili, tarihi, kültürü ve Kürtlerle ilgili diğer konulara ait binlerce kitap, dergi, gazete, büroşür, bildiri vb. dökümanı özel olarak arşivlemiştir. 

Kürdistan’ın katı sömürgeci egemenlikler altında kalması, Kürt arşivciliğini de vurmuştur. Kürtlerle ilgili belgeler talan edilmiş, İngiltere, Rusya, Fransa vd. Avrupa ülkelerine taşınmıştır. Örgütlü bir arayış olmadığı için çoğu belgelere ancak tesadüfen ulaşılabilmektedir.

Peki Kürdistan ile ilgili arşivler nerededir? 

Konuyu bir kaç maddede toplamak mümkündür. 

1- Bazı bireysel arşivler:

Bunu iki kategoride belirtebiliriz. Birincisi, kimi aydınların özel çabaları sonucu 20. yüzyıldan itibaren toplanmış veya hazırlanmış yazı, bildiri, resim vb. şeylerdir. İkincisi ise eski Kürt aristokrat ailelerinin önem vermediği ve bir kenara attığı 19. yüzyıl ve daha öncesi belgelerdir. Sömürgecilerin hışmından korunmak için açığa çıkarmaya cesaret edemediler. Ya da kendileri de tarihi hafıza kaybına uğradıkları için işin öneminin farkına varamadılar. 

2- Siyasi, kültürel, dini ve sosyal kurumların arşivleri:

Bu tür arşivler oldukça fazladır. Hemen hemen her siyasi parti, dernek, enstitü vd. kurumların geçmiş ve güncel faaliyetleri hakkındaki belgelerden oluşur. Özellikle enstitülerin partiler üstü arşivlere sahip olduğunu belirtebiliriz. Çünkü amaç olarak Kürdistan ve dünya genelinde Kürtleri ilgilendiren önemli belgeleri arşivlemektedirler.

3- Farklı ülkelerdeki ulusal kütüphanelerde bulunan Kürtlerle ilgili arşivler:

Avrupalı seyyah ve misyonerlerin özel ilgi alanlarından birisi Kürtlerle ilgili belgeleri toplamak olmuştur. Londra, Paris, Roma, Leningrad, Viyana kütüphanelerinde Kürtçe çok sayıda belge vardır. Tahminen bunun çok cüzi bir miktarına erişilmiş, gerisi keşfedilmeyi bekliyor.

4- Kürdistan’ı sömürgeleştiren ülke arşivleri:

Her şehrin yönetimsel arşivi vardır. Bunun dışında geçmişten günümüze kadar var olan birçok belge ve döküman devlet arşivlerinde veya ulusal kütüphanelerinde yer almıştır. Osmanlı egemenliğinde bulunan onlarca ülkede Kürtler hakkında var olan belgeler ya saklanıyor, ya tasnif edilmemiş, ya da araştırmacı azlığından dolayı açığa çıkarılmamıştır. Aynı şeyleri Irak, İran ve Suriye için de söyleyebiliriz. 

5- Erivan, Bağdat Radyo Arşivleri:

Daha çok etnografik ve kültürel düzeyde olan arşivlerdir. Kürt dili ve müziğinin yüz yıllık seyrine şahitlik ettiği için önemli bir arşivdir. Son yüzyılda düzenli ve kurumsal olarak hazırlandıkları için günümüze kadar ulaşmıştır. 

Înstîtûta Kurdî ji bo Lêkolîn û Zanîst li Almanyayê

Orijinal adı Almancada “Kurdisches Institut für Wissenschaft und Forschung e.V.” ve Kürtçe adı “Înstîtûta Kurdî ji bo Lêkolîn û Zanîst li Almanyayê” olan enstitümüz, 1994 yılında kurulmuş ve bugüne kadar faaliyet yürütmektedir. Kuruluşuyla birlikte çok sayıda Kürt aydın, yazar ve araştırmacısının ilgisini çekmiştir. Kurulduktan sonra belli bir süre Berlin Eyalet Hükümeti’nin desteğine nail olmuştur. Fakat bazı teknik nedenlerden dolayı Almanya’nın Nordrhein-Westfalen Eyaletine taşındıktan sonra Kürt Özgürlük Hareketine yakınlığı ve bu hareketin Almanya’da yasaklanmış olması nedeniyle bütün özgürlükçü Kürt kurum ve kuruluşları gibi Kürt Enstitüsü de bu yasaktan nasibini almış ve hiçbir devlet desteği olmadan adeta kendi yağında kavrularak varlığını sürdürmüştür. 

Kuruluşundan günümüze kadar Kürt dili, tarihi, kültürü ve Kürtlerle ilgili diğer konulara ait binlerce kitap, dergi, gazete, büroşür, bildiri vb. döküman özel olarak arşivlenmiştir. 

Arşiv; kitap, dergi, gazete ve farklı dökümanlar olarak kategorize edilmiştir. Kitap ve dergiler Türkçe, Kürtçe, Almanca vd. dillere göre tasnif edilmiştir. Kürtçe kitap ve dergiler Latin, Arap harflerine ve lehçelere göre sıralanmış ve bu durum belli raflara konulmuştur. Ayrıca döküman listeleri dijital olarak hazırlanmış, hangi kitap veya derginin hangi rafta olduğuna kısa sürede ulaşmak mümkün olmuştur. 

Her hususta olduğu gibi Kürt Enstitüsü’nün arşivlerini oluşturmada da belirgin sorunlar olmuştur. Bunların başında enstitünün birkaç kez yer değiştirmesi durumu gelir. Her yer değiştirme sırasında yeniden tasnif ve yerleştirme işlemleri yapılmıştır. Uzman tasnifçiler olmadığı için bu iş bazen haftalarca hatta aylarca sürmüştür. Diğer bir sorun ise arşivlerden kitap, dergi alımında görülen eksikliklerdir. Yıllarca oradan araştırma maksadıyla kitap alan çok sayıda insan aldıklarını geri getirmediği için bazı önemli dökümanlar kaybolmuştur.

Ulusal arşivciliğin gelişmesi önündeki engeller

Herkes kendi arşivini yapabilir ama ulusal bir arşiv ancak kalifiye elemanlar tarafından gerçekleştirilebilir. Bunun için de parasal güce gereksinim vardır. Günümüzde üniversitelerde kütüphane ve arşivcilikle ilgili fakülteler vardır. Uluslaşmanın en belirgin özelliklerinden birisi de ulusal arşivlerin oluşmasıdır. Kürtler devlet sahibi olmadıkları için bunu gerçekleştirememiştir. Şüphesiz Kürt enstitüleri ve diğer Kürt kurumlarının hazırladıkları arşivler ulusal özelliklere sahiptir. Ama bazılarında bencil veya dar kurumsal amaçların hizmetine sunulduğu için, genel anlamda pek de önemli rol oynamamışlardır. Her şeyden önce onlara bu rollerini oynatacak bazı pratik yaklaşımlar gereklidir. 

Ulusal arşiv için öneriler

Kürdistan geneli için bir arşiv oluşturmak için özel bir çaba gereklidir. Bu çaba ise önemli kurumların öncülüğünde gerçekleşebilir. Örneğin, bu husus için şimdilik Avrupa, Güney Kürdistan ve Rojava temel alınabilir. Bunun için: 
- Avrupa’daki Kürt Enstitüleri arasında diyalog kurulmalı ve birbirlerinin arşivlerinden yararlanma olanakları sağlanmalı. 
- Enstitüler uzmanlık alanlarına göre görevler üstlenmeli, yani bir enstitü her şeyle uğraşmamalı. Dil, tarih, kültür vb. ayrışmalar olmalı.
- Kürt enstitüleri arasında sürekli ilişki ağları kurulmalı ve ortak uzmanlardan oluşan bir denetim mekanizmasına sahip olunmalı. Bu mekanizma tarafından en az yılda bir kez denetlenmeli.
- Aynı şey Kürtlerle ilgili diğer kurum, kuruluş arşivleri ve kütüphaneler için de geçerli olmalı; özellikle ulusal bir kütüphane oluşumu sağlanmalıdır.
- Bütün Kürt yayınevleri çıkardıkları eserlerden en az beş adet ulusal kütüphaneye göndermeli ve ulusal kütüphane de onları gerekli yerlere dağıtmalıdır.
- En önemlisi de bütün bunları örgütleyecek ve denetleyecek bir kurumun elini taşın altına koymasıdır. Örneğin KNK bünyesinde Kürt Ulusal Arşivini Oluşturma Komisyonu kurulabilir. Bu durum, ulusal bütünleşmeyi sağlamaya yardım edecektir.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.