Asla pes etme

Toplum/Yaşam Haberleri —

Kerim Duygu

Kerim Duygu

  • Guinness Rekorlar Kitabı’na iki kez adını yazdırmış, dünya şampiyonluğu bulunan Kürt sporcu Kerim Duygu, Hannover’de açtığı spor akademisinde 160 öğrenciye ders veriyor. Duygu, kadınlara ve gençlere de öz savunma dersleri vererek, kendilerini nasıl koruyacaklarını da öğretiyor.  

MEHMET ZAHİT EKİNCİ/HANNOVER

Kerim Duygu, Viranşehirli. 44 yaşında ve iki çocuk babası. Hayatı mücadele ve başarılarla geçmiş bir sporcu. Kerim Duygu, 2012 ve 2013’te İtalya'nın Toscana bölgesinde gerçekleştirilen Power Breaking (Taş ve Tuğla Kırma) yarışmasında üst üste iki kez Dünya Şampiyonu oldu. Ardından 2016’da 65 tane Beyzbol sopasını bir dakika içerisinde kırarak Guinness Rekorlar Kitabı'na girdi. Dünyanın en sağlam kaval kemiğine sahip olduğunu aktaran Duygu, geçtiğimiz Mart ayında İtalya'nın Milano kentinde organize edilen 'Guinness Show'da 2 dakika 22 saniyede 20 tane beyzbol sopasını kırarak ekibiyle birlikte Guinness Rekorlar Kitabı’na adını ikinci kez yazdırdı.

Kerim Duygu tüm bu başarıların yanı sıra 1997, 1998, 1999 ve 2000 tarihlerinde yapılan Kick-Boks turnuvalarında dört kez üst üste Avrupa Şampiyonu oldu. Almanya'nın Hannover kentinde yaşayan Duygu, aynı zamanda kendisine ait bir spor akademisinde yaklaşık 160 öğrencisine Kick-Boks, Thai-Kick, Bujitsu ve Jiu-Jitsu dersleri veriyor. 

 

 

Boyacılıkı, garsonluk, bulaşıkçılık 

Kerim Duygu'nun başarılarla dolu hikayesini kendisinden dinlemek için sabahın erken saatlerinde yola koyulduk. Bizi spor akademisinde ağırlayan Duygu, hayat hikayesini anlatmaya başladı: “Babam cezaevinde olduğu için küçük yaştan itibaren ayakkabı boyacılığı, garsonluk, bulaşıkçılık yaparak ailemin ekonomik bütçesine katkı sundum. Babam cezaevinde 5 sene kaldı. Tutuklanmasına gerekçe edilen olay ise oldukça ilginç. Babam, yörede oldukça tanınan bir aşçıydı. Bir gün lokantaya gelen iki polis yemeklerini yedikten sonra para vermedikleri gibi babamın hazırladığı yemeğe tükürüp çıkıyor. Bu saygısızlık üzerine babam, polislerle kavga ederek onları dışarı atıyor. O olaydan sonra babam hakında ‘polise mukavemetten’ dava açıldı. Babam, suçu olmamasına rağmen 5 sene cezaevinde kalmak zorunda kaldı.”

16 yaşından beri ders veriyor

Kerim Duygu babası cezaevinden çıktıktan sonra Almanya’ya taşındıklarını anlatarak, hayatının hep mücadele ederek geçtiğini söyledi. Duygu, “Almanya'ya geldikten sonra bir mülteci kampına yerleştirildik. 6 ay içerisinde dil öğrendim ve kampta kalan insanlara tercümanlık yapmaya başladım. Daha sonra bir Japon dövüş sanatı olan Ninjutsu kursuna yazıldım. Ninjutsu, kendini saklayarak koruma anlamına gelen eski bir dövüş sanatı. Öğretmenim olan Bernd Höhle kendi alanında tanınan biriydi. 10 seneye yakın devam ettirdiğim çalışmalarım sonucu siyah kuşak sahibi oldum. 16 yaşından itibaren de ögrencilere ders veriyorum. Kick-Boks’un yanı sıra Thai-Kick, Bujitsu ve Jiu-Jitsu’da da yetkinleştim. Jiu-Jitsu yumuşak dövüş sanatı anlamına geliyor. Savunma tekniklerini öğreniyorsun. Buijitsu ise savaş sanatı anlamına geliyor ve çubuk, bıçak, kılıç gibi aletler kulanıyorsun” şeklinde konuştu.

Hep dayak mı yiyeceksin?

Kerim Duygu, bir yandan ders verirken diğer yandan da Kick-Boks Şampiyonası’na hazırlandığını söyledi: “Şampiyonaya hazırlık maçlarımda hep dayak yiyordum. İlk üç maçımı da kaybedince babam, ‘Oğlum Türkiye'de dayak yediğin yetmiyormuş gibi burada da dayak yiyorsun. Ne olacak senin bu halin’ deyince moralim çok bozulmuştu. Ancak bir yandan da beni kamçılamıştı. O sene yapılan Almanya Şampiyonası’nda üçüncü olmuştum ama bana yetmiyordu. Dört sene üst üste yapılan şampiyonluklarda hep birinci oldum. Her maça beni küçümseyen insanları düşünerek, o öfkeyle konsantre olarak çıkıyordum.”

 

 

30 öğrenciden spor akademisine

İlk spor okulunu 2003’te Hannover’de bulunan KKC’de (Kampf-Kunst Center) açtığını anlatan Duygu, o süreci şu şekilde anlattı: “İlk başladığımda 30 öğrencim vardı. 2004’te gösteri yapmak üzere bir otelin açılışına davet edildik. Orada bulunan dönemin Almanya Başbakanı Gerhard Schröder yaptığımız gösteriyi çok beğenerek bizimle fotoğraf çekildi. Ardından gelen yoğun taleplere cevap olabilmek için daha büyük bir salon tuttum. İşimizi titizlikle yaptığımız için çalışmalarımız hep örnek alınıyordu. Şimdi kendime ait bir yerim var. Burayı spor akademisine dönüştürerek çalışmalarımı sürdürüyorum.”

 

 

Kadınlara öz savunma eğitimi

Spor akademisinde farklı içeriklerde çok sayıda kurs veren Duygu, “Akademiye yaklaşık 160 kişi geliyor. Çocuk ve yetişkinlerin yanı sıra kadınlara da özel dersler veriyorum. Daha çok öz savunma, sağlam duruş ve özgüven eğitimi alıyorlar” dedi. Kursta aynı zamanda günlük yaşamda karşılaşabilecekleri saldırılara karşı nasıl davranılması gerektiği konusunda bilgi verdiklerini de aktaran Duygu şu detaya dikkat çekti: “Örneğin, herhangi bir tacize uğrama durumunda saldırıyı def etmek için ‘Beni rahat bırak’ demek yerine ‘Beni rahat bırakın’ demeniz gerekir. ‘Beni rahat bırak’ dediğinizde herhangi bir insan, olayın sizin ve eşinizin arasında geçtiğini düşünebilir. Ancak sesinizi yükselterek ‘Beni rahat bırakın’ dediğiniz zaman size saldıranlar birilerinin duymuş olabileceğini düşünüp korkarak geri çekileceklerdir. Mutlaka birileri bu çığlığınızı duymuş olacaktır. Unutmayalım, cesaret kadar korku da bulaşıcıdır.”

 

 

Pes etmemeyi öğretiyoruz

Küçük yaştaki öğrencilerine sportif faaliyetlerin yanında özel eğitimler de verdiklerini belirten Duygu, “Çocuklara nezaket, onur duygusu, sabır, özdenetim, dürüstlük, cesaret ve hayat karşısında asla pes etmemeyi öğretiyoruz. Bunun yanı sıra birçok işveren iş verimliliğinin artması için kurs talep ediyor. İş yerlerine giderek beraber çalışma, ekip olma konusunda yardımcı oluyorum. Aynı zamanda devlet kurumlarıyla ortak çalışma yürüterek gençlik evlerinde kalan gençlerle de sportif faaliyetler yürütüyoruz. Her seferinde en az 5 km koşuyoruz ve ardından kendilerini koruma amacıyla öz savunma dersleri veriyorum” diye anlattı. Çok sayıda sanatçının da sahne öncesi kendilerinden yardım talep ettiğini dile getiren Duygu, çalışmaları sonrası sahneye daha enerjik çıkan sanatçıların performanslarının arttığını söyledi. 

Kim olduğumu biliyorum

Kerim Duygu, önceki senelerde Mazlum Doğan Gençlik festivallerinde gerek sporcu gerekse hakem olarak yer almış. Gençlik yılarında Hannover Derneği’nde folklor çalışmaları yaptığını ve eğitim verdiğini söyleyen Duygu, babasının da uzun yıllar Kürt kurumlarında aşçılık yaptığını anlatarak, “Kim olduğumu ve nereden geldiğimi biliyorum” diye konuştu.

Mücadeleci bir yaşam tarzına sahip olduğunu anlatan Duygu, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Her şeyden önce öğrencilerime ve yaşadığım topluma örnek olmak istiyorum. İyi bir öğretmen öğretir ama mükemmel öğretmen ilham verir. İnsanın hedefi her zaman zirveye çıkmak olmalı. Zayıf insan hep suçlar ve mazeret üretir; başarılı insan ise hatalarından ders alarak yoluna devam eder. Her zaman dengeli ve düzenli bir yaşamın olmalı. Hayat ne kadar siyah olsa da içinde hep bir ümit ışığı vardır. Ancak hayatın aydınlık yüzü içinde de her zaman bir kötülük olduğunu unutmamak lazım.”

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.