Asuriler örgütlü ve iradeli

Haberleri —


Almanya’nın Gütersloh kenti ve çevresinde yaşayan Asuri-Süryanilere hitap eden tek sivil dernek olan “Asur Mezopotamya Derneği”, 1981 yılından beri faaliyetlerini sürdürüyor. Dernek, Kuzey ve Batı Kürdistan’dan gelen Asuri-Süryanilerin kurduğu 18 derneğin çatı örgütü olan Orta Avrupa Asur Federasyonu bünyesinde çalışmalarını yürütüyor.
Asur Mezopotamya Derneği’nden 2. Başkan Abdulmesih Tuma, Kadın Komisyonu Başkanı ve Asur Dili Öğretmeni Rima Çoban, Dış İlişkiler Sözcüsü Moris Dal ve Asur Dili Öğretmeni Malke Morovge ile, dernek çalışmalarına ve sürgündeki Asuri-Süryanilere dair sıcak bir sohbet gerçekleştiriyoruz. Sohbetimizin ilk konusu, “Asuri” ve “Süryani” tanımlamaları oluyor. Dernek yöneticileri, her iki kelimenin de aynı halkı ifade ettiğini belirtiyor. Kimi Asuri, kimi Süryani demeyi tercih ediyor.

‘5-6 kurucudan 150 üyeye’

Dernek 2. Başkanı Abdulmesih Tuma, Rojava’nın Qamişlo kentinden göç etmiş bir Süryani. Tuma, derneklerini şöyle anlatıyor: “Derneğimiz 1981 yılında kültürel amaçla kuruldu. O zamanlar burada çok az Asuri-Süryani vardı. Ülkemizden uzak yaşıyorduk. Dernek, kendi dilimizi, inancımızı, örf ve adetlerimizi unutmamak ve bizden sonraki kuşağa aktarmak amacıyla, 5-6 kişi tarafından kuruldu. Şimdiyse iki bin kişiyle yürüyüş yapıyoruz. Derneğimizin de yüz elliye yakın üyesi var.”
Derneklerinin Gütersloh kenti ve çevresinde Asurilerle ilişkilenmek için çaba gösterdiğini belirten Tuma, “Tüm ailelerimize ulaşıyoruz. Diğer halklarla da oldukça sıcak ilişkilerimiz var” diyor.
Alman kurumlarının ise sadece seçimden seçime kapılarını çaldığını aktaran Tuma, kentin Yabancılar Meclisi’nde de farklı siyasi partilerden 4 temsilcileri olduğunu söylüyor.


‘Bize en yakını BDP-HDP’dir’

Tuma, dernek çalışmalarına BDP ve HDP’nin desteğini de özellikle vurgulayarak, “Derneğimizin demokrasiden, eşitlikten, özgürlükten yana bir tavrı var. En büyük dileğimiz Mezopotamya’ya özgürlüğün, barışın, eşitliğin ve demokrasinin gelmesidir. Biz de o toprakların bir parçasıyız, renklerinden biriyiz. Bu amaçla mücadele eden herkesi destekliyoruz. Bu temennilerimize en yakın hareket de BDP-HDP’dir” diyor.
Dernek yöneticilerinden Moris Dal ise, halklar arasındaki ilişkilerin önemine vurgu yaparak, şunları söylüyor: “Son yıllarda Mezopotamya halkları olan Kürtler, Asuri-Süryaniler, Ermeniler, Araplar ve Türkler arasında ortak mücadele platformları kuruldu. Dernek olarak bu tür çalışmaları çok olumlu ve geç kalınmış çalışmalar olarak değerlendiriyoruz. Kesinlikle olması gereken budur. Komşu halklar birbirleriyle anlaşmak zorundadır. Aksi halde hayat cehenneme dönüşür. Bu hem Kürtler hem Asuri-Süryaniler hem de Ermeniler için geçerli.”

24 Nisan’da ilk protesto

Söyleşimiz, dernekteki dil kursuyla aynı saatlere denk geldi. Bu sayede, dil kursunda da görev alan Asur Dili Öğretmenleri Rima Çoban ve Malke Marovge ile de kısa bir görüşme yapabildik. Kültüre ağırlık veren bir çalışma yürüttüklerini aktaran Öğretmen Çoban, şunları anlatıyor: “Dil kursunun yanı sıra folklor kurslarımız var. Müzik koromuz ve futbol takımımız var. Bu çalışmalara gençlerin ilgisi yoğun. Ayrıca derneğimizde, kadın, gençlik ve dış ilişkiler gibi komisyonlarımız var. Konferans, panel, seminer, telekonferans gibi etkinlikler düzenliyoruz. Asuriler için önemli olan günlerde anma ve kutlamalar yapıyoruz. Önümüzdeki 24 Nisan’da da ilk defa, Asuri Kiliselerinin de katılımıyla 1915 Katliamı’nı protesto edeceğiz.”

Kadın, çocuk ve gençlik etkinlikleri

Rima Çoban, kadın komisyonu çalışmalarına da katılıyor. Kadın ve gençlik komisyonlarının oldukça aktif olduğunu belirten Çoban, çalışmalarını periyodik olarak sürdürdüklerini söylüyor. Çoban, şöyle akatarıyor. ‘’Çocuklar için her yıl çadır kampları düzenliyoruz. Bu kamplara farklı mesleklerden arkadaşlarımız katılıp dersler veriyorlar. Bir projemiz de, Avrupa’da yaşayan Asuri gençlerimizle Mezopotamya’da yaşayan Asuri gençlerimiz arasında sıcak bir ilişki kurmak. Buradaki gençlerimizin anavatanlarıyla bağlarını güçlü tutmak için, her yıl gruplar halinde ülkemize götürüyoruz.”

‘Februniye Akyol mutlu etti’

Rima Çoban, Mêrdin’de Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanlığı’na bir Asuri kadını olan Februniye Akyol’un seçilmesinden de memnun. Kürt hareketinin kadına verdiği önemi vurgulayan Çoban, ‘’Kürt kadınlarının gösterdiği başarı anlatılır gibi değil’’ diyerek ekliyor: ‘’Bugün bir Asuri-Süryani kadın da belediye eşbaşkanıdır. Bu bizim için çok değerlidir. Kürt Hareketi bu tarzda kadına değer vermeye devam ederse, mutlaka zafere ulaşacaktır, diye düşünüyorum.’’

‘Dil olmadı mı halk olmaz’

Dernekteki kurs çalışmalarına katılan diğer Asur Dili Öğretmeni Malke Marovge de anadilin bir halkın temel unsurlarından biri olduğuna dikkat çekerek, “Dil kursumuzu haftada iki saat veriyoruz; fakat yeterli gelmediği için dört saate çıkarmayı planlıyoruz. 5 yıldır, her Pazar düzenli olarak ders veriyoruz” diyor. Ailelerin çocuklarıyla Süryanice konuşmasının önemli olduğunu vurgulayan Marovge, “Dil olmadı mı halk olmaz. Eksik kalır. Bizim gayemiz de burada çocukları profesör yapmak değil. Anadillerini öğretiyoruz. Ama bunda da en büyük görev ailelere düşüyor” diye belirtiyor.


MURAT MANG/GÜTERSLOH

paylaş

Haberler


   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.