Avrupa’da yola devam

Haberleri —

 400 bin oy hedefine ulaşılamadı ama cumhurbaşkanlığı seçimindeki 26 bin oy 200 bin oyun üzerine çıkarıldı. Almanya Demokratik Kürt Toplum Merkezi (NAV-DEM) Eşbaşkanı Yüksel Koç, Avrupa Türkiyeli İşçi Konfederasyonu Temsilcisi Süleyman Gürcan, Avrupa Ezilen Göçmen İşçiler Konfederasyonu(AvEG-Kon) Başkanı Şafak Arabacı, Avrupa Asuri- Süryaniler Birliği Temsilcisi Aziz Gergin, Avrupa Demokratik Halklar Konfederasyonu( ADHK) Konseyi Üyesi Yusuf Demir, Avrupa Ermeni Cemaati’nden Alexis Kalk, Demokratik İşçi Dernekleri Federasyonu Başkanı Zeynep Safariye Ekşi ve Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi Avrupa Temsilcisi Mehmet Cengiz, Avrupa’da alınan sonuçları gazetemize değerlendirdi.   


Potansiyelimiz bunun üzerinde  

Yüksel Koç: HDP, Türkiye ve Avrupa’da en başarılı parti oldu. Bu seçimde iki anlayış Türkiye halklarına kendilerini anlatmaya çalışıyordu. Bunun ilki; savaş, inkar, asimilasyon, hırsızlık ve yolsuzluğu temsil eden AKP. Diğeri; eşitlik, özgürlük ve halkların kardeşliğini temsil eden HDP. Hem ülkede hem de Avrupa’da halklar HDP demiştir. Demokratik Ulus paradigması Türkiye halkı tarafından da destek görmüştür. Kürdistan halkı ise özgürlüğünü yüzde 70’lerin üzerinde bir oy ile tescillemiştir. Kürt Özgürlük Hareketi’nin emeğiyle bugüne kadar gelen barış süreci de onay almıştır. Avrupa halkımız 3 ay boyunca kapı kapı dolaşarak çok iyi bir çalışma ortaya koydu. İnsanları ikna ettiler, onları sandıklara taşıdılar, bu konuda çok büyük bir emek ortaya koydular. Bizim hedefimiz daha yüksekti. Daha fazla olabilirdi. Almanya ve Hollanda’daki çalınan oyları hesaba katarak söylüyorum. Yani YSK’nin değil bizim belirlediğimiz 300 binin üzerinden bunları söylüyorum. Çok açık bir şekilde oylarımıza müdahale oldu. Ama bizlerin örgütlü gücümüz ve potansiyelimiz bunun da üzerindedir. Ciddi bir çalışma yürütüldü. Tüm çalışanlara teşekkür ediyorum. Barış sürecinde yürütülen görüşmeler tekrar başlamalı ve Dolmabahçe Mutabakatı’nın gereklilikleri yerine getirilmeli.


Ya hep beraber ya da hiçbirimiz 

Mehmet Cengiz: Halkın ciddi bir çabası ve özverisi vardı. Türkiye’deki ‘Yeni Yaşam’ı inşa etmek için elimizden geleni yaptık. Arkdaşlarımızın çabaları sonucunda gelinen nokta çok önemlidir. Her ne kadar çıtayı yüksek tutup 400 bin hedefini koysak da 300 binin üzerinde bir oy bekliyorduk. Fakat Almanya ve Hollanda’da yaşanan usulsüzlükler ve katılım oranının düşüklüğüne rağmen alınan oyları kendi adımıza bir başarı olarak görüyoruz. Buradan giden oylar ile bir milletvekili kazandırdık, bu çok önemli ve başarının somut hali oldu. Bundan sonra ciddi sorumluluklarımız var. Türkiye’deki demokrasi mücadelesine ve barış sürecine destek vermeliyiz. Avrupa’daki PKK yasağına karşı hep birlikte mücadele etmeliyiz. Burada ATİK’li tutuklanan yoldaşlara destek sunmamız gerekmekte. Bizler Yeşiller ile kardeş partiyiz. Onların desteği de bizler için önemli. Yeni bir anayasa ve seçim kanunu için hep birlikte destek vermeliyiz. Birliği daha fazla genişletmeliyiz. Tek başına kurtuluş yok ya hep beraber ya da hiç birimiz.


Sokak ve parlamento birlikte

Süleyman Gürcan: HDP çatısı altında bir çok demokrasi gücü, ötekileştirilenler, ezilen halklar ve inançların yer alması çok öenmli bir başarıdır zaten. Bunun yarattığı olumlu hava seçimlere yansımıştır. Erdoğan’ın kalkıp da bu renkli yapıyı, ‘Onlar Zerdüşt, onlar LGBT’li’ gibi söylemlerde bulunması faşist yüzünü göstermiştir. Aynı zamanda HDP’nin bu çok renkli ve geniş ittifakını haklı ve görünür kılmıştır. Seçim döneminde yaşanan emekçilerin direnişi de bu olumlu havaya katkı sunmuştur. Ezilenler birleşerek barajı yıkmıştır. Avrupa’ya gelcek olursak; burada Aleviler, Kürtler, devrimciler ve birçok kimliğin birlikteliği ile birlikte seçimlere yansıması çok olumlu olmuştur. Fakat Almanya ve Hollanda’da yaşanan müdahalelere rağmen olumlu bir sonuç çıktı ortaya. Fakat Türkiye’de saldırılar yoğunlaşacak. Bir taraftan DAİŞ diğer taraftan da Türk devleti saldıracaktır. Bunun için sokak ile Parlamento birlikte yürümeli. Türkiye’de sokaklar ısınıyor. Gezi ruhu, 6-8 Ekim ruhu bizleri sokağa çağırıyor. Sokak muhalefetini örgütlememiz ve Parlamento’nun da bununla birlikte hareket etmesi gerekmekte. 


Birliğin devamını istiyoruz

Aziz Gergin: 7 Haziran’da alınan sonuç bizlerin istediği doğrultuda gerçekleşti. Bizler Asuri- Süryani halkları olarak sonuçlardan dolayı çok mutluyuz. Bizler de seçim çalışmalarında aktif bir şekilde yer aldık. Barajı geçeceğime inanıyorduk. Bizler bunu buradaki halkımıza anlattık. Toplantılarda, kiliselerde dile getirdik. Tüm halklar artık Meclis’te bundan dolayı çok mutluyuz. Bu birliğin devam etmesini istiyoruz.

 

Çok şeyi başarabiliriz

Yusuf Demir: Türkiye ve Kuzey Kürdistan’da bizler başarılı olduk ve kazandık. Özellikle Kuzey Kürdistan’daki zafer düşmanlarımızı ciddi derecede şarşırttı. Aynı şekilde Avrupa’da da başarılı olduğumuzu düşünüyoruz. Fakat Almanya’da açık bir şekilde 50 civarında oyumuz ile oynandı. Herşeye rağmen bizlerin ortaya koyduğu bu birliğin devam etmesi gerekmekte. Bu eylem birliği yeni bir örgütlenme ile kendini tamamlamalı. Bu çok daha iyi bir sonuç ortaya çıkaracaktır. Eğer bizler birlikte hareket edebilirsek burada çok şeyi başarabiliriz. 


Sandığa götürmekte zorlandık

Şafak Arabacı: Bizler bu seçim sürecine Ocak ayından itibaren gerçekleştirilen bir toplantı ile dahil olduk.  Konfederasyonumuza bağlı yüzlerce aktivist ile tüm Avrupa’da seçim komisyonlarında yer aldık ve çalışmalarımızı ortaklaştırarak yürüttük. Bazı eksiklerimiz de oldu. Buradaki göçmenlerin seçim gibi bir alışkanlıkları yoktu. Bu durumu fazla aşamadık. Hedefimiz olan 400 bin oyu alamadık. Yani HDP’ye yüzde bir gibi bir katkı sunmak istemiştik. Tüm kurumlar ve bağımsız şahsiyetler canla başla çalıştı. 2 ay boyunca aktif bir şekilde bu çalışmaları yürüttüler. HDP ve buradaki ittifakta olan kurumların dışında da çok sayıda insan çalışma yürüttü ve oy verdi. Göçmen kruumlarına burada ciddi bir sorumluluk düşmekte. Tüm ezilen ve ötekileştirilnelerin sorumlulukları üzerimizde. İnsanlarda ortaya çıkan umudun örgütlenmesi gerekmekte. Bizler şunu öğrendik; bizler birlik olduğumuzda karşımızda hiçbir egemen, hiçbir baraj duramıyor.


Yeni Yaşam somutlaştı

Alexis Kalk: Herşeyden öte çok mutluyuz. Bu anti demokratik seçim barajını yüzde 13.1 gibi bir oranla geçtiğimiz için umudumuz büyümüştür. Açıkcası seçimlerden önce, yaklaşık 3-4 yıl önce hayata geçirmeye başladığımız ‘Yeni Yaşam’ın 7 Haziran ile birlikte daha da somutlaştığını gördük. Halkların kardeşliği paradigması hayat buluyor. Bu zafer halkların zaferidir. Bizler açısından farklı Ermeni kurumlarının yolladıkları destek mesajları çok önemliydi. Ermeniler ilk defa bir seçim çalışmasında aktif bir şekilde yer aldı. Barajın geçilmesinde öte daha büyük bir kazanım var. Bu kazanım tüm halkların tabanda biraraya gelerek ortak hedef için ortak bir mücadele içerisine girmeleridir. 7 Haziran’dan itibaren Ermeni olarak artık çok rahat bir şekilde kendimizi ifade ediyoruz. Yani ciddi bir rahatlama var. Bizler artık Ermeni kimliğimiz ile birlikte Meclis’teyiz.


Demokrasi mücadelesi yükseltilmeli

Zeynep Sefariye Ekşi: Öncelikle bu seçim sonuçları bizleri çok sevindirdi. Bu seçimde iki cephe yarıştı Avrupa’da. Birisi AKP, diğeri ise HDP ve bileşenleriydi. Bizler HDP bileşenleri olarak çok ciddi bir birliğin içerisine girdik. Burada göçmen örgütleri yıllardır zaten mücadelenin içerisinde. Bunların biraraya gelerek ortak mücadele etmeleri çok önemli bir olgudur. Ciddi bir emek sarfedildi Avrupa’da. Halk kendi imkanları ile bu çalışmaları yürüttü. Neticesinde Avrupa’da ikinci parti olduk. Bundan sonra yapılaması gereken; bu birliğin genişletilmesi, hem burada hem de Türkiye’deki demokrasi mücadelesini yükseltmektir. HDP’nin Avrupa’da yaşayan Türkiyeli emekçilere yönelik talepleri ve istekleri de çok önemliydi.


REHA SARI/HABER MERKEZİ


paylaş

Haberler


   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.