Başurê Rojavayê Kurdistan

Başurê Rojavayê Kurdistan, ilk önce 1916 yılında Sykos-Picos anlaşması ile sonrada 23 Temmuz 1923’te Lozan anlaşması ile parçalanıp, bölüşülen Kürdistan’ın ilk önce Fransız mandası altında kalıp, 1949’dan itibaren de Suriye’nin sömürgeci yönetiminde bulunan dört parçasından bir tanesidir.
Başurê Rojavayê Kurdistan, yüzölçümü olarak (22.000 km kare) Kürdistan’ın en küçük parçasıdır. Kürdistan’ın yüzölçümü olarak en küçük parçası olmasına karşın Kürdistan tarihinde önemli bir yeri vardır. Sömürgeci devletlerin (Özellikle Türkiye ve Irak) sömürge zulmünden, imha siyesetinden canını kurtarmak isteyen Kürdistanlı yurtseverlerin önemli barınağı olmuştur. Başurê Rojavayê Kurdistan, 1925 Kürt Milli Hareketinden sonra kurulan ilk modern Kürt örgütü Xoybun’un nüveleri burada atılmıştır. 1932’lerde başlayan çağdaş Kürdistan aydınlanma hareketinin beşiğidir.
Modern Kürt latin alfabesi burada oluşturuldu. Hawar ve Ronahî dergileri latin alfabesi ile Başurê Rojavayê Kurdistan’da yayınlandı.
Başurê Rojavayê Kurdistan, 12 Mart muhtırası ve 12 Eylül faşist askeri diktatörlük döneminde Kürdistan’ın kuzeyindeki örgütlere ve Kürt yurtseverlerine ev sahipliği yaptı. Sadece Kuzey Kürdistanlı örgütlere değil, 1975 sonrasında Güney Kürdistanlı örgütlerede ev sahipliği yaptığı gibi 1961-1975 yılları arasında Kürdistan’ın güneyinde Arap faşizmine karşı yürütülen mücadelede sürecinde ona lojistik destek sağladı. Bu parçada oturan Kürtler, Kürdistan’ın güneyine giderek Güneyli kardeşleri ile birlikte peşmerge olarak mücadele saflarında yer aldılar.
Başurê Rojavayê Kurdistan, 1979 yılından bugüne kadar da PKK öncülüğünde yürütülen Kürt Özgürlük mücadelesine ev sahipliği yapmış, binlerce evladını Kürdistan’ın kuzeyinde, güneyinde, doğusunda şehit vermiş, binlercesi ise gazi olmuştur. Uzun lafın kısası Başurê Rojavayê Kurdistan, Kürdistan sorununun dünya ve Ortadoğu’nun gündemine oturmasında malıyla, canıyla, emeği ile önemli bir yere sahip olmuştur. Bu nedenledir ki Başurê Rojavayê Kurdistan’a “başure buçık” denmesinide hiç içime sindirememiştim. Tıpkı şimdilerde “Rojava” denilmesi gibi. Rojava(Batı) ama nerenin Rojava’sı?!.
Başurê Rojavayê Kurdistan’ın halk içerisinde en güçlü tabanı olan partisi PYD dir. PYD’nin öncülüğünü yaptığı TEVDEM ile ENKS arasında tarafların günlerce süren görüşmeleri sonucunda M.Barzani’nin öncülüğünde Hewlêr antlaşması 12 Temmuz 2012’de imzalandı. Başurê Rojavayê Kurdistanlı Kürtler kendi aralarında KUK (Konseya Bilindê Kurd-Kürt Yüksek Konseyi) oluşturdular. Konseye bağlı olarak üç komitenin Ulusal ve Dış İlişkiler, Sosyal (Kamu Hizmetlerini yürütecek), Güvenlik komitesi oluşturulması karar altına alındı.
24 Temmuz 2012 tarihinde Kürtler yaşadıkları bölgelerin idaresini ellerine geçirdiler. Halep vilayetine bağlı Efrîn, Kobani, Cinderis şehirleri ile Hasekî vilayetine bağlı Amude, Derbesiye, Serekani, Derike Hamko, Kürtlerin yönetimine geçti.
Başurê Rojavayê Kurdistan’ın en büyük şehri olan Qamişlo Kürtlerin kontrolünde.
PYD Eşbaşkanı Asya Ebdıllah geçen Pazar günü Bremen’de Brati derneğinde bilgilendirme toplantısı yaptı. Kürtçenin Kurmancî lehçesi ile yaptığı konuşması akıcı ve saftı. Kürtçeyi inci gibi konuşuyordu. Başurê Rojavayê Kurdistan’daki son durum, Halep’teki son çatışmalar ve Hewlîr anlaşması konusunda ortaya çıkan sorunlar konusunda dinleyicilerini bilgilendirdi.
“Suriye’deki rejimin gitmesi gerektiğini, bazı örgütlerin Kürtler üzerinde oynadıklarını, Hewlêr anlaşması önemlidir, ancak bunun pratiğe geçmesi daha önemlidir. Halkın karşısına çıkıp sorunlarımızı tartışalım, halk bizi dinlesin, Kürt Yüksek Konseyi ne karar alırsa biz alınan karara uymaya hazırız. Başurê Rojavayê Kurdistan ile Başure Kurdistan hudut kapısı açık kalmalıdır. En büyük direniş Halep’te oldu. Halep’te ortaya konan plan kötü bir plandı, Efrîn’de Türkmenler Êzîdî köylerine eylem düzenliyorlar. Halkın ekonomik durumu iyi değildir, Efrîn’de tıbbi malzeme yokluğundan ağır hastalar ameliyat olamıyorlar, YPG’nin yükü ağırdır”, Asya Ebdıllah’ın konuşmasının ana hatları idi.
Asya Ebdıllah’ın konuşmalarından çıkardığım sonuç Kürtler arasında sorunların olduğu idi. Başure Rojavayê Kurdistan’ın ekonomik ve siyasal sorunlarının çözümüne yardımcı olmak Kürdistan’ın diğer parçalarında bulunan örgütlerin, kendisini Kürt yurtseveri olarak kabul eden Kürtlerin temel görevi olmalıdır. Başurê Rojavayê Kurdistan’lıların bugüne kadar Kürdistan’ın diğer parçalarındaki Kürt örgütlerine ve Kürt yurtseverlerine yaptıkları ev sahipliğini unutmanın ne anlama geleceğini siz Kürdistanlıların takdirine bırakıyorum.
KÜRDİSTAN TARİHİNDE BU HAFTA:
* “JİN” dergisi 6 Kasım 1918 tarihinde İstanbul’da yayınlanmaya başlandı.
* 9 Kasım 1993 tarihinde Özgür Gündem gazetesi dağıtıcısı Adil Başkan Nusaybin’de uğradığı silahlı saldırıda şehit düştü.
* 10 Kasım 1993 tarihinde Özgür Gündem dağıtıcısı Adil Yaşa Diyarbekir’de uğradığı kontra saldırısında şehit düştü.
