Bereketli topraklardan mucizeyi yaratmak!

Forum Haberleri —

Gençlik ve kadın

Gençlik ve kadın

  • Türkiye ve Kurdistan’da tecrit ve onun derinleştirdiği savaş ile Kobanî komplosundan kayyım komplosuna değin birçok siyasi soykırım politikası yürütülürken, özel savaş ile gençliğin düşürülüşü ve pasifize edilmesinden tutalım da bir iç savaşın ve toplum kırımın kendisi olan kadın (intiharlar da dahil) cinayetlerine ve başlı başına zenginin zenginleştiği fakirin fakirliğinin derinleştiği bir sınıf uçurumu gibi devasa toplumsal, politik ve ekonomik sorunların temel öznelerini bir araya getirme kudret ve cesaretine sahip devrimci öncü/özne gençlik ve kadındır.

Diyar RÛMET

“Savaş zamanındayız. Savaşımın sonucunu gençlik belirleyecek.” Lenin

Ortadoğu gençlik insiyatifi öncülüğünde “Gençlik ve Özgür geleceği inşa etme” şiarı ile 8-9 Haziran tarihlerinde Ortadoğu ve Kuzey Afrika Gençlik Konferansı gerçekleştirildi. Bu Konferans’ta Moritanya’dan Afganistan’a, Sudan’dan Kurdistan’a gençlik örgütleri katılarak gençliğin, kadının ve onları da saran kapitalizmden emperyalizme, ataerkiden doğa kırıma kadar bir dizi konu tartışıldı. 

Bu Konferans’a Kuzey Afrika ve Ortadoğu gibi insanlığın beşiği ve hazinelerin kaybedildiği coğrafyalardan katılımcıların öncülük etmesi başlı başına çok anlamlıdır. Komünal toplum da bu coğrafyalarda boy vermiş beri yanda devletçi uygarlık da buralarda doğmuştur. Bin yıllardır buralarda bu iki çizginin savaşı çeşitli suretlerle devam etmektedir. Günümüz kapitalist dünyasında Kuzey Afrika ve Ortadoğu’yu MENA (Middle East and North Africa) bölgesi olarak tanımlıyorlar. MENA bölgesi Dünya Ekonomik Forumu (WEF) tarafından hazırlanan bir raporda iklim krizi nedeniyle dünya genelinden iki kat fazla ısınan veya dünya eşitsizlik raporuna (2022) göre en eşit olmayan bölgedir. Açıktır ki verili olarak bu raporlara ihtiyaç duyulmadan MENA bölgesinin sosyo- ekonomik durumu görülebilir. Savaşın ve yoksulluğun hüküm sürdüğü bu bereketli topraklarda kapitalizm, ataerki ve emperyalizm kol gezmektedir. Buna karşın Arap baharından halklar baharına (Rojava devrimi), Belucistan Kurtuluş Ordusu’ndan Kurdistan Özgürlük Hareketi’ne bir değin direniş veya demokratik uygarlığın bereketli toprağa serpilmiş tohumları, fidanları…

Bu tohumları ve fidanları tek tek belirli bahçelerden ziyade bütün toprağa (MENA’ya) serpiştirmek için zamanın bereket tanrıçası Özgürlük Hareketi öncülüğünde ve onun programatik yol haritası olan demokratik ulus ve demokratik konfederalizm ile yürümek ‘başka bir dünya mümkün’ün gereğidir. Bugün Ortadoğu krizinin başat etki alanı olan Kurdistan ve Türkiye’de de bu program ile yürüyerek mevcut krize çözüm olunabilir. Özellikle hiyerarşi öncesi dönemde yaşlıların deneyimlerini gençliğe aktararak onu tahakküm altına alan iktidarından (jerontokrasi) ve ilk sömürge olan kadının bu noktada yeni yaşama dair öncülük etmesi tarihsel bir zorunluluktur belki de. Zira bu kurtuluş ve özgürlük programının onlara biçtiği misyon da budur. Türkiye ve Kurdistan’da tecrit ve onun derinleştirdiği savaş ile Kobanî komplosundan kayyım komplosuna değin birçok siyasi soykırım politikası yürütülürken, özel savaş ile gençliğin düşürülüşü ve pasifize edilmesinden tutalım da bir iç savaşın ve toplum kırımın kendisi olan kadın (intiharlar da dahil) cinayetlerine ve başlı başına zenginin zenginleştiği fakirin fakirliğinin derinleştiği bir sınıf uçurumu gibi devasa toplumsal, politik ve ekonomik sorunların temel öznelerini bir araya getirme kudret ve cesaretine sahip devrimci öncü/özne gençlik ve kadındır.

Bu açıdan Ortadoğu ve Kuzey Afrika Gençlik Konferansı’nın bölgesel açıdan MENA veya başka bir ifadeyle Büyük Ortadoğu üzerinden şekillendirilen 3. Dünya Savaşı’na karşı demokratik Ortadoğu konfederalizminin bir mikro hali olarak öncülüğe soyunan bir girişim olduğu aşikardır. Bu öncülüğe her yerden ve her açıdan güç vermek ve büyütmek tarihin bu dönemecinde küresel bir Dünya Gençlik Konferansı’na ve Küresel Demokrasi Kongresi’ne dönüştürmeyi, demokratik konfederalizmin makro açıdan politik kurumsal girişimlerini yaratmayı hedefleyen bir politik pozisyonda olmak gerekiyor. Bereketli topraklar üzerinden yürütülen emperyalist kapitalist müdahelelerin devletçi uygarlığın temsili kalbi olan coğrafyalarda (Avrupa, ABD) oluşturulduğunu ve bu müdahelenin o coğrafyalarda da belirli sosyo- ekonomik krizler yarattığını bilinci ile enternasyonalist bir girişimi inşa etmenin arayışında olmalıyız.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.