Bir değerimizi daha kaybettik

Hicri İZGÖREN yazdı —

  • Ajansta “Gazeteci-Yazar Emin Karaca Kovid-19 nedeniyle hayatını kaybetti” haberini okuyorsunuz ve bir süre eliniz böğrünüzde öylece hareketsiz kalıyor, sonra kitaplığa yöneliyorsunuz.

Böyle oluyor işte… Gecenin bir saatinde haber ajanslarına ansızın bir haber düşüveriyor. Başlığa bakıyorsunuz, donup kalıyorsunuz, başlık bir cümleyle bir arkadaşınızı, bir dostunuzu alıp götürüyor sizden:

“Gazeteci-Yazar Emin Karaca Kovid-19 nedeniyle hayatını kaybetti.”

Bu kadar kolay demek, hayat dediğimiz bir cümleden ibaret.

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti tarafından yapılan açıklamada “Değerli meslektaşımız Emin Karaca’yı kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyoruz. Mesleğimize uzun yıllar başarıyla hizmet veren Karaca’nın ailesinin, dostlarının ve meslektaşlarının acısını paylaşıyor, sabırlar diliyoruz” deniyor.

Ardından bir açıklama da Türkiye Yazarlar Sendikası’ndan geliyor. “Yaşamı boyunca örgütlü bir insan olan eski genel sekreterimiz Emin Karaca’yı özgürlük ve demokrasi mücadelesine katkısıyla unutmayacağız”

***

Bir süre eliniz böğrünüzde öylece hareketsiz kalıyor, sonra kitaplığa yöneliyorsunuz. Sizde olan kitaplarının birkaçını alıp masaya koyuyorsunuz. Bir vedalaşma anı sanki, kitapları bir bir karıştırıyor okşuyorsunuz. .

(“12 Eylül'ün Arka Bahçesinde”- “Nâzım Hikmet Şiirinde Gizli Tarih”–“Eski Tüfeklerin Sonbaharı”-“Birinci Mecliste Muhalifler”- “Türk Edebiyatında Kavga”- “Nazım Hikmet'in Siyasal Yaşamı”)…

Kitabın birinden yaşam öyküsünü okuyorsunuz:

“1949 yılında Denizli ilinin Acıpayam ilçesine bağlı Yatağan Kasabasında dünyaya gelen Emin Karaca ilkokulu doğduğu yerde, ortaokulu Aydın’da okudu. Aydın lisesinin ikinci sınıfındayken, sol kitaplar okuduğu gerekçesiyle okuldan uzaklaştırıldı. 1967’de İstanbul’a gelerek, Bab-i Ali’de amatör olarak gazeteciliğe başladı. 1970’lere girilirken Kavel Kablo Fabrikası’nda işçilik yapıyordu. 12 Mart 1971 Darbesi, kendisini Kavel’deyken buldu. Tutuklandı. İşçi Kesimi davasında sıkıyönetimde yargılandı. 1974 affıyla hapisten çıktı. Babıali’de çalışmalarını sürdürdü. 12 Eylül döneminden sonra profesyonel gazeteciliğe başladı. 1980’lerin sonuna doğru, mesaisinin tümünü yazarlığa verdi. Yayımlanmış 13 adet kitabı bulunmakta. Türkiye Yazarlar Sendikası’nda iki dönem Genel Sekreterlik görevinde bulundu. Halen yazar olarak çalışmalarını sürdürüyor. ”

Tanıtımın son cümlesinde takılıp kalıyorsunuz. Çünkü artık çalışmalarını sürdüremeyecek. Yeni baskılarda o cümle yer almayacak. Evet. Hayat bu kadarlık bir cümlede son buluyor işte. Ancak yazdıklarıyla ve anılarıyla var olacak bizde.

Ardında birçok değerli kitap ve çalışma bıraktı. Kitaplarından bazıları:

Türk Basınında Kalem Kavgaları -Eski Tüfeklerin Sonbaharı, - Bir medya İmparatorunun Öyküsü - Nazım Hikmet'in Siyasal Yaşamı, Sosyalizm Yolunda İnadın ve Direncin Adı: Kıvılcımlı, - 12 Eylül'ün Arka Bahçesinde Avrupa'daki Mültecilerle Konuşmalar, Sintinenin Dibinde - Cumhuriyet Olayı, Milliyet Olayı - Kalaşnikofa Güzelleme - Nazım Hikmet Şiirinde Gizli Tarihi.

***

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti üyesi olarak elli yılı aşan bir gazetecilik deneyimine sahipti. Köşe yazısı dalında 1993 yılı Musa Anter Gazetecilik Yarışması’nda birincilik, 2001 yılında ‘Cevdet Kudret Araştırma-İnceleme’, 2006 yılında ‘Ayşenur Zarakolu Düşünce Özgürlüğü’ ödülleri başta olmak üzere pek çok ödül almıştı. Emin Karaca, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin yayın organı ‘Bizim Gazete’de yazmayı sürdürüyordu.

Çalışkandı, aydın kimliğini entelektüel birikimliyle bütünleştirmişti. Araştırmalarında titizdi. Kütüphaneler adresleri gibiydi. Sadece kalemi değil dili de güçlüydü. Özellikle Nazım Hikmet üzerine yazdıkları ve yaptığı söyleşiler ufuk açıcıydı.

Çalışmalarında olduğu gibi giyim-kuşamına da özen gösterir, edep, adap bilirdi. Duruş sahibiydi, çevresinde güven duygusu uyandıran bir kişilikti.

Bir değerimizi daha kaybettik. Korona, adın kalleş olsun.

Işıklar içinde ol sevgili Emin, güzel kardeşim.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.