Cafer SARIKAYA: Kürt tiyatrosu 1893 Chicago Dünya Fuarı'nda

Haberleri —

Sibel Bozdoğan, Doğu’yu incelemenin yollarına ilişkin analizinde, 19. yüzyılda gerçekleşen uluslararası fuar ve sergilerin Doğu’nun skenografik temsiline ışık tutan rollerine dikkat çeker. Bozdoğan’a göre, “Bir sergi ve temsil konusu olan Doğu ülkeleri, diğer türlü sanayileşmiş güçler arasında bir yüzleşme platformu oluşturan bu etkinliklerde, yalnızca egzotik bir esinti olarak kısa süren bir mevcudiyet gösterebilmişlerdir.” 1867 yılında Fransız gazetesi Le Figaro’da yayımlanmış olan bir demeç de bu görüşü açık bir biçimde doğrular: “Türklerden, Araplardan ve Serazenlerden artık bir korkumuz kalmadığından, Şark bizim için muhteşem gösterilerin sunulduğu bir tür hipodroma dönüşmüş bulunuyor. [...] Şark’ı bir tiyatro sanıyoruz artık.” Edward Said’e göre de “Şark, tüm Doğu’nun sınırlandığı sahnedir. Rolleri türedikleri geniş bütünü temsil etmek olan simalar çıkar bu sahneye. Dolayısıyla Şark, tanıdık Avrupa dünyasının ötesindeki bitimsiz bir yayılım gibi değil, daha çok kapalı bir alan, Avrupa’ya eklenmiş bir tiyatro sahnesi gibi görünür.”Konuya duyulan ilgi, bu fuarların 19. yüzyılın ekonomik, sosyal ve politik dinamizmini yansıtmasıyla ilgilidir. Dünya fuarları, 19. yüzyılda sanayicilik, emperyalizm ve şarkiyatçılığın hakim olduğu bir dönemde ortaya çıktığı için onların hatırası, bu özel dönemin içinde barındırdığı karmaşayı anlamak bakımından önemli bir kaynak teşkil etmektedir. Said’in altını çizdiği gibi, fuarlar İngiltere ve Fransa’nın, “Şark araştırmaları” ile ilgilenen ilk ülkeler olarak oynadıkları özel rolü su yüzüne çıkarmaktadır. Söz konusu uluslararası sergilerin öncüleri olan bu ülkeler, aynı zamanda bu sergilere ev sahipliği yapmış, “Doğu ülkelerinin” sergilere katılımlarını büyük ölçüde desteklemiş ve böylece Batı için şark kültürünü inşa etmişlerdir.
Tüm geleneksel fuarlar gibi, Dünya sergileri de kendi dönemlerinin normları ve akımlarını özetleyen festivaller ve kültürel temsillerdir. Bu sergiler, gösteriş amaçlı tüketim, gösteri, takas ve rekabet ile birlikte, belirli bir oranda teatral unsurlar içermektedir. 1800’li yılların sonlarında hızla değişen ekonomik, politik ve kültürel dinamiklere bağlı olarak, Osmanlı İmparatorluğu Londra, Paris, Viyana, Philadelphia ve Şikago dahil olmak üzere Avrupa ve Kuzey Amerika’daki büyük şehirlerde düzenlenen uluslararası sergilerin çoğunda yer almak için gayret sarf etmiştir.
1893 senesinde gerçekleştirilen Şikago Columbus Dünya Sergisi’nde Amerika’nın Christopher Columbus tarafından keşfinin 400. yıl dönümü kutlanmış, Osmanlı İmparatorluğu da bu sergide bir restoran ve kahvehanenin yanı sıra, tiyatro gösterileri ve müzikal performanslarla yer almıştır. 19 Şubat 1891 tarihinde Amerika Birleşik Devletleri, Osmanlı İmparatorluğu’nu sergiye katılması için resmi olarak davet etmiş, 1 Mayıs 1893 tarihinde başlayan sergi, altı ay devam etmek üzere planlanmıştır. Osmanlı İmparatorluğu, hiç gecikmeden ‘Türk Köyü’ projesinin hazırlanması için bir komisyon tertip etmiştir. Bu komisyon İstanbul’da ‘İlya Suhami Saadullah ve Şerikleri’ isimli bir ithalat şirketinin sahibi olan Saadullah Efendi ile yakınlık kurmuş ve bu kişi projenin sorumluluğunu almayı kabul etmiştir.

Fuar içinde yer alan Türk köyünde, imamlığını daha sonra Cemil Efendi’nin yapacağı bir cami ve 2 bin 500 seyirci kapasiteli bir tiyatroya da yer verilmiştir. Bu tiyatro için bazı kurallar öngörülmüştü: “Müslüman kadınların şerefi ve iffetine zararlı veya milli onur ve saygınlığa aykırı (haysiyet ve âdâb-ı memlekete mugayyir) hiçbir oyun bir caminin yakınında oynanamaz”dı.
Bu sergi Osmanlı Devleti’nin katıldığı diğer sergilerden farklıdır çünkü Osmanlı Devleti ilk defa bir uluslararası sergiye tiyatroyla katılmaktaydı. Türk tiyatrosu, Pierre Butros Antonius adında Dağlık Lübnanlı bir Hıristiyan Arap tarafından yönetilmiştir. Bu Osmanlı tiyatrosunda, imparatorluğun çeşitli bölgelerine, o yörelerin gelenek-göreneklerini ve kıyafetlerini araştırmak için gönderilmiş memurlar tarafından bir araya getirilmiş toplam 65 aktör ve aktrist, aynı zamanda da 20 hissedar bulunmaktaydı. Osmanlı Devleti, tiyatronun program dergisinde şöyle tasvir edilmektedir: “Türk İmparatorluğu, eski dünyada hiçbir devletin sahip olmadığı kadar çeşitli ulusa ve dine sahiptir, Dürziler, Marûnîler, Rum Katolikler (Melkit), Samirîler, Ismailîler, Nasturîler, Yezidîler gibi çeşitlilik evrenin hiçbir köşesinde yoktur. Ve yine hiçbir imparatorluk böylesine kutsal bir üne ve ilginçliğe sahip değildir. İncil’de adı geçen kara parçasında olanları anlayabilmek için bu ülkenin kendine özgü kültür ve geleneğini bilmek gerekliydi. (…) Buradaki oyuncuların içlerinde beyaz sarıklı olanlar Dürziler ve diğer sarıklılar da Kürtlerdi. Bazıları Beytüllahim ve Kudüs’ten, bazıları Şam, bazıları Beyrut ve bazıları Dağlık Lübnan, bazıları İzmir, İstanbul, Selanik, hepsi bir araya geldi ve evdeki hallerini ve eğlencelerini sergilediler. Kullanılan müzik enstrümanlarından bazıları Hz. Davut zamanından beri kullanılıyordu. Kullanılan davul, telli çalgılar eski zamanların lirine, cümbüşüne denkti. Bu tiyatrodan, evdeki yaşam, tarladaki yaşam, savaş, düğünler, cenazeler ve Türk insanının gelenekleri, ülke tarihi ancak on yıllık bir çalışmayla öğrenilebilecekken, çok daha kısa bir sürede öğrenilebilecekti.”
1893 yılında gerçekleştirilen Şikago Sergisindeki Osmanlı eğlenceleri başlıca iki yerde, farklı etkinliklerle gerçekleştirilmiştir. Bunlardan ilki Türk Odeon Tiyatrosu’nda gerçekleştirilen performanslardır. Bu performanslar, bir dizi tiyatro oyununu içermektedir. Oyuncular bir ile üç perde arasında değişen gösterilerini Amerikalı izleyiciye simültane İngilizce çeviriler eşliğinde Arapça olarak sunuyorlardı. Tiyatro oyunlarını yalnızca kendi anadillerinde sergileyen Çin ve Java gibi diğer Doğu ülkelerinin tiyatrolarından farklı olarak, izleyici sahnelenen oyunları anlayabilmiştir.

KAYNAKÇA

1- Sibel Bozdoğan, “Journey to the East: Ways of Looking at the Orient and the Question of Representation”, Journal of Architectural Education, 41/4, 1988, s.38-45.
2- Le Figaro, 26 Haziran 1867; alıntılayan Zeynep Çelik, Şark’ın Sergilenişi: 19. Yüzyıl Dünya Fuarlarında İslam Mimarisi, çev. Nurettin Elhüseyni, İstanbul: Tarih Vakfı Yurt Yayınları, 2005, s.18.
3- Edward W. Said, Şarkiyatçılık, Batı’nın Şark Anlayışları, çev. Berna Ülner, İstanbul: Metis Yayınları, 2003, s.72.
4- Beverly J. Stoeltje & Richard Bauman, “The Semiotics of Folkloric Performance”, The Semiotic Web 1987, Thomas A. Sebeok & Jean Umiker-Sebeok, eds., Berlin: Mouton de Gruyter, 1988, s.585-599.
5- Alessandro Falassi, “Festival: Definition and Morphology”, Time Out of Time: Essays on the Festival, Alessandro Falassi, ed., Albuquerque: University of New Mexico Press, 1987, s.1-10.
6- Selim Deringil, İktidarın Sembolleri ve İdeoloji: II. Abdülhamid Dönemi (1876-1909), çev. Gül Çağalı Güven, İstanbul: Yapı Kredi Yayınları, 2007, s.199-200.
7- Turkish Theatre: Souvenir Programme, Midway Plaisance, World’s Fair, Chicago. Chicago: The American Engraving Company, 1893, s.1.
8- Trevor J. LeGassick, “Arabic Theatre”, McGraw-Hill Encyclopedia of World Drama, genişletilmiş 2. baskı, 5 Cilt, New York: McGraw-Hill, 1984, Cilt 1, s.170-183. Qabbani’nin toplam 15 tiyatro eseri bulunmakta ve bunlardan 8 tanesi Muhammad Yusuf Najm tarafından derlenmiş ve Arapça olarak yayınlanmıştır. Al-Masrah al-Arabi: Dirasat wa Nusus, al-Shaykh Ahmad Abu Khalil al-Qabbani, Muhammad Yusuf Najm, ed., Beyrut: Dar Al-Thaqafa, 1963.
9- Turkish Theatre: Souvenir Programme, s.3. Tiyatronun program dergisinde sergilenen toplam sekiz oyunun özetleri mevcuttur. Bu özetlerin Türkçe çevirileri için: Cafer Sarıkaya, “1893 Şikago Sergisi’nde Osmanlı Tiyatrosu”, Toplumsal Tarih, 22/147, 2006, s.66–71.
10- “Khurds”, Midway Types: A Book of Illustrated Lessons about the People of the Midway Plaisance, World’s Fair, 1893, Chicago: The American Engraving Company, 1894.
11- “The Shepherd”, Turkish Theatre: Souvenir Programme, s.11.
12- Nurcan Yazıcı, “Uluslararası Sergilerde Osmanlı Mimarisi’nin Sunumu”, Arkitekt, 500, 2004, s.18-31.
13- “Yılmaz Güney’le barışma süreci”, Agos, 19 Ağustos 2011, s.15.

paylaş

Haberler


   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.