Cemre düşürüyorlar

Cemreler düşüyor, havaya ve suya derken yarın toprağa da düşüyor. Hararet yükseliyor. Son cemreyle birlikte kadınlar da her yıl olduğu gibi yarından itibaren kendi cemrelerini düşürecekler, Dünya Emekçi Kadınlar Günü etkinliklerini yarın başlatacaklar.

Dünya Emekçi Kadınlar Günü kutlamaları son yıllarda coşku ve bilinç açısından ivme kazanmış durumda. Aslında sadece bir haftaya yayılmış erkinlikler bazında değil, hemen her zaman kadın mücadelesine dair hareketlilik görebiliyoruz. Bunda kadınların mücadele azminin etkisi büyük.

Yine bir kadınlar günü arifesindeyiz. Platformlar günler öncesinden başlayan çalışmalarıyla insan hakları temelinde kadınların siyasi ve sosyal bilincinin geliştirilmesine, ekonomik, siyasi ve sosyal sorunlarına dikkat çekmek amacıyla kadınlar yine alanlara çıkmaya, erkinlikler düzenlemeye başladı bile.

***

Kadın Meclisi’nin, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kapsamında hafta boyunca gerçekleştireceği eylem ve etkinliklerin programı devreye sokuldu. “İsyanımız özgürlüğümüz için”, “Bi berxwedanê jin dimeşin azadiyê” şiarıyla alanlarda olmayı öngördü. Kadın Meclisi hafta boyunca 1 Mart’tan başlayarak, Batman, Mersin, İzmir, Antalya, Denizli, Eskişehir, Aydın, Kocaeli, İstanbul, Diyarbakır, Van, Adana ve Ankara’da kitlesel yürüyüş ve mitingler düzenleye ve uygulamaya başladı.

Yine bu bağlamda Özgür Kadın Hareketi TJA), 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne giderken kadınlar üzerindeki baskılara ilişkin yaptığı açıklamada iktidarın topluma yerleştirilmeye çalışılan eril zihniyet ile kadınlara saldırarak bir cins kırımını yaratmayı hedeflediği belirtildi. Bu durum karşısında kadınların ise direnişin tüm renklerini kuşanarak saldırılara gereken cevabı verdiğini ve vermeye devam edeceğini belirtti.

***

Kadınlar, pandeminin zor koşullarında bile her fırsatta tepkilerini dile getiriyor, hak ve hayatlarına ilişkin mücadelelerini her geçen gün yükseltiyorlar. Susmuyor, biat etmiyor ve korkmuyorlar. Kimliğine bedenine, emeğine sahip çıkıp her türden sömürüye karşı her türden erke karşı duruyorlar.

Her yerde varız diyorlar. Savaş diline, nefret söylemine, ırkçılığa, kutuplaştırma ve her türden ötekileştirmeye karşı… Eşit, adil, özgür, barış içinde bir yaşam talebi için… Yaşamak ve yaşatmak için diyorlar, haykırarak söylüyorlar.

Dünya Kadınlar Günü kutlamaları kapsamında, bu yıl bir ilk olarak yarından başlayarak, 5-6-7 Mart tarihlerinde İstanbul’da ilk kez “Dünya Kadınlar Günü Festivali” düzenleniyor.

Kadınların karşılaştığı güçlükleri ve daha hakkaniyetli bir dünya için oluşturdukları çözümleri görünür kılmayı hedefleyen ve toplumsal cinsiyet açısından eşit bir dünyanın arzu edildiğine, mümkün olduğuna ve acil ihtiyaç duyulduğuna inanan küresel bir hareket niteliğindeki İngiltere menşeli ‘WOW Vakfı’ Türkiye’deki kurumlarla işbirliği içinde Türkiye’nin farklı yerlerinden kadınları bu hareketin bir parçası olmak üzere bir araya getirecek. Seslerini duyurmak için çeşitli etkinliklerle, müzik, performans, video, tartışma ve münazaralar yoluyla engelleri ve sınırları aşan kadınların cesaretlendiren hikayeler paylaşacak.

***

“Hareket etmeyenler, zincirlerin ne kadar ağır olduğunu bilemezler" demişti Rosa Lüxemburg. Artık hareket halindeler kadınlar ve zincirlerin ne derece ağır olduklarının da farkındalar. Her geçen gün mücadele ve dayanışmalarını yükseltmeye çalışıyorlar.

Kadın mücadelesini ciddiye alanlar binlerce yıllık erkek egemen kültürün tüm kurumları ve değer yargılarıyla cebelleşmek ve hesaplaşmak zorunda olduğunun bilincindeler artık. Bu bilinçle dayatılan köhnemiş hayatları red ediyorlar, eşitlik ve özgürlük istiyorlar. Başka bir dünya mümkün diyorlar.

Daha kararlı ve daha güçlü… Cesaretleriyle, isyanlarıyla ve rüzgarlarıyla varlar. Cemre düşürüyorlar. İsyanları daim, rüzgarları bol olsun. 8 Mart kutlu olsun.