Çünküsü çoktur

Hicri İZGÖREN yazdı —

“Hararet nardadır sacda değildir, / keramet baştadır tac’da değildir / her ne arar isen, kendinde ara, / Kudus’ta Mekke’de Hac’da değildir.”

***

Bilindiği gibi, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO), Hacı Bektaş Veli’nin ölümünün 750. yılı nedeniyle tüm dünyada ‘2021 Hacı Bektaş Veli Yılı’ ilan etti. 

Her şeyi bizzat insanın kendi özünde arayan, inancı hurafelerden arındıran; akla, mantığa ve sevgi temeline dayandıran Anadolu erenlerinden Hacı Bektaş Veli, evrensel boyuttaki düşünce ve öğretileriyle, asırlardır, sevgi, hoşgörü, birlik ve barışın simgesi olmaya devam ediyor.

Onun felsefesinde okunacak en büyük kitap insandır ki ilk sayfasında “edep” yazılıdır. Edep; elinden, dilinden ve belinden başlayandır. Çünkü arifler hem arıdır hem arıtıcı. Çünkü bu felsefe insan sevgisi, hoşgörü, paylaşım ve eşitlik ilkeleri üzerine oluşturulmuştur.

Çalışan, üreten insandır, emek temeldir. Yalnızca kurgulayan değil, doğrudan uygulayandır. Birlikte çalışılır, birlikte üretilir, ortak kazanda birlikte tüketilir. Mihmanlara sofra kurulup yataklar serilmesi zaten en baş adettendir.

Sadelik zenginliktir, ihtişam sarayda değil gönüldedir. Kursaktan saray lokması geçmez. Aslolan halleşmedir, dil ile gönül arasında sıkı bağ vardır. Dostuyla yaralanır, dostuyla kanar. Ekmeği, aşı, lokmaları helâldir.

Bu felsefede de doğruluk kapısı dost kapısıdır. O kapıdan girenler hiç bir milleti ve insanı hor görmez. Çünkü kendi nefsine ağır geleni başkasına uygulamak yasaklanmıştır. Her dinden her milletten muhibi potasında kaynaşmış, “Hızır”, çoğu kez “Aziz Yorgi” ile özdeşleşmiştir.

Alevi- Bektaşilik’te erkek-kadın farkı yok, ne hayatın seyrinde ne de muhabbetin dilinde. O yüzden ol kitapta yazılıdır. Kadın ve erkek bir elmanın iki yarısıdır. Her Bektaşi dergahlarında kadın yöneticiler, kadın dervişler vardır.

Çünküsü çoktur… Çok incinmiştir ama incitmemiştir. Ve o yüzden diyecektir: “Sevgi muhabbet kaynar, yanan ocağımızda, / Bülbüller şevke gelir, gül açar bağımızda. / Hırslar, kinler yok olur, aşkla meydanımızda, / aslanlarla ceylanlar, dosttur kucağımızda.”

***

Hacı Bektaş Veli’nin Horasan’dan başlayıp Sulucakarahöyük’e uzanan yolculuğu sırasında, karşılaştığı inançlar ve kültürel değerlerin sentezinden oluşturduğu Anadolu Alevi-Bektaşi İnancı ve Yaşam Felsefesi Hacıbektaş’ta yeşermiştir.

Yolunu ve felsefesini, ilim, irfan ve insanlık sevgisi üzerine kuran Hacı Bektaş Veli'nin 13. yüzyılda temellerini attığı ve günümüzde de geçerliliğini koruyan düşüncelerinin ışığını; O'nun (ya da O'na atfedilen) şiirleri ve özdeyişlerinde; hakkında anlatılan söylencelerin satır aralarında buluyoruz. Şiir, özdeyiş ve söylencelerin satır aralarında; Hacı Bektaş Veli'nin sevgi, eşitlik, tanrı, din, paylaşım, hoşgörü, bilim, eğitim gibi kavramlara bakışını yakalıyoruz.

Kaynaklar, Hacı Bektaş’ın Horasan'ın Nişabûr şehrinde 1281 senesinde dünyaya geldiğini söylüyor. İlk eğitimini Şeyh Lokman-ı Perende'den almış. Zahir ve batın ilimlerinde derin bilgilere sahipmiş. Eğitimini bitirdikten sonra Anadolu'ya geliyor. Kısa zamanda tanınarak önemli talebeler yetiştiriyor. Kendisinin de bağlı olduğu "Ahilik Teşkilatı" ile Anadolu'da sosyal yapının gelişmesinde büyük katkılarda bulunuyor.

Hacı Bektaş Veli, hayatının büyük bir kısmını Sulucakarahöyük'te sürdürmüş. 1338 senesinde vefat eden Hacı Bektaş Veli'nin mezarı, Nevşehir iline bağlı Hacıbektaş ilçesinde bulunmaktadır.

***

“Ara, bul.” demiştir ve arayıp bulmuştur. Hacı Bektaş Veli yüzyıllardan günümüze ışık tutar. Önümüzü aydınlatır. Bugün dahi tartışılan insanlığı ilgilendiren sorunlara çözüm aramış, öneriler getirmiş, açmazlıkların önünü açmış ve kalıcı ilkeler koymuştur.

İlimle, hakikati aydınlatanlara, düşünce karanlığına ışık tutanlara ne mutlu. Bunlardan ders çıkartabilenlere ne mutlu.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.