Devrim beni gençleştirdi

Haberleri —


MURAT MANG/BİELEFELD


Dirençli, yürekli, politik bir kadın Rojavalı Dayika Temur. Konuşurken gözleri ile özgürlüğe olan inancını kelimelerle birleştirerek “özgürlük çok yakın” diyor. Rojava Devrimi’nin yıldönümü vesilesiyle misafir olarak geldiği Almanya'da karşılaştığımız Dayika Temur’a YPG kıyafetleri ile etrafından ayrılmayan torunları adeta korumalık yapıyordu. Bir oğlu ve kardeşi şehit, bir diğer oğlu Türk zindanlarında 19 yıldır tutsak, kendisi Girkê Legê'de Kadın Barış Komisyonu’nda görev yapan Dayika Temur, konuşma talebimizi memnuniyetle kabul ediyor. Siyah giysiler içindeki şehit annesinden Rojava'daki çalışmaları, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile olan tanışıklığını ve diyaloğunu dinledik. 


'3 yıldır oğlumu göremiyorum'

Halk arasında Dayika Temur olarak tanınan anne, kendisini tanıtarak başlıyor konuşmasına: "Girkê Legê'den geliyorum. Ben Temur'un annesiyim. Temur 19 yıldır cezaevinde. Erzurum Cezaevi'nde kalıyordu. Son 5 yıldır İzmir Cezaevi’nde. Bir oğlum da şehittir, adı Şefîq Cahîd. Tilcemanî köyündeniz. Kardeşim Muhyettin de (Maruf) şehittir. Derdimin hepsini size anlatacak değilim. Üç yıldır oğlumu görmek için İzmir'e gidiyorum, bırakmıyorlar. Açlık grevine katılmıştı. 'Neden katıldı?' deyip beni görüştürmüyorlar."


Kadın Barış Komisyonu'nda

Dayika Temur yaptığı çalışmaları anlattığında Rojava'daki demokratik sistemin halk tarafından benimsendiğini, bu nedenle dünyanın hayranlığını kazandığını anlıyoruz. Toplum içindeki sorunları nasıl ve hangi yöntemlerle çözdüklerine ilişkin Dayika Temur şöyle diyor: "Girkê Legê'de önceleri Şehit Aileleri Komisyonu'nda yer alıyordum. Fakat Kadın Barış Komisyonu'nun çalışmaları artınca buraya geçtim. Komisyon olarak her türlü sorunu çözmeye çalışıyoruz. 8 kadın arkadaş komisyonda yer alıyoruz. Ölüm olayları, aile sorunları, arsa sorunları, aşiret olayları, kısacası toplum içinde olan biten her sorun bize geliyor. Bizi aşan sorunları bir üst merci olan mahkemelere gönderiyoruz."


Sorun çözücü kadınlar

Kullandıkları yöntemler ve aldıkları sonuçları dinlemeye değer bulduğumuz Barış Komisyonu’nun aktif çalışanı olan Dayika Temur, kadınların çözüm gücü olduğunu aktarıyor: "Bir ailede sorun çıktığında, sorun önce Kadın Barış Komisyonu'na gelir. Bize gelmeden mahkemeye başvuru yapılamaz. Gidilse dahi mahkeme geri bize gönderiyor. Taraflar arasında kadın varsa biz önce kadınlarla bir araya geliyoruz. Tabii Kürtler dışında Araplar ve yine farklı inançlar da var. Neden kadınlarla bir araya geliyoruz? Çünkü kadınlar hep barış yanlısıdır. Kadınlar hile yapılmasını istemiyor. Bu nedenle kadınlarla sorunu çözmek ilk hedefimizdir. Erkekler çabucak barış olmasını istemiyor." 


Arap kadınlar çokeşlilik mağduru

Arazi kavgası, ticari sorunlar gibi meselelerde ise erkeklerden destek aldıklarını aktaran Dayika Temur anlatmaya devam ediyor: “Bazı evliliklerde maddi dengesizlik olduğu zaman her iki tarafın da birbirini zorlamaması için telkinlerde bulunuyoruz. Yaşadığımız kentte çok Arap var. Arap erkekleri genelde çokevlilik yapıyor, eşlerinin üzerine kuma getiriyorlar. Dolayısıyla eşler arasında çok sorun çıkıyor. Bu sorunlar bizim komisyona geliyor. Çok zorlanıyoruz. Çünkü eski eşinden ayrıldığını söylüyor ama kimsenin duymasını da istemiyor. Ama nasıl bir ayrılık? Zulümle… Biz bunları komisyon olarak kabul etmiyoruz. Kadının haklarının verilmesi yönünde olaya müdahale ediyoruz. Arap kadınlarını değiştirmekte çok zorlanıyoruz. Düşünün şehitleri geliyor, gelip şehitlerini bile kaldıramıyorlar. Cenazelerine gelemiyorlar."


Ayda 40-50 sorun çözüyorlar

Kendilerine ulaşan sorunların mutlaka bir çözüme ulaştığını söyleyen Dayika Temur devam ediyor: "Bize gelen sorunlar mutlaka çözüme ulaştırılıyor. Çözümsüz bırakmıyoruz. Ayda yaklaşık 40-50 soruna çözüm buluyoruz. Haftanın Salı, Perşembe ve Pazar günleri çalışma yürütüyoruz. Cuma günleri çalışma yapmıyoruz, tatil. Komisyon çalışanları olarak karşılıksız halkımıza hizmet ediyoruz. Bölgemizde yaşayan Hıristiyanlar ise 40-50 yıl önceki davalarını bize getiriyorlar. Çünkü 50 yıl önce arazileri işgal edilmiş. Şimdi kendilerine geri iade edilmesini istiyorlar."


Öcalan’la diyaloğu

Dayika Temur gücünü Önderliğe ve şehitlere borçlu olduğunu belirterek, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile tanışıklığını ve aralarındaki diyaloğu ise gözleri dolarak şöyle ifade ediyor: "Oğlum yeni katılmıştı. Çok istiyordum Önderliği görmeyi. Birinci gidişimde göremedim. İkinci gidişim 1998 yılıydı, komplodan 5 ay önceydi. Kahvaltıdan sonra Önderlik geldi. Çok heyecanlıydım; titriyordumi buz gibi olmuştum. Bu arada öğlen olmuştu. Öğlen yemeği yendi. Yüzlerce kişi vardı. Yemekten sonra Önderlik konuşmaya başladı. Yaklaşık üç saat konuştu. En son dedi ki, 'Ben saatlerdir konuşuyorum, hiç sorunuz yok mu? Yanlış söylediğim bir şey yok mu? Soru sorsanıza?' Bir iki kişiden sonra ben bir soru sordum. Dedim ki; 'Serokê min, sen kadınlara ilişkin bir cümle kullandın. Bu cümle bizi üzdü.' Hemen dedi ki; 'Nedir, söyle içinde kalmasın.' Serokê min sen erkeklere hitaben dedin ki, 'Kadın gibi ağlamayın. Biz eski kadınlar değiliz artık; çalışma yürütüyoruz, koşturuyoruz. Çocuklarımız dağlardadır. Buraya gelen kadınların hepsi bu durumdadır.' Ayağa kalkarak yanıma geldi. 'Bitirdin mi?' diye sordu. 'Evet bitirdim dedim.' Elini sırtıma dokundurarak dedi ki: 'Sen kimsin biliyor musun? Sen bu zamanın kadınısın. Dört duvar arasındaki kadın değilsin. Erkeğinden izinsiz sokağa çıkamayan kadın değilsin. Seni ben yarattım’"


Şehitlerimizin takipçisiyiz

Mücadeleyi bugüne taşıyanın Önderlik kadar şehitler gerçeği olduğunun da altını çizen Dayika Temur şöyle devam ediyor: "Bugünlere gelmişsek şehitler sayesindedir. Benim oğlum da Halil Çavgun, Haki Karer, Mehmet Karasungur gibi şehitlerin peşinden gitti. Aynı şekilde kardeşim Muhyeddin de bu uğurda şehit oldu. Kardeşim şehit olduktan sonra biz bir söz verdik, sözümüzden de geri adım atmadık. O dönemler 'talebe' denirdi onlara, bize gelip giderlerdi. Ülkemizi ve kimliğimizi özgürleştirmek şehitlerimize borcumuzdur."


‘Şimdi devrimi inşa ediyoruz’

Rojava Devrimi içinde gençleştiğini belirterek mücadele azmini vurgulayan Dayika Temur, "Ben bu devrim içinde kendimi genç hissediyorum. Fiziki olarak yaşlanmış olabilirim ama devrim beni genç­leştirdi. Bu devrim Mazlumlarla, Kemal Pirlerle, Hayrilerle, Bêrîvanlarla bugüne geldi. Rojava Devrimi öyle kolay olmadı. Rejim bizi perişan etmişti. Önderlik Kobanê'de temellerini attı, şimdi devrimi inşa ediyoruz" diyerek sözlerini tamamladı. 


paylaş

Haberler


   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.