Düşmeyen devrim düşü Kobanê


Kobanê Savunma Bakanı İsmet Şêx Hesen, Öcalan’ın çağrısının Kobanê için dönüm noktası olduğunu hatırlatarak, ”3 yıl önce bir keleşle başladığımız bu serüven bugün Reqa’nın zaferiyle sonuçlandı” dedi. Kobanê direnişinin YPJ komutanlarından Meryem Kobanê, Kobané direnişinin evrensel bir kimlik kazanmasının en büyük nedeninin, faşizme karşı insanlık değerlerinin savunulması olduğunu söyledi. Kobanê, aslında Reqa’nın da 3 yıl önce Kobanê’de düştüğünü kaydetti.
Önce Reqa’yı işgal ederek yüzlerce sivili katledip on binlercesini göç ettiren DAİŞ, ardından da Musul’u bir gün içinde işgal etti veya teslim edildi. Daha sonra Êzîdîler için 73. Ferman olacak Şengal’e saldırı başladı. Birkaç saat içinde DAİŞ’in teslim alması beklenen Şengal’de KDP güçleri on binlerce sivili bırakıp kaçtı. DAİŞ, Şengal halkını katliamdan geçirdi, kadınları kaçırıp pazarlarda sattı. Şengal’den sonra Kobanê ile Rojava Devrimi’ni boğmak isteyen DAİŞ, 15 Eylül 2014’te işgal girişimini başlattı.
DAİŞ kolektif bir tetikçiydi
Kobanê Savunma Bakanı İsmet Şêx Hesen, DAİŞ’nin kolektif bir tetikçi olarak hazırlandığını belirterek, o dönemi şöyle anlattı: “Musul’u DAİŞ’e bıraktılar. DAİŞ, orada bulunan bütün tank, top ve silahları aldı. Irak, Suriye ve Türkiye üçgeninde çok geniş bir hareket alanı yakaladı. Türkiye, trenlere silah doldurup Girê Spî-Kobanê arasında DAİŞ’in denetimindeki yerlere boşaltıyordu. Suriye rejimi de Eyn Îsa civarında bulunan silah depolarını DAİŞ’e teslim etti. DAİŞ’i bir şirket gibi oluşturup Kobanê’ye sürdüler. DAİŞ, Kobanê’ye doğu, batı ve güneyden olmak üzere üç taraftan saldırdı.
Direnişin kaderi: Serzûrî
Tarihi Kobanê direnişinin mesajı ve rotası saldırıların ikinci gününde belli oldu. 16 Eylül 2014’de Kobanê’nin yaklaşık 35 kilometre doğusundaki Serzûrî köyünde 12 savaşçı direnişin rotasını çizdi. Bawer Efrîn, Berfîn Çiya, Bira Perwer, Ciwan Heval, Gûlistan Qendîl, Mizgîn Cûdî, Peyman Tolhildan, Rodî Efrîn, Rûstem Cûdî ve Serxwebûn Xerîb savaşçılarından oluşan Rodî Efrîn komutanlığındaki YPG/YPJ’lilere, 15 Eylül akşamı yüzlerce DAİŞ’li tank ve toplarla saldırdı. Köyün okulundaki 12 savaşçı geri atmayacaklarını söyledi. YPG’nin geri çekilin talimatını kabul etmeyerek, özür dilediler. Komutan Rodî Efrîn, telsiz üzerinden YPG/YPJ komutanlığına, “Heval biz sonuna kadar direneceğiz ve düşmanın geçişine izin vermeyeceğiz. Şehit düşeceğimizi biliyoruz, ancak yolumuzdan yürüyecek olanlar da var” şeklinde seslendi. 12 savaşçı, ağır silahlarla karşı 24 saat savaşarak orada şehit düştü.
Tankların önünden çekilmediler
Sonrasında unutulmayacak kahramanlıklar sergilendi. Kentin batısında Êriş ve Zozan da ‘çekilin’ talimatına uymadı. DAİŞ’in tankları üzerlerinden geçene kadar savaştılar. İsmet Şêx Hesen, bunun da mayasını Serzûrî direnişinden aldığını vurguladı.
İlk kadın fedai: Rêwan
Ardından güney cephesinde ilk kez bir Kürt kadın savaşçı, kendini düşman arasında patlattı. DAİŞ’in geçişine izin vermeyen bu YPJ savaşçısı ise Rêwan’dı.
Arîn Mîrkan’ın çağlığı
Ardından Miştenûr Tepesi’nde Arîn Mîrkan’ın sesi yankılandı. Onun eylemi sırasında Kobanê’nin tüm etrafı tutulmuştu. DAİŞ Miştenûr’a yetişmişti. Arîn Mîrkan burada tüm dünyaya bir mesaj verdi. Kürtlerin nasıl direneceğini, topraklarını nasıl koruyacağını anlatmaya çalıştı.
Öcalan’ın seferberlik çağrısı
Kobanê direnişi dünyadan önce Kürtleri birleştirdi ve ayağa kaldırdı. Saldırlar başladığında direnişin öncülüğünü yapan güç sadece YPG/YPJ idi. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan, 22 Eylül 2014’de Kobanê için Kürtlere birlik olma ve seferberlik, yaşamını da savaş durumuna göre örgütleyip direnişi büyütme çağrısı yaptı. Öcalan, “Kobanê’nin düşüşü, tüm Kürdistan’ın düşüşü demektir. Herkes bu gerçekliğe göre hareket etmeli” dedi. Aynı zamanda Kobanê’nin, Kürt sorununun çözüm anahtarı olduğunu söyledi. Öcalan’ın mesajı üzerine Kürtler dört parçadan yönünü Kobanê’ye çevirdi. İsmet Şêx Hesen, Öcalan’ın seferberlik çağrısının Kobanê için bir dönüm noktası olduğunun altını çizdi.
Dönemin Kobanê’deki YPJ komutanlarından Meryem Kobanê, insanların Kürt Halk Önderi Öcalan’ın felsefesiyle bütünleşerek irade, kararlılık ve inanç ile savaştığını kaydederek, Öcalan’ın yaptığı seferberlik çağrısının Kobanê’yi kurtardığını söyledi. YPJ’nin kendisini Öcalan’ın fikir ve felsefesi üzerine inşa ettiğine işaret eden Kobanê, Öcalan’ın “Ne olursa olsun, kim bırakırsa bıraksın kadınlar Kobanê’yi bırakmayacak” sözünü hatırlattı. Kobanê, YPJ’nin bu inançla savaştığını dile getirdi.
Erdoğan’ın müjde vermesi
DAİŞ, Kobanê kapılarına dayanırken, Türk Cumhurbaşkanı Erdoğan, Antep’te düzenlediği bir mitingde “Kobanê düştü, düşüyor” ifadeleriyle DAİŞ’e desteğini yüksek perdeden dile getirdi. Erdoğan’ın bu konuşması Kuzey Kürdistan’da büyük bir öfke patlamasına yol açarak, 6-7-8 Ekim halk serhildanlarının fitilini ateşledi. Halk, Kobanê etrafında ateşten bir çember örerek, öz savunmaya geçti. Sömürgeci Türk devleti bloke edildi. Kürdistan gençliği başta olmak üzere yer yaştan Kürt halkı yapay sınırları parçalayarak DAİŞ çetesine karşı verilen savaşa katıldı. Erdoğan açıklaması yalnızca Kürt halkı değil, dünya halklarında da infiale yol açtı.
Kobanê’de sadece DAİŞ çetesine karşı savaşmadıklarını belirten Meryem Kobanê, Türk Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘Kobanê düştü düşecek’ sözüne dikkat çekti.Erdoğan’ın bunu söylediği gün küçük bir alanın YPG/YPJ savaşçılarının denetiminde kaldığını hatırlatan Meryem Kobanê, “Kobanê’nin düşeceğini bir an olsun düşünmedik. Ayak bastığımız, nefes aldığımız her yer ve her anda mücadele ettik. Elimizdeki silah ve teknik yetersiz; sayısal olarak üstünlük düşmanda olsa da Kobanê’yi özgürleştirmek için yemin ettik” dedi.
Diyar Bagok’un sözleri
YPG komutanlarından Diyar Bagok’un yaralı olduğu süreçte söylediği “Apocular hiçbir zaman için bulunduğu yeri bırakmaz. Biz bu toprakların çocuklarıyız. Felsefemizde ihanet ve geri çekilmek yoktur. Kobanê’ye ancak cenazelerimizi çiğneyerek girebilirsiniz” sözünü hatırlatan Meryem Kobanê, YPG/YPJ savaşçılarındaki irade ve kararlılığın, bu kadar net ve somut olduğunun altını çizdi.
Murat Karayılan’ın cevabı
Erdoğan’ın sevindiği dönemde açıklama yapan Murat Karayılan, tereddütsüz direnişin altını çizerek, tarihi bir söz verdi. Karayılan, Kobanê’nin asla düşmeyeceğinin, DAİŞ yenilgisinin temelinin burada atılacağını vurguladıktan sonra ”Kobanê düşmeyecek, Til Ebyad düşecek” dedi. PKK’nin direniş geleneği bir kez daha haklı çıktı. Kobanê’deki DAİŞ hezimetinin ardından Türk devletinin DAİŞ koridoru Til Ebyad düştü.
Direnişin getirdiği ilişkiler
Kobanê direnişi ile birlikte bölgede yeni ilişki, ittifak ve dengelerin kurulmasının ilk somut görünümü ABD liderliğindeki Koalisyon’un DAİŞ’e hava saldırıları başlatması oldu. ABD, alanda DAİŞ’i durdurabilecek tek güç olarak öne çıkan Kürt Özgürlük Hareketi çizgisine kurduğu yeni ittifakla denkleminde yer verdiğini, Kobanê’ye yönelik hava operasyonlarıyla gösterdi. Bu hamleyi her biri ABD’nin inisiyatifinde yürütülen Kobanê’ye havadan silah yardımı, AKP’nin hizaya çekilerek yardım koridorunu açmak zorunda bırakılması ve pêşmergenin Kobanê’ye geçişi hamleleri takip etti. Türk Başbakan Erdoğan’ın 23 Ekim günü “Kobanê’de ilk tercihimiz ÖSO, ikinci tercihimiz peêşmerge” açıklaması nihai hedefi tüm çıplaklığıyla gösterdi. Her iki unsur da Kobanê direnişine katılım sağladı, fakat katılımlarının YPG denetiminde ve sınırlı olması bu beklentiyi suya düşürdü. Erdoğan’ın son savunması ise Kobanê’nin Kürt değil Arap yerleşimi olduğu iddiasıydı.
1 Kasım Dünya Kobanê Günü
Kürt halkının, DAİŞ’in soykırım girişimi karşısında ayağa kalkması, Kobané’ye sahip çıkması, tüm dünyanın dikkatlerinin buraya çekilmesine vesile olurken, sol-sosyalist güçleri dayanışma eylemlerini aşacak bir pozisyona itti. Bu durum sol-sosyalist güçler için artık direniş cephesinde yer almanın gerekliliğini ortaya koydu. Devrimcilik ve enternasyonalizm artık dayanışma eylemlerinde atılacak sloganlara ve söyleme kalamazdı. Artık teoriyi, pratik ile buluşturmanın zamanıydı. Mevcut verili durum dünya sol-sosyalistleri için faşizme karşı enternasyonal bir cepheyi dayatıyordu. Nitekim dünyanın sol, sosyalist, demokratik kesimleri için yeni bir cephe oluştu. Yine dünyanın birçok yerinden Kobanê’ye gelemeyenler ise dayanışma amaçlı değişik çalışmalarda yer alarak açıktan destek sundu. Bu şekilde vicdani duyarlılık sonucu doğal bir enternasyonel cephe örgütlenmesi gerçekleşti. Kobané şahsında 21. yüz yılın ilk demokratik toplumcu devrimi olan Rojava Devrimi etrafında bir araya gelindi. Bu görkemli direniş ve mücadele, uluslararası alanda olumlu etkiler yaratarak Kürt halkının dostları arafından evrensel bir ifadeye kavuşturulmak istendi. Enternasyonal bir cephenin kurulduğu Kobanê’de DAİŞ’e geçit verilmezken, Kobanê’ye destek için ünlü düşünür Noam Chomsky ve Nobel Barış Ödülü sahibi Adolfo Perez Esquivel’in de aralarında bulunduğu aydınların çağrısıyla 1 Kasım Dünya Kobanê Günü ilan edildi. Bu amaçla, Avrupa, Amerika, Afrika, Asya, Avustralya kıtalarında komiteler oluşturuldu, yüzlerce yürüyüş organize edildi.
PKK ruhuyla kuşanan kent
PKK’nin 40 yıllık kesintisiz özgürlük mücadelesinin bir ürünü olarak ortaya çıkan ve dünya devrim tarihine yeni bir soluk kazandıran Rojava Devrimi’nin en belirleyici etabı da Ortadoğu’nun JİTEM’i DAİŞ çetesi ve arkasındaki devletlere karşı verilen Kobanê direnişiydi. Kobanê’nin Kürdistan Özgürlük Hareketi mücadele tarihinde özel bir anlamı var. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan, 2 Temmuz 1979’da Kobanê kenti üzerinden Ortadoğu sahasına geçti. PKK tarihinde Kobanê, Ankara’dan Bekaa’ya uzanan yolunda önemli bir güzergahıdır. Öcalan’ın Rojava’da kaldığı ilk yer Kobanê’dir.
Kobanê halkı, geçmişten günümüze dek sürekli devlete olan mesafeli duruşuyla tanınıyor. Küçük bir kent olmasına rağmen BAAS rejimi egemenlik sağlayamamış. Ancak Kürtlerin öz yaşam kültürü ve isyankâr duruşunu hedef alarak, sindirmeyi amaçlayan çeşitli politikalar uygulamış. Ekonomisini boğarak halkı verimli topraklarından göçertme, boşaltılan bölgelere “Arap Kemeri” politikası çerçevesinde Arapları yerleştirerek demografik yapıyı değiştirme gibi uygulamalar, rejimin Kobanê’ye diz çöktürmeye dönük politikalarının başında geliyor.
Kürt Halk Önderi Öcalan’ın Kobanê’ye geçişi ardından Rojava’da gelişen halk örgütlemesi, Kürt toplumunda ulusal dirilişi geliştirerek, “Arap Kemeri” politikasıyla amaçlanan toplum kırımın önüne geçildi. PKK’nin enternasyonalist karakteri kısa sürede Arap toplumunu da etkileyerek, Arap milliyetçiliğinin hedeflediği düşmanlık yerine halklar arası birlikte yaşama kültürünü hakim kıldı.
2 Temmuz 1979’da Öcalan’a ev sahipliği yapan Kobanê, Demokratik Konfederalizme dayalı olarak inşa edilen Rojava Devrimi’nin temelini oluştururken özgürlük mücadelesinin de Ortadoğu’ya yayılacak olan devrimler kapısı haline geldi. Bunların yanı sıra Kobanê halkı, yarım asra yayılan Kürdistan Özgürlük Mücadelesi’ne binlerce genç kadın ve erkek çocuğunu adadı. Özgürlük saflarına ilk katılan Kobanê’nin yiğit evlatları Şehit Sadık, Şehit Şilan, Şehit Dicle ve Şehit Akif öncülük rolünü üstlenerek, devrim tarihine damgasını vurdu.
2004’te Qamışlo’da gerçekleşen bir futbol maçı sırasında taraftarlar BAAS rejiminin Kürtlere yönelik uyguladığı baskı ve asimilasyon politikalarını sloganlarla protesto etti. Protesto gösterilerinin ardından rejimin silahlı güçleri taraftarlara saldırarak 52 Kürt’ü katletti. Kobanê, Qamişlo Katliamı ardından da Rojava’da gelişen halk serhildanlarına öncülük ederek, BAAS rejimini bir bütün olarak kentten temizledi. Rejim günlerce kente giremedi.
Kürdistan devriminin tüm kritik eşiklerinde isminden söz ettiren Kobanê, 21. yüzyılın ilk demokratik toplumculuk devrimi olan 19 Temmuz Rojava Devrimi’nin de işaret fişeğini ateşledi. Kobanê’nin bu özelliği, kenti Türkiye ve DAİŞ faşizmi ile Suriye rejiminin hedef tahtasına oturttu. 2010’da Tunus’ta başlayan Arap halk isyanları kısa sürede Arap coğrafyasının büyük bir bölümüne yayıldı. Çatışmaların 2011’de Suriye’ye de sıçraması üzerine Kürtler hem küresel güçler hem de kendilerini muhalif olarak tanımlayan gruplarla hareket etmeyerek, stratejisini üçüncü çizgi olarak tanımladı. Rojava’da askeri ve siyasi örgütlenmesini geliştiren üçüncü çizgi, bölgede bir alternatif olarak gelişti. Tarih 19 Temmuz 2012’yi gösterdiğinde ise Kürtlerin belirlediği strateji, Kobenê’de rejim binalarına el konmasıyla birlikte devrimle taçlandı.
Bu durum Rojava’yı hem BAAS rejimi hem de rejimi devirmek iddiasıyla ortaya çıkan çetelerin ortak düşmanı haline getirdi. Ancak Rojava’da yükselen devrim Arap, Asuri, Süryani, Türkmen halklarını da kapsayarak tüm saldırıları püskürttü; demokratik ulus modelinin Suriye krizinin yegane çözüm modelini olarak ortaya koydu. Kürdistan’ın en küçük parçasında elde edilen bu başarı, dünyayı etkileyecek demokratik toplumculuk/sosyalizm ruhunu tekrardan diriltti.
İşte bu yüzden Erdoğan yönetimindeki Türk devleti, Ortadoğu halklarının umudu olarak yükselen Rojava Devrimi’ni boğmak için devrimin kalesi konumunda olan Kobanê’ye lojistik ve askeri olarak beslediği çeteleri saldırttı.
Kleşle başlayan serüven
Kobanê’de direnen anlayışın bugün Reqa’ya uzanıp zaferi getirdiğini dile getiren Kobanê Savunma Bakanı İsmet Şêx Hesen, Girê Spi, Minbic, Eyn İsa, Tebqa ve en son Reqa’dan Dêrazor’a kadar gidildiğini hatırlattı. Kobanê’yi tehdit eden DAİŞ’in varlığının yok edildiğini belirten Hesen, 3 yıl önce bir kleş ile başladıkları serüvenin bugün Reqa zaferiyle sonuçlandığını aktardı. Kobanê’nin yeniden inşasının da büyük oranda gerçekleştiğini kaydeden Hesen, ”Kobanê, tüm imkânsızlıklara rağmen eğitim, kültür, barınma ve sağlık konularında inşalara gidiyor. Yüzlerce okul açıldı. Bu okulların binlerce öğrencisi bulunuyor. Her gün öğretmen yetiştiriyor. DAİŞ’in evini talan ettiği insanlarımıza kentin batısında evler yapılıyor. Yüzlerce konut şimdiden hazırlandı. Hastaneler açıldı. Neredeyse her bölgede kültür sanat kurumları var. Kobanê geçen 3 yıl boyunca savaş yaralarını sardı. Kent yeniden inşa ediliyor” diye konuştu.
YPJ geçit vermedi
1 Kasım Dünya Kobanê Günü’ne ilişkin konuşan YPJ komutanlarından Meryem Kobanê, “Kobanê’de 21. yüz yılın faşizmine geçit verilmedi” dedi.
Meryem Kobanê, DAİŞ faşizmine karşı direnişte fedai bir tarzda savaşarak ölümsüzleşen Ebu Leyla, Diyar Bagok, Gelhat Gever, Hebun Derik, Paramaz Kızılbaş şahsında şehitleri andı. “Bütün insanlık DAİŞ faşizminin saldırısı altındaydı. Buna birilerinin dur demesi gerekiyordu” diyen Meryem Kobanê, YPG/YPJ savaşçılarının ‘dur’ dediğini ifade etti. Tüm dünya için tehdit haline gelen DAİŞ çetesi karşısında Kobanê’de inanç, irade ve kararlılığın silahtan daha güçlü ve etkili bir rol oynadığına dikkat çeken Meryem Kobanê, DAİŞ çetesini durdurabilen tek gücün YPG/YPJ olduğunun altını çizdi.
YPJ komutanlarından Kobanê, tüm dünyanın kalbi ve vicdanı olan Kobanê için dünya halklarının tek yürek ve tek ses olduğunu hatırlattı. Tarihte böylesi durumların zor ve kritik süreçlerde ortaya çıktığını, yine böylesi zamanlarda tarihsel kişiliklerin doğduğunu anımsatan Meryem Kobanê, şöyle devam etti: “Kobanê’de askeri ve ideolojik bir savaş verildi. Başta kadınlar olmak üzere tüm halk ve inanç gruplarına yönelik çok büyük bir faşist saldırı vardı. Radikal dincilik hakim kılınmak isteniyordu. Ancak YPJ, kadın kurtuluş ideolojisi ve devrimci savaşla buna karşı durdu. YPJ savaşçıları olarak Kobanê’de her tetiğe bastığımızda kalbi özgürlük için atan herkes için mücadele etme bilinci taşıyorduk. Biz bu ruhla DAİŞ’e karşı durduk. Halklar da bu gerçekliğin bilinciyle mücadele edildiğini bildiği için Kobanê dünyanın sembolü haline geldi. Savaş cephesindeki her anımızda her yeri Kobanê’ye çeviren ve kalbi Kobanê için atan tüm dünya halklarını hissediyorduk. Sayısal olarak az olmamıza rağmen inanç, irade, kararlılık, cesaret ve bağlılık gösterilerek, hiçbir kaygı içine girmeden son nefesimize kadar savaştık. İşte bugün Reqa zaferini sağlayan da bu iradedir. Reqa aslında üç yıl önce Kobanê’de düştü.”
Kasım ayının Kürdistan tarihinde önemli bir dönemeç olduğunu, Dünya Kobanê Günü ve PKK’nin kuruluşunun bu aya denk geldiğin kaydeden YPJ komutanlarından Meryem Kobanê, “PKK’nin ortaya çıkışı Bakur, Başur, Rojhilat ve Rojava’da bir ulusal birlik ruhu, diriliş, direniş bilinci yarattı. Eğer bugün Rojava’da demokratik halk devrimi gerçekleşmişse bunda PKK’nin kuruluşunun büyük etkisi var. PKK, Ortadoğu halklarının umudu haline geldi. Önder Apo’nun çok büyük emeği var. 1 Kasım Dünya Kobanê Günü ile PKK’nin 40. mücadele yılının aynı ay içinde yer almasının özel bir anlamı da var bizim için” dedi.
YPG/YPJ olarak Suriye’yi ve Ortadoğu’yu özüne döndürmeye çalıştıklarını belirten Meryem Kobanê, “Demokratik Suriye ve Demokratik Kuzey Suriye Federasyonu için mücadele yürütüyoruz. Demokratik Suriye’nin kurulmasına öncülük ediyoruz. Bu mücadelede yalnız yürümüyoruz. Arap, Süryani, Kürt, Türkmen ve diğer halk ve inanç gruplarından insanlar ile eşitlik, özgürlük temelinde yürüyüşümüze devam ediyoruz. Türk devleti başta olmak üzere tüm işgalcileri topraklarımızdan kovacağız” diye konuştu.
Kobanê’de kutlama yapıldı

Kobanê’de binlerce yurttaşın katılımıyla 1 Kasım Dünya Kobanê Günü kutlandı.
Kent merkezindeki Şehit Egîd Meydanı’nda düzenlenen kutlamaya Kuzey Suriye’den çok sayıda siyasi parti ve örgüt temsilcisinin yanı sıra binlerce yurttaş katıldı. Konuşmalardan sonra Baqî Xido Kültür ve Sanat Merkezi’nden müzik grupları sahneye çıkarak müzik dinletisi sundu. Kutlamaya katılan yurttaşlar müzik eşliğinde halay çekti.
Kutlamayı organize eden Kobanê Kantonu Demokratik Özerk Yönetimi, Kobanê direnişinde aktif rolleri olan Savaş Gazileri Kurumu, Şehit Aileleri Meclisi, Kongreya Star, TEV-DEM, Asayiş, Sağlık ve Basın çalışanlarına çeşitli ödüller verildi.
Kutlamalar müzik ve halaylarla sona erdi.
KOBANÊ
