Efrîn işgali Uluslararası güçlerin işidir

Forum Haberleri —

Türk destekli çetelerin Efrîn'deki hırsızlıkları

Türk destekli çetelerin Efrîn'deki hırsızlıkları

  • Başta Efrîn halkı olmak üzere Rojava halkının tüm bileşenleri Türk devletinin saldırılarını ve komplocu güçlerin emellerini bilerek savunmalarını daha fazla büyütmesi gerekir.

ŞÜKRÜ GEDİK
Türk devletinin Rojava saldırıları ve işgal girişimleri, Suriye sınırları içinde alan tutma operasyonların tümü uluslararası pazarlığın bir sonucudur. Türkiye, Suriye iç savaşına dahil olduğu günden bugüne, yaptığı siyasi ve askeri girişimlerin tümü, küresel ve bölgesel güçler arasında yapılan bir dizi görüşmenin neticesidir. Efrîn işgali de sıradan bir işgal girişimi değildir.

Kürtlere dayatılan soykırım politikalarında bir takım güç odaklarının konsensüs sağlaması, İmralı gerçeğinden kopuk ele alınamaz. ABD ve Rusya, uluslararası komplonun Rojava’daki devamında rol alan başat güçlerdir. Uluslararası komplonun amacı, Kürt halk önderliğini devre dışı bırakmak ve Kürt Özgürlük Hareketini tasfiye etmekti. Türk devletinin Rojava politikalarını bu temelde okumak gerekir. 

Kürtlerin Rojava’daki kazanımları uluslararası komplonun amaçlarıyla çelişen kazanımlardır. Bu nedenle Suriye’ye ilişkin yapılan uluslararası toplantılarda Kürtlere temsil hakkı tanınmıyor. Yerleşim alanları işgale açık hale getiriliyor. Türk devleti, Rojava’da işgal ettiği alanlarda işlediği insanlık dışı suçlara dünya sesiz kalıyor. Hemen her gün yapılan bombardımanlar rutin hale geldi. Kadınlar, çocuklar da dahil çok sayıda insan hayatını kaybetti, yaralandı, sakat kaldı. DAİŞ çetelerinin Êzidî kadınlarına yaptığının bir benzeri Türk devletinin eliyle Êfrîn’de yapılıyor. Çok sayıda tecavüz olayı yaşanmasına rağmen engelleyici, önleyici hiçbir yaptırıma tabi tutulmuyor. İnsan kaçırma, fidye isteme ve ölüm vakaları gündelik yaşamın sıradan vakaları haline geldi. 

Ukrayna için gösterilen neden Êfrîn için gösterilmiyor? 
Efrîn halkı mülteci konumuna düşürülerek çok kötü koşullarda yaşamaya mahkûm edildi. Geçim kaynakları kurutuldu, talan edildi. Zeytinlik bahçeleri gasp edildi. Savaş ganimeti olarak el koydukları hemen her şey Türkiye pazarlarına taşındı. Efrîn ‘in doğası da tarihi dokusu da katledildi. Demografik yapısı değiştirildi. Efrîn Türkiye’nin bir vilayeti haline getirildi. Bunca yaşanan zulümden sonra şimdi sormak gerekir. Êfrin’de bunca suç işleniyorken, bunlar belgeliyken ve her gün tekrarlanarak günümüzde de devam ediyorken, uluslararası güçler neden sesiz kalıyorlar? Uluslararası hukuk neden devreye girmiyor? Ukrayna için gösterilen duyarlılık neden Efrîn için gösterilmiyor? Soruları daha da çoğaltmak mümkündür. 

Komplocu güçlerin kararıyla suçlar işlendi
Bütün bunların tek bir cevabı vardır. Rojava’da işlenen suçlar komplocu güçlerin ortak kararıyla işlendiği içindir. Çünkü, Türk devletiyle suç ortaklıkları vardır. Komplo gerçeği direnen Kürdü ortadan kaldırmayı hedeflemektedir. Kürdistan’da soykırım saldırıları tüm hızıyla devam etmektedir. Rojava’da olduğu gibi güney Kürdistan’da, Gerillanın üstlenme alanları, Maxmur ve Şengal’de saldırılar devam etmektedir. Türkiye, Kürt Özgürlük Hareketine ve direnen Kürde karşı hiçbir ahlaki, insani kural gözetmeksizin suç işlemektedir. Bütün bu saldırıların altında Uluslararası komplocu güçlerin oluru, onayı vardır. 

KDP’nin Rojava’ya karşı politikaları düşmancadır
Efrîn işgaline ve işlenen suçlara ihanetçi, işbirlikçi Kürt güçleri de ortaktır. KDP-Türk devleti ile olan ilişkisi stratejik bir ortaklığa dönüşmüştür. KDP’nin Rojava’ya karşı politikaları düşmancadır. Siyasi, askeri, ekonomik, diplomatik, istihbarat alanlarında Türk devletiyle tam bir uyum içinde olduklarını diktatör Erdoğan’ın kendisi dilendirmektedir. KDP’de bu iş birliğini gizlemiyor ve hatta daha da illeri giderek gerillaya karşı savaş pozisyonunda duruyor ve askeri güçlerini daha da tahkim ederek imha amaçlı operasyonlarda rol üstleniyor. Diktatör Erdoğan Güney Kürdistan yönetiminden bahsederken artık KDP deme gereğini duymadan ‘Barzani ailesi’ diye telaffuz ederek daha da küçültücü bir dil kullanmasına rağmen KDP uşaklık rolüne soyunmayı marifet sanıyor. 

Ya ENKS’nin rolü
ENKS ihanet şebekesi de KDP’nin tipik bir figürü gibi üst perdeden Kürt özgürlük hareketine saldırılarını devam ettirmektedir. ENKS, Türk devletinin Efrîn’de ki suçlarına ortak olmakta, desteklemekte ve fiilen saldırıların içinde yer almaktadır. Hal böyle iken ENKS ihanet şebekesini Rojava özerk yönetimine ortak etmek için baskı uyguluyorlar. Var olan mevcut idari yapıyı, özerk yönetimi ortadan kaldırmaya çalışıyorlar. Rojava Özerk Yönetimine ENKS çeteleriyle ilişki kurmayı dayatan Barzani hanedanı ve ABD, bunun adına da ‘Kürt ittifakı’ diyerek devrimin kazanımlarını teslim almak istiyorlar. 

Başkan Apo’nun tutuklanmasına yol açan uluslararası komplo ile İmralı işkence sistemiyle, mutlak tecrit uygulamasıyla sonuç alamayan komplocu güçler, Rojava üzerinden komplolarını devam ettiriyorlar. Rojava işgalini kalıcı hale getirmek için komplocu güçler zımni bir uzlaşı içindedirler. Başta Efrîn halkı olmak üzere Rojava halkının tüm bileşenleri Türk devletinin saldırılarını ve komplocu güçlerin emellerini bilerek savunmalarını daha fazla büyütmesi gerekir. 

Mücadele azmi büyütülmeli
Rojava’da ki fiili durumu ortadan kaldırmak için Barzani hanedanlığı, ENKS ihanet çeteleri ile faşist Türk devleti ortak hareket ettiği biliniyor. Uluslararası komplocu güçlerden destek alarak onların onayı ve bilgisi dahilinde Rojava’da suç işleniyor. 20 Ocak 2018 de başlayan Efrîn işgali de uluslararası güçlerin bir tezgahıdır. Efrîn halkı ve Rojava halk bileşenleri bu yeni komplo dalgasını boşa çıkarmak için birlik ruhunu güçlendirmeli, mücadele azmini büyütmeli, direniş savaşını daha da süreklileştirmelidir.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.