Enfal 'de kadın yeterince anlatılmadı


İran-Irak Savaşı'nın 1988 yılında sona ermesiyle beraber, Irak hükümeti ve ordusu Kürtlere yönelik dehşet veren askeri bir operasyona girişti. 'Enfal' adını vererek dini açıdan meşruiyet kazandırmaya çalışılan bu harekatla, Güney Kürdistan'daki Kürt varlığını sona erdirilmek istendi.
Toplu infazlar, sürgünler, kaçırılan kadınlar, binlerce kadının tecavüze uğraması, kaçırılıp pazarlarda satılması, Enfal günlerine dair halen konuşulmayan bir dramadır.
YNK Eski Parlamenteri Gulale Germiyan, Enfal davasının takipçilerinden. Aynı zaman Enfal mağduru kadınları anlatan iki kitabı bulunan Germiyan, onlarca savaş kurbanı kadınla röportajlar yaptı. Germiyan, mağdurların geleneksel kaygılardan olayı Enfal'i yeterince anlatamadıklarını belirtiyor.
Enfal deyip geçiyoruz
Enfal dönemini yaşayan her kadının farklı bir hikayesi olduğunu söyleyen Germiyan, şunları belirtti: "Enfal mağduru kadınlar bizim gurur kaynağımız. Biz geriye kalanlar onların öğrencileriyiz. Geleneksel kaygılardan dolayı Enfal'i anlatamadılar. Saddam gelip onları katletti, zindanlara attı, sattı. Bazıları çocuklarını, eşlerini, bütün akrabalarını kaybetti. Biz 'Enfal' deyip geçiyoruz ama bu dönemi yaşamış her kadının farklı bir hikayesi var. Bu kadınlar büyük bir direniş içerisinde oldu. Bunun için eğitilmediler ama acılar karşısında direniş gelişti. Yaşadığımız acılar onlara güç verdi. Mesela, siyaset gibi önceden bulunmadığımız alanlarda söz sahibi oldular, peşmerge olarak savaştılar."
Kadınlar siyah elbiselerle direndi
Enfal'i yaşayan kadınların, 'çocuklarım üzülmesin' diyerek soykırımı anlatmadığını aktaran Germiyan, "Kadınlar bütün dünyanın Irak, Irak'ın da Güney Kürdistan üzerinde uyguladığı ambargodan dolayı aç kaldı. Aylardan sonra topraklarına döndüklerinde hiçbir şey eskisi gibi değildi. Ne evleri, ne toprakları ne de bağ bahçeleri kalmıştı. En önemlisi aileleri yoktu. Ama her şeye rağmen katliamdan kurtulan çocuklarını büyüttü, okuttu ve o çocuklar şimdi bu ülkenin geleceği oldu. Siyah giysileriyle direndiler ve hayatta kalmayı başardılar" diye anlattı.
Enfal dönemlerinde kadınların Saddam'ın kurduğu toplu kamplarda yaşamak ve her gün eş, akraba ve dostlarının katillerini seyretmek zorunda kaldığını vurgulayan Germiyan, bir lokma ekmek elde etmek için de sınır ticareti yapmak ya da erkek kılığında tarlalarda çalışmak zorunda durumunda kaldıklarını aktardı.
Kadınların 2003 yılına kadar da akibetini bilmedikleri eşleri ve çocuklarının dönmesini beklediğini kaydeden Germiyan, izlerinin bulunmaması üzerine de ruhsal çöküntü yaşadıklarını dile getirdi.
Kadına dair bilanço yok
Germiyan, Enfal'de satılan ve tecavüze uğrayan kadınlara dair net bir bilançoya sahip olmadıklarını da belirtti. Kadınların bu konuyu anlatmaktan şiddetle kaçındığını ifade eden Germiyan, şu anlatımlarda bulundu: "Kadınlar gözleri önünde kaç insanın açlık ve susuzluktan öldüğünü söyler ama kaç kadının tecavüze uğradığını söylemezler. Konuştuğum kadınlardan biri o yıllarda yirmi yaşındaymış. Ona yaşadıklarını bana anlatmasını istedim. 'Tahmin ettiğin her şeyi yaşadım' dedi. Annesi ona 'Ne yaşadıysan da kimseye anlatma' diyor. Bu kadın yirmi yıldan fazladır yaşadığı acılarla hayatta kalıyor."
Arap ülkelerine satılan kadınlar
Germiyan, Saddam'ın yargılandığı mahkemede birçok kadının, Enfal mağduru birçok kadının pazarlarda satıldığına dair beyanlarda bulunduğunu hatırlattı ve 10 yıl önce yaşanan bir olaydan şöyle söz etti: "Enfal döneminde Mısır'a satılan 7 kadın 2005 yılında Güney Kürdistan'a getirildi. Onlardan birinin istediği, kendi köyü üzerinde helikopterle gezmekti. Köyünün üzerinde gezdiği esnada kendisini helikopterden attı ve topraklarında can verdi."
Hükümetin elinde sadece Mısır'a satılan kadınların olduğuna dair resmi belgelerin bulunduğunu dile getiren eski vekil, Kürt kadınların Suudi Arabistan, Kuveyt başta olmak üzere birçok Arap ülkesine satıldığı yönünde yaygın söylentilerin bulunduğunun da altını çizdi.
'Acıların yaşanmaması için anlatın'
Günümüzde DAİŞ'in sattığı kadınlar gibi, satılan Enfal mağduru kadınların da yerlerinin bilinmediğini belirten Germiyan, savaş kurbanı kadınlara şu çağrıyı yaptı: "Kadınlar tecavüze maruz kaldıklarından dolayı utanmamalı, kendilerini suçlamamalı. Mücadele vermeliler. Bu hikayeler duyulmalı. Herkes yaşadıklarını anlatmalı ki bir daha böyle acılar yaşanmasın. Satılan kadınlar ülkelerine dönsün. Herkes onları sahiplenecektir. Onlar bizim direniş tarihimizdir."
NEWROZ DIJWAR/JINHA/GERMIYAN
