Eşbaşkanlık ve Marksist tezlerin yetersizliği

Forum Haberleri —

Eşbaşkanlık

Eşbaşkanlık

  • Marksizmde kadın sorunu, devrimin çözmesi gereken bir demokrasi sorunudur. Oysa kadın problemlerinin çözümünü, bir devrimin tarihine bırakmak, erkek egemen düşünme biçiminin inceltilmiş halidir

ROBERT PEKÖZ

Eşbaşkanlık ideolojik ve politik bir devrimdir diye tanımlayabiliriz. Bu nedenle Eşbaşkanlık pratiği üzerinde konuşmak, söz söylemek kolay değil. Sol cenahta büyük ilgi alanı bulan eşbaşkanlık kurumu, ilk defa Alman Yeşiller partisinin uygulaması ile başladı. Yeni sayılan ve geniş bir alanı kapsayan eşbaşkanlık toplumsal cinsiyet tartışmalarına renk kattı. Toplumun en özgün gerilimini oluşturan ve pasif bir konumda olan dinamiklere canlılık verdi. Bu nedenle eşbaşkanlık kurumunun üzerinde büyüdüğü ideolojik ve politik çizgiyi doğru anlamak önemlidir. Kadının politik atmosferdeki zayıflığını gören sol çizgideki partiler, eşbaşkanlık fikrine sıcak baktı.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın kapitalist moderniteye karşı geliştirdiği teorik ve politik argümanları benimseyelim, benimsemeyelim ötesinde bir gerçekle karşı karşıyayız. Kadınla ilgili çözümlemesi, bu çözümleme üzerinde geliştirdiği eşbaşkanlık felsefesi çokca tartışılmalı, hatta eşbaşkanlık teorisi, üniversitelerde ders konusu olmalıdır.

Kadın sorununu eşbaşkanlık bağlamında düşünmek ve onu pratiğe uygulamak için örgütlenmek, insan tarihini etkileyecek bir gelişmedir. Kapitalist modernite en zayıf halkasından yakalamış durumda. Özgürlük mücadelesi ne kadar somut olursa, bir o kadar etkileyici ve inandırıcı sonuçlara vesile olur. Soyut özgürlük ve eşitlik mücadelesi, gelip geçici yaz rüzgarı gibidir. Eşbaşkanlık pratiği yeni olmasına rağmen, bıraktığı etki toplumsal alanda güçlü bir şekilde hissediliyor.

Eşbaşkanlık tümüyle gelecek nesil için inandırıcı ve yol gösterici olacak nitelikte bir zenginlik taşıyor. Kapitalist moderniteye karşı mücadelede, mücadelenin en yüksek ve en derin politik duruşunu dile getirmektedir. "Kapitalist modernite"ye karşı mücadelede örgütlenmenin yolu, kadın mücadelesinin kendi kimliği ile var olmasıdır. Farklı alanlarda yürüyen anti-kapitalist kadın mücadelesi, mutlaka bileşenlerini bulacaktır.

Kadının ezilmesi sınıfsal durumundan farklı olarak vardır. Bu durum genel bir olgudur. Bütün sınıflı toplumlarda olduğu gibi, erkek egemen kapitalist sistemin yarattığı toplumsal ilişkilerde, kadın daha çok ezilen oluyor. Kadın olmanın doğal hali, kadına verilen bir özel cezaya dönüşüyor. Kadın sorunu aile içi şiddet değildir, erkeğin kadın bedeni üzerindeki tahakkümü de değildir. Hala bunları tartışmalara vesile etmek, çözüm üretememenin doğal bir sonucudur. Kadın sorunu, kendini sahipleme bilincinin örgütlü olarak dışa vurmasıdır.

Kadının kendisini organize etmede ve mücadele cephesinde örgütlü olarak var olma iddiası, kadın sorununun devrimle çözüleceği tezinden daha etkili olacağı kesin. Eşbaşkanlık; erkek egemenliğinin ortak örgütlenme alanında yıkılması bakımında çığır açıcı nitelikte. Kadının inisiyatif sahibi olması, toplumsal örgütlenmede kendi kimliği ile var olması, kadına karşı oluşmuş olan fanatik değerlerin yıkılmasına öncülük edecektir. "Devrimden sonra" kadına verilecek özgürlüğün büyük bir kısmını, kadın kapitalist moderniteye karşı mücadelede kazanmış olacak. Teoriyle-pratik arasındaki diyalektik birlik, devrim olmadan da bazı sorunlu alanlarda çözümler olacak.

Marksizmde kadın sorunu, devrimin çözmesi gereken bir demokrasi sorunudur. Oysa kadın problemlerinin çözümünü, bir devrimin tarihine bırakmak, erkek egemen düşünme biçiminin inceltilmiş halidir. Erkek egemenliğinin ideolojik değerleri, kadının toplumsal ilişkilerdeki çelişkisi olmaya devam eder. Erkeği kadın karşısında avantajlı hale getiren bütün ekonomik, politik ve sosyal değerlere karşı, devrim olmadan mücadele etmek, devrimden sonraya bırakılan kadın sorunun çözümünden çok daha önemlidir.

Kürt kadını devrim yapmaya ve evrensel kadın hareketine umut olmaya başladı. Şimdi Rojava da yaşananlara bakarak, toplumsal bir sistem dönüşen ve etkileyici olan eşbaşkanlık sol tarihinde yeni bir döneme imza atıyor. Eşitlik ve özgürlük mücadelesi her türlü zorluğa rağmen büyümeye ve yol göstermeye devam ediyor. En zor koşullarda yaşamayı becermiş olan Kürt kadın hareketi, devasa zorluklara rağmen yaşama ya çalışıyor. İşte en güzel olanda bu karalılıktır.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.