Eskiyen zaman yenilenen şiirler


Ömrünün 50 yılını şiire adayan ve yalnızca "Hasretinden Prangalar Eskittim" adıyla tek bir kitap çıkaran Ahmed Arif'in o tek kitabı her yıl birçok yayınevi tarafından birkaç baskı ile okurlarına ulaşıyor. Kitap, 1968 yılında basılan ve halen en çok okunanlar ve basılanlar arasında yer alan bir klasik olurken, Ahmed Arif sanatında birilerini aşmak ya da geçmek değil, kendi özgünlüğünü yaratabilmeyi esas almayı tercih ettiği için günümüzde de bu anlamda seçkin bir konuma sahip.
Halkımın ozanı olmak onurdur
"Ben halkımın mazlum ve gariban bir ozanıyım. Böyle olmak da yüce bir onurdur" diyen Ahmed Arif, ilk şiiri "Gözlerin"i 15 yaşında Afyon Halkevi'nin çıkardığı Taşpınar Dergisi'nde Kasım 1942'de yayınladıktan sonra ikinci şiiri "Yollarda"yı da aynı yıl Millet dergisinde yayınladı. 1948-1954 yılları arasında Yeryüzü, Beraber, Seçilmiş Hikayeler, Yeni Ufuklar, Kaynak gibi dergilerde yayımladığı şiirlerle sanatını olduğu kadar bakış açısını da ortaya koyar. Ahmed Arif'in kendine has epik ve lirik söyleyiş tarzını diyalektik bir anlatımla bütünleştirerek dönemin diğer şairlerinden farkını ortaya koyar.
Yerelden evrensele uzandı
Şiirlerinde halk şarkıları, ağıtları, masallar ve efsanelerinden beslenirken, özellikle Kürdistan'ın tarihini, doğasını, insanını, Kürtlerin mertliğini, cesaretini yalın bir üslupla işledi. Dünyaya bakış açısı itibariyle sosyalist bir perspektife sahip olan Ahmed Arif, halk kültüründen gıdasını alan sınırlı sayıdaki şiirleriyle bu anlamda yerel olanı evrenselleştiren bir halk ozanıdır. Arif, Hasretinden Prangalar Eskittim'de insan-doğa sevgisi, yurtseverlik, yiğitlik, aşk, mahpusluk, hasret, yoksulluk, umut ve direniş, sınıf çelişkisi, sosyalist değerler ile Kürdi motifleri işlediği 19 şiiriyle, 44 yıldır halen artan bir ilgiyle kuşaktan kuşağa hitap ediyor.
Vurulmuşum hiç sorgusuz
Ahmed Arif'i, Ahmed Arif yapan en önemli eseri ise 33 Kürt'ün Wan'ın Qelqeliya (Özalp) ilçesinde 1943 yılında Orgeneral Mustafa Muğlalı'nın emriyle İran sınırında katledilmesi olayını dizelere taşıyarak, sanatçı olmanın sorumluluğuyla tarihe not düşmesidir. Arif, katliamı şöyle anlatıyor: "Vurulmuşum / Düşüm, gecelerden kara / Bir hayra yoranım çıkmaz / Canım alırlar ecelsiz / Sığdıramam kitaplara / Şifre buyurmuş bir paşa / Vurulmuşum hiç sorgusuz, yargısız / Kirvem, hallarımı aynı böyle yaz / Rivayet sanılır belki / Gül memeler değil / Domdom kurşunu / Paramparça ağzımdaki..." Ahmed Arif aynı şiirde Kürtlerin sadece katledilişini değil, fütursuzca uygulanan vahşetin ve yağmacılığın tezahürünü de dile getiriyor.
Ezilenlerden yana 64 yıl
21 Nisan 1927'de Amed'in Hançepek semtinde Yağcı Sokak 7 numaralı evde dünyaya gelen Ahmed Arif, Diyarbakır Lisesi'nden mezun olunca Ankara Üniversitesi DTCF Felsefe Bölümü'nde okudu. Ahmed Arif, DTCF'de öğrenciyken TCK'nin 141. ve 142. maddelerine aykırı davrandığı gerekçesiyle 2 yıl hüküm giydi. 1940-1955 yılları arasında değişik dergilerde yayınladığı şiirlerinde kullandığı kendine has lirizmi ve iç dünyasıyla önemli ve seçkin şiirlere imza attı. Ahmed Arif, dünyayı devrimci bir tarzda değiştirmeyi hedefleyen sosyalist teoriye inandı. Yazarın "Hasretinden Prangalar Eskittim" adıyla da bir şiir albümü bulunuyor. Şiirlerinde hep ezilen insandan yana olan ve ezilenlerin kardeşliğine vurgu yapan Arif, Ankara'da yalnız yaşadığı evinde 2 Haziran 1991 yılında geçirdiği kalp krizi sonucu 64 yaşında hayata gözlerini yumdu.
İBRAHİM AÇIKYER
