Ev basıp katlettiler


AKP'nin savaş konseptininin uygulamaya konulduğu Temmuz ayından bu yana 4 kadın polis tarafından basılan evlerde yargısız infaz edildi. Günay Özarslan, Taybet Cansi ve Dilek Doğan'ın ardından önceki akşam da Dilan Kortak bir eve yapılan baskında katledildi.
İstanbul'un Sancaktepe ilçesi Atatürk Mahallesi, Dumanlar Sokak'taki dört katlı bir apartmanın ikinci katındaki eve önceki akşam saat 22.00 sıralarında baskın yapıldı. Tokmak ailesine ait evde misafir bulunan ve yalnız olan 19 yaşındaki Mardin nüfusuna kayıtlı Dilan Kortak, polislerce katledildi. Kortak'ın cenazesi Kartal Dr. Lütfi Kırdar Hastanesi morgu ardından İstanbul Adli Tıp Kurumu'na kaldırıldı. Vücuduna 5 kurşun isabet eden genç kadının cenazesi ailesi tarafından alınarak İzmir'e götürüldü.
Evde tek başınaydı
Dilan Kortak'ın infazı ardından Cenk Olgun, Adil İbiş ile infazın gerçekleştiği evin sahibi Azad Tokmak gözaltına alınarak İstanbul TEM'e götürüldü. Bir başka bilgiye göre ise Tokmak evine yapılan saldırıdan iki saat önce gözalltına alınıp bırakıldı. Tokmak'ın gözaltına alındığı saatlerde eşi hastanede olduğu için katledilen Dilan Kortak evde tek başınaydı.
Tanıklar: Çatışma yaşanmadı
Hükümete yakın ajans ve gazeteler, infazı meşrulaştırma yoluna giderken; "PKK'nin hücre evi basıldı, çatışma çıktı" şeklinde haberler yayınladı, Kortak'ın 'PKK'nin canlı bombası' olduğunu iddia etti. Görgü tanıkları ve avukatlar ise "çatışma olmadı" diyerek, genç kadının polis tarafından yargısız infaz edildiğine işaret etti.
5 el silah sesi
Görgü tanığı Gürol Bal, operasyon öncesi sokakta bulunan aydınlatma lambaları da dahil tüm elektriklerin kesildiğini söyledi. Zırhlı araçla mahallenin abluka altına alındığını belirten Bal, ambulansların da hazır bekletildiğini paylaştı. Eve çok yakın olduklarını kaydeden Bal, çatışma çıktığı iddiasını yalanlayarak, sadece 5 el silah sesi duyduklarını söyleyerek, "susturucu takılmış gibi geldi" dedi. Evin takip edildiğini aktaran Bal, 5 gün önce sivil polislerin kahveden saldırının yaşandığı evi takip ettiğini söyledi.
Kapıda kurşun izi yok
Evde göze çarpan ayrıntılar da çatışma değil yargısız infaz olduğu bilgisini güçlendiriyor. Evin arka sokağına bakan camda sadece iki kurşun izi bulunurken, kapıda ise kurşun izi yok.
Aynı yöntemle teşhir edildi
Dilan Kortak'ın infaz edildiğini güçlendiren bir diğer nokta ise son dönemde yaşanan hemen her benzer cinayet gibi JİTEM ve benzeri yapılarca fotoğraflarının paylaşılması. Öldürülen Dilan Kortak'ın yanıbaşındaki bir silahla kanlar içerisinde yer aldığı fotoğrafı da "BÖF@TwitHudut" isimli bir tweetter hesabından paylaşıldı.
Av. Tunç: Yargısız infaz
Dilan Kortak'ın avukatı Kadir Tunç da genç kadının infaz edildiğini belirtti. Baskında hiçbir çatışmanın olmadığını kaydeden Tunç, ayrıca 'aynı evde gözaltına alındığı' iddia edilen 3 kişinin farklı noktalarda gözaltına alındığını hatırlattı. Tunç, "Herhangi bir çatışma yaşanmamıştır. Polis evi basarak Dilan'ı katlediyor. Gözaltına alınan diğer 3 kişi mahallenin başka noktalarından alınıyor. Yani söylendiği gibi aynı evde değiller. Dilan'ın ölümü yargısız infazdır. Büyük bir çarpıtma var" şeklinde konuştu.
5 mermi çekirdeği çıktı
Avukat Kadir Tunç, kesinlikle çatışmanın yaşanmadığını vurgulayarak şöyle konuştu: "Cenazeden 5 adet mermi çekirdeği çıkarıldı. Vücudundaki yaralardan bir de çıkarılamayanlar olduğunu anlıyoruz. Bu da gösteriyor ki Dilan taranarak yargısız infaza maruz kaldı."
Kızım infaz edildi
Kortak'ın İzmir'de yaşayan ailesi kızlarının cenazesini almak için dün İstanbul'a gitti. Kızının infaz edildiğini belirten Baba İbrahim Kortak, "Bu bir infazdır. Kızımı evde tek başına infaz ettiler. Çatışma yoktu. Benzer infazların Diyarbakır ve Cizre'de yaşandığını herkes biliyor. Polis bana kızımın nasıl öldüğüyle ilgili hiçbir bilgi vermedi. En küçük kızımdı" dedi.
Bu vebal kaldırılamaz
HDP İstanbul Milletvekili Hüda Kaya, İstanbul il örgütü ve Barış Anneleri Meclisi üyeleri de Adli Tıp önünde Kortak ailesini yalnız bırakmadı. Sık sık "Şehîd namirin" sloganı atıldı. Devlet güçlerinin yargısız infazıyla bir kadının daha aralarından alındığını belirten Milletvekili Kaya, "Devlet, kadınları, çocukları, yaşlıları katletmekten vazgeçsin" dedi. İnfazlardan devletin birinci derece sorumlu olduğunu ifade eden Kaya, "Ne evrensel hukukta ne insani ne İslami hukukta bu vebal kaldırılamaz. İnsanlarımızı, kadınları katliamlara kurban vermemek için hesap soracağız" diye konuştu.
Dilan Kortak'ın cenazesi ailesi tarafından alınarak defin için İzmir'e götürüldü.
Katledilen Kortak'ın, İzmir Karabağlar'da ailesi ile birlikte yaşadığı, uzun bir süredir HDP ve KJA çalışmalarında yer aldığı belirtildi.
Kortak'ın sosyal medya üzerinden kadın özgürlük mücadelesi ve Kürtlere yönelik saldırılara ilişkin tepkilerini dile getirdiği çok sayıda paylaşımda bulunduğu görülüyor. Kortak'ın paylaşımlarından bazıları şöyle:
* Halkımın katledildiği zamanlarda Amed'in gerilim saçan sokaklarına dönüyor içimmm!..
* Öyle ölüler vardır ki, ben onların öldüklerini düşündükçe, vakit olur yaşadığımdan utanırım.
* Ölümsüzlük, özgürleşmiş kadınla yaşamdır.
İSTANBUL
4 ayda 4 kadın infaz edildi
Dilan Kortak, son 4 ay içinde evinde 'çatışma süsü' verilerek katledilen 4'üncü kadın. İnfazların 3'ü İstanbul'da gerçekleşti. Hedef genç Kürt kadınları.
Ev baskınlarında çatışma süsü verilerek öldürülen ilk kadın Günay Özarslan oldu. İstanbul Bağcılar'da 24 Temmuz'da yapılan operasyonda Halk Cephesi üyesi Özarslan polis baskını sırasında hayatını kaybetti. Özarslan'ın katledilmesinin ardından polis 'çatışma çıktı' iddiasında bulunsa da ortaya çıkan detaylar olayın yargısız infaz olduğunu gösterdi. Halkın Hukuk Bürosu, emniyetin "Özarslan'ın kapıya yakın bir bölgede vurulduğu" yönündeki iddiasını fotoğraflarla çürüttü. Özarslan'ın salonun ortasında vurulduğunu gösteren fotoğraflarla kamuoyu ile paylaştı. Özarslan'ın vurulduğu evde çatışma olduğuna dair bir emareye rastlanmazken, bedeninden 15 kurşun çıkarıldı.
Dönemin beyaz Torosuyla
Ev baskınlarında katledilen ikinci isim ise Taybet Cansi oldu. 8 Ekim'de Amed'in Bağlar ilçesinde 5 Nisan Mahallesi Sakarya Caddesi üzerindeki Dilan Apartman'ın 2. katındaki eve polis baskın düzenledi. Kürdistan'da son dönemde gerçekleşen cinayetlerde kullanılan plakasız Ford Ranger araçlarla yapılan baskında evin kapısı kırılarak içeriye girildi. Cansi'nin infaz edildiği eve bomba atan özel harekat polisleri yüzlerce kurşun sıktı.
'Galoş giyin' demişti
Ev baskınında katledilen üçüncü isim ise Dilek Doğan. İstanbul Sarıyer'de 18 Ekim'de DHKP-C adı altında gerçekleştirilen operasyonda evleri basılan Dilek Doğan polisin silahından çıkan kurşunla ağır yaralandı. 25 Ekim'de tedavi gördüğü Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde hayatını kaybetti. Doğan, baskın yapan polislere 'galoş giyin' dediği için polisler tarafından infaz edildi. İnfazı meşrulaştırmaya çalışan polis, DHKP/C'li göstermek için o güne kadar hiçbir suç kaydı olmayan Doğan hakkında vurulduğu gün soruşturma açıldı.
