Gazetecilere baskı

• Polis olduğunu söyleyen kişilerin, “Örgüt üyesi” iddiasıyla tutuklandıktan bir yıl sonra tahliye olan 16 gazetecinin evlerine, işyerlerine giderek taciz ettiğini belirten gazeteci Safiye Alağaş, meslektaşlarının üstünde korku, panik havası yaratılarak işlerinden uzaklaştırılmalarının amaçlandığını söyledi.

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında 8 Haziran 2022’de gözaltına alınan 16 gazeteci, 16 Haziran’da “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklanmıştı. Gazetecilerden dosyası ayrılan JINNEWS Yazı İşleri Müdürü Safiye Alağaş, 15 Haziran’da görülen ilk duruşmada, 15 gazeteci ise 11 Temmuz’da görülen ilk duruşmada tahliye edilmişti. Bırakılan 16 gazeteciye dönük baskılar, bu kez de evlerine ve işyerlerine gidilerek yapılan tacizlerle sürüyor.

Tüm baskılara rağmen çalışmalarına devam ettiklerini belirten safiye Alağaş, yaklaşık bir buçuk aydır tahliye olmasına rağmen gazetecilerin polis olduklarını söyleyen kişilerin tacizine uğradığını söyledi. Aalağaş, “Ailelerimize, işyerlerimize gidip polis olduklarını söyleyen kişiler, bizim orada oturup oturmadığımızı, ne iş yaptığımızı, çalışıp çalışmadığımızı soruyor. Hatta bazı arkadaşlarımızın ailelerinden, arkadaşlarımızın telefon numaralarını istemişler” dedi.

Amaç psikolojik baskı

Alağaş, polislerin neden geldiklerine, kendilerini sorduklarına dair bilgiye sahip olmadıklarını dile getirirken, avukatının Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi (CİMER) üzerinden bir başvuruda bulunduğunu aktardı. “Bu uygulamanın amacı tamamen taciz, psikolojik baskıdır” diyen Alağaş, “Biz bir yıl boyunca hukuksuz bir şekilde tutuklu kaldık, ilk duruşmada tahliye olduk ve bir yıl boyunca mahkemeye de çıkmadık. Tutuklanmamızın temel amacı da bizi çalışmamaya, özgür basın işinin aksatılmasına, duraksatılmasına ve kaçırtmaya dönüktü. Şu anda yapılmak istenen de bu” şeklinde konuştu.

Panik yaratmak istiyorlar

Alağaş, polis olduklarını belirten kişilerin, amaçlarının arkadaşlarının evine gidip korku yaymak, işyerlerine gidip orada çalışanlar üzerinde psikolojik baskı yaratmak olduğunu vurguladı. Alağaş, şunları ekledi: “Benim işyerime gitmişler ama benim orada çalışmadığımı gayet iyi biliyorlar. Gidip orada bina personeline ‘Burada oturuyor mu, ne yapıyor’ diye sormuşlar. Açık adresim belli. Neden işyerime gidip bunu soruyorlar? Hem benim hem de çalışanlar üzerinde panik yaratıyorlar. Benim bir paniğe kapılıp, çalışmama dönük bir tacizdir bu. Aynı zamanda benimle çalışan arkadaşlarım üzerinde de psikolojik baskıdır.” AMED