Gelawêj EWRÎN: Neden KJAR?

Haberleri —

İran’da yaşanan İslam devriminden sonra oluşturulan cinsiyetçi yasalarla en fazla Doğu Kürdistan (Rojhilat) toplumu nefessiz bırakıldı. Erkek, kadın ile ilgili her konuda söz ve karar sahibidir. Muhafazakarlık ve İran yönetiminin kullandığı siyasi İslam kadını iradesiz bıraktı. Mahabad Cumhuriyeti’inden sonra toplumsal alanda verilen mücadele yetersiz kaldı ve kadın için değişim getirmedi. Kürdistan’ın bu parçasında kadınlar her ne kadar siyasi parti ve oluşumlara hizmet etsede de bu bir türlü kadına özgü bir örgütlenmeye ve eylem gücüne kavuşamadı. Bu örgütlerin toplumsal alanda ve kadın özgürlüğü konusunda pek bir etkileri olmadı. 

Kürdistan Özgür Yaşam Partisi’nin (PJAK) kurulması ve Doğu Kürdistan Kadınlar Birliği (YJRK)’nin ilanı ile birlikte Kürdistan’ın bu parçasında kadınlar konusunda zihniyet, örgütlenme ve eylem bazında önemli ilerlemeler sağlandı. Yüzlerce kadının Özgürlük Mücdelesi saflarına ve serhildanlara katılması toplumsal kalıpların birçoğunu kırdı ve Doğu Kürdistanlı kadınlar için yeni bir yaşam alternatifi ortaya çıktı. Şirîn Elemhûlî gibi yüzlerce Kürt kadınının kahramanlık ve direnişleri Rojhilat’ın tarihinde yeni bir sayfa açtı. Şîrîn Elemûlî’nin idam edilmesi, İran rejiminin kadın devriminden ne kadar korktuğunun ispatıdır. 

İran’da Kürt erkeğinin egemenlikçi anlayışı ile İran rejiminin zihniyeti bir uzlaşı içinde kadına saldırdı. Namus adı altında çok sayıda kadın öldürüldü, recm ve baskıyla karşı karşıya kaldı. Kurtuluş yolu kalmadığı için kadınlar ya kendini yakıyor ya da kendilerini asıyorlardı. İntihar, din karşıtlığı ve ‘kafirlik’ olarak adlandırıldığı için de kadın her halukarda suçlu sayılıyordu. 


Özgürlük baskı duvarına çarpıyor

Kadın kurumları yasaklandığı ve bu tür çalışmaları yürütenler idamla cezalandırıldıkları için İran’da kadın kurumlaşması ve kadın özgürlük mücadelesi de mümkün olmuyor. Bu nedenle de sorunlar gittikçe derinleşiyor ve kadın ölümleri artıyor. 

Doğu Kürditan’daki yeni oluşumda kadınlar, kadın özgürlüğü temelinde, demokratik, ekolojik perspektif ile yer alıyor. İran’da yüz yıllık bir kadın örgütlülüğünden söz etmek mümkün. Bu kısa bir süre değil; İran’da kadınlar örgütlenme ve kurumlaşma konusunda tecrübe sahibi. Ama ne yazık ki her seferinde vahşice saldılardan ötürü sol, demokrat örgütlenmeleriyle birlikte tasfiye edildiler. Kadının gücü kimi zaman kişisel çıkarlar, kimi zaman da din ve mezhepsel çıkarlar için kullanıldı.  1979 yılında gerçekleşen Meşûrte ve halk devriminin öncü gücü kadınlardı. Ancak en çok mağdur olanlar da kadınlardı. Devrimden sonra her alanda boyutlandırılan şeriat kanunları kadınların önünde en büyük engeli oluşturdu. Molla rejimi çıkardığı katı kanunlarla yaşamın tüm alanlarını kadınlara dar etti. Şeriat kanunlarının dışına çıkmak, Allah’ın yolundan sapmak ile eşdeğer tutulduğu için idam ve ölüm cezaları veriliyor. Bu yüzden çok sayıda kadın meydanlarda asıldı. Rejimin vahşeti, baskı ve zulmüne rağmen başta Kürt kadınları olmak üzere İran kadını mücadele umudunu hiçbir zaman yitirmedi. Dün Zîlan Pepûle ve Şîrîn Elemhûlî, bugün ise Ferînaz Xosrewanî bu mücedele ve umudu temsil ediyor.  

Doğu Kürdistan’da faaliyet gösteren birçok örgütün çalışmasında kadınlar aktif olarak yek aldı. Hem siyasi olarak hem de savaş alanında yer aldılar. Ancak günümüzde etkileri oldukça azaldı. İran’daki mevcut kadın örgütlülüğü ise kadın mücadelesini açığa çıkarmada yetersiz olmakla birlikte, bir devrime öncülük edecek gücü de barındırmıyor. Bunun başlıca nedeni, İran rejiminin sol ve Kürt partilerini marjinalize ederek tasfiye etme noktasına getirmiş olması. Var olan mücedele ya fazlasıyla liberalize edildi ya da kişiselleştirildi. İran’ın kurtuluşu, yani kadının öncülük edeceği bir devrim için tek çare radikal bir oluşuma gitmektir. 


Kürt kadınları öncülük ediyor 

Doğu Kürdistan Kadınlar Birliği (YJRK) her ne kadar 2004’e kurulmuş olsa da derin bir tecrübeye sahip. YJRK son yüzyılda tüm kadın mücadelelerinin birikim ve tecrübelerini örnek alıyor. Yine Kürdistan’ın diğer parçalarında verilen özgürlük mücadelesi ve kadın özgürlük ideolojlerini rehber olarak görüyor. Bu nedenle YJRK kısa sürede Doğu Kürdistan kadınlarının çoğuna ulaşabildi. Kürt kadınları ve İran’daki kadınlar yaşanan baskı ve zülümden ötürü bir patlama  arefesinde. Kuruluş aşamasından itibaren YJRK ve gerilla gücü olan Doğu Kürdistan Kadın Güçüleri (HJRK) İran ve Doğu Kürdistan kadının özgürlüğü için sorumluluk aldı. Bu yolda yürüdü ve çok şehit verdi. YJRK ve HJRK üyeleri sadece Doğu Kürdistanlı kadınlardan oluşmuyordu, Kürdistan’ın diğer parçalarından da İran rejimine karşı verilen kadın mücadelesi içinde yerlerini aldı. Rojhilatta şehit düşen Kuzey Kürdistanlı olan Şîlan Aras ve Ronahî Deniz’in hayallerini Doğu Kürdistanlı kadınlar gerçekleştiriyor. Doğu Kürdistan toplumu bu şekilde parçacılık ve particilikten kaynaklı etkilerden kurtuldu. Gelişen demokratik ulus kültürünün gelişmesini hazmedemeyen bazı kesimler YJRK’nin Doğu Kürdistanlı bir örgüt olmayacağı propogandasını yürütüyorlar. Bunu yapanların çoğunluğunu ise Doğu Kürdistanlılardan değil, Kürtlükten uzaklaşmış kesimler oluşturuyor.


KJAR tüm kadınlar için umut

2014 yılında KODAR’ın kurulması ardından, YJRK de demokratik özerklik çerçevesinde kendini yeniden örgütleyerek, Doğu Kürdistan Özgürlükçü Kadınlar Derneği (KJAR) ismini aldı.  KJAR sadece Rojhilatlı kadınları değil, tüm İranlı kadınları kucaklayan bir yapıya sahip. Bu düzeyde örgütlü bir kadın oluşumunun ortaya çıkması İran rejiminde korku yaratıyor. Rejim kedine bağlı tüm örgüt ve kuruluşları KJAR’a karşı seferber etmiş durumda. KJAR’in köklü değişimlerle ilgili söylemleri İran rejiminin temellerini sarsacak düzeyde. Kürt kadınları KJAR’a katılmasınlar diye Kürt ailelere özel eğitimler veriliyor. “Besic” olarak bilinen işbirlikçi ve çetelerden oluşan yapıya onları çekmeye çalışıyor. Yine aile kurumunu yüceltme adı altında binlerce kişiyi evlendiriyor. Bunu da yardım adı altında yapıyor. İran en çok kadın gücünden korkuyor, bu yüzden de ne kadar baskı altına alıp, ezerse ömrünü o kadar uzatacağını düşünüyor. 

İranlı kadınlar yaşamın tüm alanlarında zulüm ve baskıya maruz kalıyor. Kadının kendini savunmak için geliştirdiği yöntemler ise bireysel ve örgütsüz çıkışları aşamıyor.

KJAR ve askeri kolu HPJ İran ve Doğu Kürdistan’daki kadın mücedelesinin kollektif yöntemidir. Birçok kurum ve kadın bireysel mücadele yöntemlerini ön plana çıkarsa da, İran’da var olan sistem ve gerçeklik bireysel yöntemlerin sonuç almasına fırsat vermiyor. Tersine bireysel çıkışlar ve mücadele yöntemleri çözüm getirmiyor, kadın için bedelleri daha da ağır oluyor. Zaten rejimin de istediği dönüşü olmayan bireysel yöntemlerin ön plana çıkması. Bu yüzden de KJAR çözümün adresidir. KJAR kadına dayatılan intiharı, ölümü ret ederken, bunun yerine mücadele ve çözüm fırsatını sunuyor. 

KJAR’ın önemi ve gerekliliği ele alınırken irdelenmesi gereken bir konu da kadınların İran’dan kaçışıdır. Rejimin baskıları nedeniyle kadınlar yurdışına göç ediyor. Batılı ülkelerin de bu kaçışın zeminini hazırladığı bir gerçek. İran’da kadınlar erkeklere oranla daha eğitimli. Buna rağmen mezun olan kadınlara iş imkanı tanınmıyor. Ülkeyi terketmelerinin bir nedenini de işsizlik oluşturuyor. 

KJAR kaçış yerine, kadınlara mücadele iddeolojisi ve alternatiflerini sunuyor. Topraklarında kalarak, yurseverlik bilinciyle mücadele etmeleri için kadınları örgütlüyor, güç veriyor. Ülkeden gitmesi gerekenler kadınlar değil, egemenler olmalı. KJAR topraklarında kalarak bunun mücadelesini veriyor, rejimin vahşeti, idam sistemi ve tüm baskılarına meydan okuyarak, özgürlüğün kapısını aralıyor. 

paylaş

Haberler


   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.