Gerilla ve peşmerge

Tüm duyarlı Kürtler Kürdistan’ın güneyinde 16 Ekim’den bu yana yaşanan hezimetin nedenlerini soruşturuyor. Geçen haftaki yazımda burnuma kötü kokuların geldiğini yazmıştım. Basına yansıyan haberler beni yanıltmadı. Güney Kürdistan ilerisini görmeyen yöneticilerin, iç ve dış ihanetin kurbanı oldu. İlerisini göremeyen yöneticilerin Güney Kürdistan halkına yaşattığı bu kaçıncı hüsrandır! Bu yöneticiler kendiliklerinden koltuklarını bırakmıyorlarsa, görev Güney halkına düşmektedir. Güney halkı ayağa kalkıp basiretsiz yöneticilerden ve İran ve Irak yönetimi ile aile ve aşiret çıkarları temelinde anlaşıp tek mermi atmadan peşmergelere mevzilerini terk ettirenlerden, Güney Kürdistan’da peşmergenin emeği ve kanı ile kazandığı kazanımları bir gecede kaybettirenlerden hesap sormalıdır. Bunun içinde Güney halkının kendilerini iç ve dış ihanete kurban ettirmeyecek taş gibi bir örgütlenmeye ve önderliğe ihtiyacı vardır.
Şimdi gelelim asıl konumuza. Gerilla ve peşmerge Kürt halkının değerleri ve umutlarıdır. Onlara toz konduran Kürdün Kürtlüğünden, yurtseverliğinden şüphe etmek gerekir. Stêrk TV’de Kerkük’ten canlı yayına katılan muhabir “Peşmerge û gerilla mil bi mil hembere dagirleran şer dikin“ dediğinde yaşadığım mutluluğu anlatamam. Yaşanan olaylarda peşmergenin zere kadar günahı yoktur.
Bütün günah onu yönetenlerde, komuta edenlerdedir. Bu peşmerge elindeki kıt imkanlarla 1961-1975 arasında Çiyayê Bexer, Çiyayê Metina, Ciyayê Zirek, Hamilton geçidinde ve daha onlarca Kürdistan dağlarında üzerine gelen kendisinden lojistik donanım ve sayı bakımından kat be kat üstün Irak ordusunu önüne katarak Hemrin dağlarının eteklerine kadar kovalamış, ordularını imha etmişti. Peşmerge 11 Mart 1970 anlaşmasına kadar parayı, malı, mülkü tanımıyordu. Gündüzleri tarlasını sürüyor, geceleri ise Irak ordu birliklerine pusu atıp imha ediyor, vatanını savunuyordu.
Düzenli ordu değildi, gerilla savaşı yürütüyordu. Ekmeğini, yiyeceğini, sebzesini, ununu Kürdistan’ın bereketli topraklarından emeği ile elde ediyordu. 11 Mart 1970 anlaşmasından sonra peşmergeler sınıf değiştirmeye başladılar. Parayı tanıdılar, mülk sahibi oldular, küçük burjuva yaşamı öğrendiler, bir eşle yetinmediler ikincisini, üçüncüsünü kendilerine eş aldılar. Politik eğitim görmediler. Sonuçta 1961-1970 dönemindeki yoksul köylü olan peşmerge gitti. Yerine ev, maaş, para, televizyon, buzdolabı sahibi olan cebinde cep telefonu, Amerikan sigarası bulunan Hewlêr AVM’lerinde içki içen, birden fazla evlilik yapan peşmerge geldi. Sonuçta 1975’te savaşı bırakan İsa Suvar’ı öldüren peşmergenin yerini geri çekilin deyince mevzisini terk eden peşmerge aldı.
Gerilla Kürt halkının yoksul evlatlarından oluşan bir askeri örgüttür. Aralarında egemen sınıfların çocukları varsa da asıl gövdesini Kürt yoksullarının evlatları oluşturmaktadır. Boş bir zamanı yoktur. Ya eylemdedir, ya eğitimdedir ya da üretimdedir. Gerillanın başarısındaki temel aldığı ideolojik ve askeri eğitime dayanmaktadır. Bu nedenlede sonuna kadar vatanını savunur. İşte kırk yılın sonunda Bakur, Başur ve Rojava’da dünya tarihinde bir ilk olan kadın özsavunma güçleri, kuruldu.
Bunlardan YPJ’li kadın gerillalar Rakka’nın kurtuluşunu sayın Öcalan’a armağan ettiler. Gerilla süper güçlerle hem stratejik dostluklar, hem de ideolojik mücadele yaptı. İradesini ne ABD’ye ne de Rusya’ya bıraktı. Sömürgeci sistemlerle de ilişki kurdu, ancak hiç bir zaman iradesini sömürgecilere teslim etmedi. Dört parçada sömürgeci sisteme karşı savaştı. Devamlı ideolojik, politik ve askeri eğitim kırk yıldır gerillayı ayakta tutuyor. Ve de gerilla 1960’ların peşmerge güçleri gibi hep kendi özgücüne güvenerek adım, adım ilerliyor.
Peşmerge ve gerilla Kürt halkının umududur. Peşmerge eski konumuna dönerse, siyasal ve askeri eğitiminde devamlılık sağlarsa, kendi özgücüne güvenerek vatanını korursa, eski peşmerge olur.
Bunun içinde yeniden örgütlenmesi, siyasal ve askeri donanıma sahip olması gerekiyor.
KÜRDİSTAN TARİHİNDE BU HAFTA:
* 25 Ekim 1992 tarihinde Xakûrkê’de Güney savaşında KDP peşmergelerince teslim olmamak için Gülnaz Karataş, (Beritan) kendisini uçurumdan atarak şehit düştü
* Leyla Kaplan isimli PKK’li bir kadın gerilla 25 Ekim 1996 tarihinde Adana’da Çevik Kuvvet’e yönelik fedai eylem gerçekleştirdi.
* 26 Ekim 1995 tarihinde Ankara DGM tarafından DEP milletvekilleri H. Dicle, L. Zana, O. Doğan, S. Sadak, 15 yıl ve M. Alınak ile S. Sakık da 3.5 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
* 27 Ekim 1997 tarihinde KUM Meclisi Üyesi, gerillası Meryem Çolak ve arkadaşları Haftanin’de şehit düştüler.
