Haftada bir çocuk kurban

Çocuk işçiliği

Çocuk işçiliği

  • DEM Parti Çocuk Komisyonu Eşsözcüsü İhsan Seylan, her 6 günde bir çalışan çocuğun kurban verildiğini, sorumlular ile ilgili herhangi bir işlem yapılmadığını söyledi.

DEM Parti Çocuk Komisyonu Eşsözcüsü İhsan Seylan, her 5 çocuktan birinin işçileştirildiğini; sermayenin kar hırsına kurban edildiğini söyledi.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Çocuk Komisyonu Eşsözcüsü İhsan Seylan, 12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliği Günü'ne ilişkin dün basın toplantısı düzenledi. Seylan, çalıştığı işyerinde asansöre sıkışarak yaşamını yitiren 11 yaşındaki Ahmet Direk Turan Haskiro ve Ankara Şereflikoçhisar’da yaşamlarını yitiren mevsimlik tarım işçisi iki çocuğun ailelerine başsağlığı diledi, sorumluların yargılanması gerektiğini kaydetti. 

Kar hırsına kurban ediliyor

Seylan, işçileştirilen çocuk sayısında belirli dönemlerde azalma olsa da bu sayının arttığını belirterek, çocukların başta tarım olmak üzere hizmet ve sanayi sektörlerinde sömürüldüğünü, sermayenin kar hırsına kurban verildiğini söyledi.

 

İhsan Seylan

 

TÜİK'in verileri bile

Çocuk işçiliğinin verilerinin TÜİK üzerinden paylaşıldığına işaret eden Seylan, "Güvenilirliği ziyadesiyle şüpheli olan TÜİK’in verilerinde dahi çocuk işçi sayısının 850 binden fazla olduğu görülmektedir. Bu sayı, sendikaların verilerine bakıldığı takdirde ise 2 milyonu, yaz aylarında 4 milyonu geçmektedir. Türkiye’de her 5 çocuktan biri, erkek çocukların ise üçünden birisi işçileştirilmiş durumdadır. Bu veriler yalnızca 15-17 yaş arasındaki çocukları kapsarken, 15 yaş altında çalışmak zorunda bırakılan çocuklara dair ise kamu otoriteleri tarafından 2020’den beri herhangi bir veri paylaşılmıyor. Ayrıca bu verilere mültecileştirilmiş çocuklar dahil değildir" diye konuştu. 

'Çocuk işçilik' yokmuş gibi

İşçileştirilen çocukların, üretimi ayakta tutan bir olgu olarak varlığını koruduğunu; en güvencesiz, korunmasız, sömürülen ve şiddete uğrayan kesimin, çalışmak zorunda bırakılan çocuklardan oluştuğunu kaydeden Seylan, ‘çocuk işçilik’ sorunu yokmuş gibi bu alanın, görünmez kılındığını belirtti.

Kurban sayısı ikiye katlandı

İktidarın politikalarının çocukların tehlikeli işlerde, kayıt dışı ve güvencesiz koşullarda çalıştırılmasına zemin oluşturduğunu ifade eden Seylan, şunları söyledi: “Bunların bir sonucu olarak ise iş cinayetlerinde yaşamını yitiren çocuk sayısı her geçen gün artmaktadır. Çocukların iş yerlerinde yaşamını yitirmesinin bir diğer sebebi ise AKP’nin iktidarını baki kılmak ve sermayedarların kar hırsını devam ettirmek için yaşamın başka birçok alanında da karşılaştığımız 'cezasızlık' politikalarıdır. Bu politikayla failler cezalandırılmamakta, yaşam hakkı ihlaline kadar varan durumlarda mağdurun zararları giderilmemekte ve en mühimi benzeri vakaların tekrarlanmaması için yapısal tedbirler alınmayarak çocuk cinayetleri görünmez kılınmaya çalışılmaktadır. Sonuç olarak İSİG’in son açıklamasında son 11 yılda en az 689 çocuk çalışırken yaşamını yitirdi. AKP iktidarları döneminde bunun iki katıdır. Bu neye tekabül ediyor? Her 6 günde bir çalışan çocuk hayatını kaybetmekte, sorumlular ile ilgili herhangi bir işlem yapılmamakta. Kamu otoritesi sorumluluktan kaçmaktadır. Kamu görevlisi sonrasında da bir önlem almamaktadır.”

Eğitim yerine çalıştırma

Eğitimde 2012'de, 4+4+4 düzenlemesinin uygulamaya geçirilmesiyle çıraklık ve stajyerlik uygulamaları gibi düzenlemeleri hatırlatan Seylan, “AKP, bu düzenlemelerle çocukların yaşam ve eğitim hakkını hiçe sayarak eğitimden uzaklaşmasına ve işçileştirilmesine neden olmuştur. Çalışma hayatında yetişkinlerle çarpık bir şekilde eşitlenen ve sayıları yüz binleri bulan çocukların sömürü ve istismarı bu sayede artmıştır. 2 milyona yakın öğrencinin bulunduğu MESEM’lerde çocuklar, 'Bir gün okulda dört gün işyerinde eğitim alma' adı altında sermayedarların bir ‘memleket meselesi’ olarak gördükleri meslek liseleri vasıtasıyla yoğun emek sömürüsüne maruz bırakılmaktadır. Devlet bunu yasallaştırıyor, çocukları güvencesiz bırakarak sermayedarların hizmetine gönderiyor” dedi.

Çocuk işçiliğe karşı

Seylan, çocuk işçiliğine karşı atılması gereken adımları şu şekilde sıraladı:

* Çocukları ucuz işgücü olarak gören ve bunun altyapısını oluşturan eğitim politikalarına son verilmelidir.

* Çocuk yoksulluğuna ve çocukların işçileştirilmesi ile ilgili bilimsel ve güvenilir düzenli veriler kamuoyuyla paylaşılmalıdır.

* Çocuk çalıştıran kişi ve kurumlara göz yumulmamalı, caydırıcı cezalar verilmelidir.

* Yasadışı çocuk çalıştırmayı önlemeye yönelik tedbirler alınmalı, denetimler etkin ve sıkı bir şekilde yapılmalı, ilgili mevzuatlar yürürlüğe koyulmalıdır.

* Tüm çocuklar ücretsiz ve detaylı sağlık taramasından geçirilmelidir. Yeterli, sağlıklı ve dengeli beslenme imkânı sağlanmalı, çocukların sağlık hakkı gasp edilmemelidir. ANKARA

 

* * *