Hedefimiz Ortadoğu Kadın Ordu Birlikleri

- Ortadoğu’da temeli atılan kadın ordulaşması, sadece Ortadoğu’yu değil tüm dünyayı etkiliyor. Türk, Acem, Arap, Fars, Asuri ve Avrupalı kadınlar da yer alıyor saflarda. Kadın ordulaşmasını, tüm toplumsallıkları içerisinde barındıran bir çatı, eşitlik çatısı gibi düşünebiliriz.
- Halkımızın ve dostlarımızın yüreği ferah, düşmanımızın korkusu büyük olsun; yeni dönemde savaş iddiamız daha büyük. Yetişmemiz gereken bir devrim süreci var, kurmayı amaçladığımız Ortadoğu Kadın Ordu Birlikleri var, dünyaya yayılımı için de ufkumuz geniş.
YJA Star komutanlarından Nalîn Dilpak, daha büyük bir ordulaşmaya gittiklerini belirterek, kadın ordulaşmasının tüm toplumsallıkları içerisinde barındıran bir çatı gibi görülebileceğini söyledi. Kadın ordulaşmasının tüm dünyayı etkilediğini ifade eden Dilpak, “Ortadoğu Kadın Ordu Birlikleri kurmayı amaçlıyoruz” dedi.Dengê Welat Radyosu’nun sorularını yanıtlayan Dilpak, kadın ordulaşmasının önemini belirtirken, ordulaşmadan önce kadının saldırılara karşı psikolojik ve fikirsel olarak kendisini savunabilme zeminin olmadığını, sisteme, aşirete, erkeğe karşı başkaldırmanın bir hayal olduğunu belirtti.
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan kadın ordulaşmasını gündeme koyduğunda tarihsel korkulardan ileri gelen kaygılar yaşadıklarını itiraf eden Dilpak, bunu, “En çok ‘ordulaşırsak erkekler üzerimize geldiğinde kendimizi nasıl koruyabiliriz kaygısı vardı. Kendi kendimizi idare etme düşüncesinden ve gücünden korktuk. Bu korkularımızı gizli gizli konuşurduk; ‘Şimdi ne yapacağız? Tek başımıza kalırsak bizi kim komuta edecek? Ya erkekler duyarsa ya sistem duyarsa’ diye” şeklinde dile getirdi.
Bugün orduyu büyütme kaygımız var
Yaşadıkları korkulara rağmen ordulaşma yönünde adım attıklarını dile getiren Dilpak, eski korkuların yerini yeni korkuların aldığını ifade etti: “Şimdi ise kadın ordulaşmasının başına bir şey gelir diye ciddi korku duyuyor; daha da büyütmeye, geliştirmeye çalışıyoruz. Bir kez özgürlüğün tadını almış kadınlar olarak kaygılarımız daha farklı boyutlarda seyrediyor.”
Kadın savunma çizgisi yarattık
Dilpak, kadın ordulaşması konusunda pratik içinde deneyim kazandıklarını anlatırken, şunları dile getirdi: “Zaten kurulu bir ordu varken ayrı bir ordulaşmaya ne gerek var gibi bir çelişki hem erkek hem de kadın arkadaşların zihninde vardı. Özgürlük isteyen, egemenlerin elinden kurtulmak için iki cinsin omuz omuza birlikte mücadele yürüttüğü bir ordu vardı zaten; ayrı bir orduya ne gerek vardı diye düşünüyorduk. Hangi sistemde olursa olsun orduda hakim bir erkek gerçekliği var halbuki. Yap-boz şeklinde öğrenmemiz kendine görelikleri de beraberinde getiriyordu. Zira bizi köle haline getiren sistemin içerisinden kopup gelmiştik ve özgürleşmeyi de, ordulaşmayı da kendine göre algılayan geri yanlarımız çok ön plandaydı. Önderlik, buna karşı doğru şekillenmemiz için büyük çaba harcadı. Klasik örgütlerdeki gibi ‘ülke özgürleşsin, demokratikleşsin, sonra kadını özgürleştirelim’ demedi; süreci adım adım, iç içe geliştirdi. Adım adım kendi mevzilenmemizi oluşturduk, savaşta yer aldık, kendimizi eğittik, komuta içerisinde yer aldık, savaş taktiklerinde geliştik, kadın aklının ön planda olduğu bir savunma çizgisi yarattık ve olumlu çıkışlarla bugüne geldik.”
Toplumsallıkları içinde barındıran bir orduyuz
Bugün itibariyle savaşı yürüten profesyonel bir ordu pozisyonuna ulaştıklarını belirten YJA Star Komutanı, kaydettikleri açılımı şöyle özetledi: “Egemenler tarafından çok uzun soluklu, fakat son yüzyılda artış gösteren saldırı ve müdahaleler söz konusu. Bu kadar saldırıyı, 90’ların başında kendini örgütlü bir güç olarak ifade eden kadın ordulaşmasından bağımsız ele alamayız. Çünkü Ortadoğu’da temeli atılan kadın ordulaşması, sadece Ortadoğu’yu değil tüm dünyayı etkiliyor. Sadece Kürdistan’ı ya da Kürt kadınlarını etkilemekle kalmıyor. Kürt kadınlarının yanı sıra Türk-Türkmen, Acem, Arap, Fars, Asuri yine Avrupa kökenli kadınların yerini alıyor saflarda. Kadın ordulaşmasını, tüm toplumsallıkları içerisinde barındıran bir çatı, eşitlik çatısı gibi düşünebiliriz. Dünyada iki hat vardır; biri özgürlükçü, diğeri ise karşıtı olan egemenlikçi hattır. Özgürlükçü hattın temsilini, savunmasını Ortadoğu’da kadın ordulaşması gerçekleştirmektedir.”
Kadın ordusuna büyük güven var
Kadın ordulaşmasının yaratıldığı alanlarda kadınların kendilerini güvencede hissetiklerini vurgulayan Nalîn Dilpak, DAİŞ zulmü altındaki kadınların kadın ordu güçlerine doğru koşma görüntülerini hatırlattı ve şu ifadeleri kullandı: “Çetelerin işgal ettikleri coğrafyalardan kadınların, üzerlerindeki kara çarşaflarını atarak nasıl kadın ordu güçlerine koştuklarını izledik. Bu kadın ordusuna duyulan güvenin en büyük işareti. ‘Sırtımı yaslayabileceğim bir ordu var’ düşüncesi, kadınların kendilerini yalnız hissetmemesine neden oluyor ve yaşama tutunmalarını sağlıyor. Ortadoğu kadınlarında oluşan bu güven hali, şu anda dünya kadınlarında da oluşmaya başladı. Bu yüzden Kürdistan ve Rojava devrimine doğru bir akış söz konusu. Kadın ordusunun adım attığı yerlerde, kadınların özgür yaşamlarını kurabilecekleri alanlar ve güvenlikleri var artık.”
Ailelerimiz düşman politikalarından etkilenmemeli
Günümüz itibariyle Kürdistan coğrafyasında yaşayan tüm halkları ve kadınlarını kapsayan bir savunma gücü haline geldiğini vurgulayan YJA Star Komutanı Dilpak, düşmanın da her yolu kullanarak yoğun bir şekilde kadın güçlerine saldırdığını söyledi. Dilpak, Kürdistan halklarının bu politikalarından etkilenmemesini istedi ve şöyle dedi: “Kadın ordulaşmamıza teknik, filli ve fikri olarak en yoğun saldırıların gerçekleştiği bir süreçteyiz. Düşman yoğun bir şekilde özellikle kadın güçlerine saldırıyor, kirli bir zihniyetle el atmak istiyor. Bu çerçevede yurtsever ailelerimizi taciz ediyor, rahatsız ediyor, kadınları geri geleneksel ilişkilere çekebilmek için ailelerimizi kullanmak istiyor. Bu politikaların hepsinden haberdarız. Özellikle annelere ‘Kızlarınızı getirin, onlara bir şey yapmayacağız’ diyor düşman. Ailelerimiz düşmanın bu politikalarından etkilenmemeliler. Her şeyi sömürü unsuru haline getiren düşman, ailelerimizin duygusallıklarını dahi sömürüyor. Ailelerimiz şunu da bilmeli; 90’lı yıllarda dağlarda kalmak daha zordu. Büyük irade ve karar gücü istiyordu, ama bugün Kürdistan dağlarında eğitim, teknik, beslenme dahil onlarca imkan söz konusu. Merak etmesinler, düşmanın özel savaş politikalarına gelmesinler. 40 yıldır bizi bitirmeye çalışan devlet sistemi karşısında bitmedik, bir iki günde de bitmeyeceğiz. 40 yıl oldu, fakat biz hala çok genç bir hareket ve partiyiz, orduyuz. Her gün ‘Yeniden başlıyoruz’ diyerek yeni umutlarla ilerliyoruz.”
Yeni başladık, büyüyoruz
Kadınların ‘bize de ses olun’ dediği her yerde örgütleneceklerinin altını çizen YJA Star Komutanı, konuşmasını “Dostumuz da düşmanımız da bilsin artık savaş motivasyonumuz daha farklı; daha büyük bir ordulaşmaya gidiyoruz. Görüldüğü üzere Ortadoğu’ya adım attı ve ilerliyor. Nerede ihtiyaç varsa, nerede ‘Bize de ses olun’ diyen kadın varsa ordu güçlerimiz oralarda da varlıklarını örgütleyecek. Bilinçlendik, yeni başladık, büyüyoruz. Halkımızın ve dostlarımızın yüreği ferah olsun. Düşmanımızın ise korkusu büyük olsun, çünkü yeni dönemde savaş iddiamız daha büyük. Yetişmemiz gereken bir devrim süreci var, kurmayı amaçladığımız Ortadoğu Kadın Ordu Birlikleri var, dünyaya yayılım için de ufkumuz geniş. Önderliğimizin bize verdiği perspektifte olduğu gibi ‘Ne eskisi gibi yaşayacağız ne de eskisi gibi savaşacağız” diyerek bitirdi.
HABER MERKEZİ
