Her dönemin kendine has sorunları ve çözümleri vardır

  • Z kuşağı olarak tanımlanan 2000’ler gençliği için zaman zaman oldukça absürt değerlendirmeler de yapılabiliyor. Ancak deyim yerindeyse Kürdistan’ın Z kuşağı olağanüstü koşullar altında olağanüstü bir akıl ve çabayla Özgürlük Hareketi’ni yükseltiyor. Dönemin kendine has sorunları kendine has çözümler de yaratıyor. 

EKE İLYA FIRAT

 

Ho Chi Minh gençlik yıllarında eğitim için gittiği Fransa’da hem Fransız sömürgeciliğini yakından tanımış hem de bilimsel sosyalizmle tanışmıştı. Ülkesine döndüğünde de Fransız sömürgeciliğine karşı verilen mücadelenin önderi oldu. Fransız Komünist Partisi’nin kurucuları arasında da yer alan başta Vietnam halkının olmak üzere ezilen dünya halklarının Ho Amcası, deyim yerindeyse sömürgeciliğin karnında geçirdiği gençlik yıllarında şekillenmiş ülkesini Japon işgaline, Fransız, İngiliz ve ABD işgaline karşı tarihsel bir direnişle özgürlüğe kavuşturdu. Sömürge ulusların kaderi biraz da Vietnam ve Ho Chi Min’in kaderiyle benzerdir. Asimilasyoncu eğitim ve feodal ilişkiler kıskacındaki sömürge halkların çocukları bizzat sömürgeci ülkenin karnında, onu zamanın en kahredici eylemleri ve bilinciyle donanarak parçalarlar. Bu durum Kürt gençliği için de böyle olmuştur. Kürt gençliği işgalcilerin tarihsel katliamları, bastırma ve başkalaştırma hamlelerine rağmen diğer bütün bölgesel ve kişisel çabaları aşarak, esasta dünyayı sarsan 68 gençlik hareketinin en önlerinde yer aldı. Mücadele ederken giderek hareketi, kendini ve dünyayı sorgulayarak mevcut sonuçların ilerisinde sonuçlara ulaştı. Kürdistan gençliğinin devrimciliği bunlar üzerinden kararlılıkla harekete geçilmesiyle ete kemiğe bürünmüştür. Zaman içerisinde farklı anlayışlar, farklı çizgiler ortaya çıksa da özü itibarı ile 71 devrimci gençlik eylemlerinin ve önderlerinin ortaya çıkardığı dersleri de okuyarak sömürgeciliğin karnından ülkeye dönüş gerçekleşmiş, bugünün muhteşem Kürt Özgürlük Hareketi’nin temeli atılmıştır. Bu temel gençliğin kanı ve canı pahasına ortaya çıkarılmıştır. "Genç başladık genç bitireceğiz" deyişi bu tarihsel gerçekliğin en özlü ifadesi olmaktadır. 

İlk devrimci gençlik yıllarının ışığını taşıyorlar

Esasında sömürgeciliğin karnında büyüyerek bilinçlenen, dönemin en ileri teorisiyle donanıp ülke, bölge ve dünya tahlillerine girişen devrimci gençliğin ülkeye dönerek işçi, emekçi, köylü gençlikle buluşmayı başarmasının yarattığı muazzam enerji Kürdistan Özgürlük Hareketi’ni yaratmıştır. Bu atom kadar etkili enerji, bilinç ve eylem sıçraması kırk beş yıldır büyüyerek Kürt halkı ve diğer ezilen halklar için umuda dönüşmüştür. İşte dünün 'talebeleri', 'üç beş çapulcu'su bugün Ortadoğu ve giderek de dünya siyasetinde Kürt halkı ve ezilen halklar adına söz söylüyor, yol çiziyorlar. Bir çoğu henüz yirmili yaşlarının başlarında çıktıkları bu özgürlük yürüyüşünde coşku, bilinç, emek, özveri, yoldaşlık, halk sevgisi gibi evrensel değerleri yeniden yorumlayıp yaşam biçimine dönüştürerek özgürlük hareketinin genetik kodlarını da oluşturdular. O yüzden (hepsine ayrı ayrı uzun mücadele ve zaferlerle dolu ömür dileyerek) hareketin yaşayan önder kadroları ve dahi Önderliği kaç fiziksel yaş alırlarsa alsınlar daima ilk devrimci gençlik yıllarının ışığını taşıyorlar, yansıtıyorlar, yaşıyorlar. Buna en çok mülakatlarında gözlerinde yanıp sönen, sönüp yanan halen pırıl pırıl ve canlı olan, halen heyecanlı, inançlı ve bağlı olan ışığa bakınca görüyoruz. Ne mutlu onlara. Ne mutlu bize. 

"PKK’yi tanırım, yenilmezdir"

Kürt Özgürlük Hareketi daha öğrencilik yıllarında kapalı kapılar arkasında kulaklara fısıldanmış 'Kürdistan sömürgedir' söyleminden beri amansız bir savaşın, kavganın içindedir. Bu savaş birkaç kuşak Kürdistan gençliğini çekti kendisine, etkisi altına aldı; bilincine, kişiliğine, yaşamına etki etti. Onu şekillendirdi, değiştirdi, dönüştürdü, büyüttü. Bilincine, düşünme biçimlerine sirayet etti. Büyük kayıplar, alt üst oluşlar, savaşın zorunluluklarının getirdiği her dönemin kendine has sorunlarıyla Kürdistan gençliği uğraştı, baş etti. Hareketin genetik kodları gençliği ve gençliğin enerjisini merkezine aldığı için bütün kuşakları ortak değerler etrafında şekillendirip Kürdistan’ın bütün sorunlarına çözümler tasarladı. Bu kuşaklar silsileler halinde çeşitlenerek sürdürülen, esasta Parti Önderliği’nin ortaya çıkardığı bir gerçekliktir. Örneğin deyim yerindeyse Parti Önderliği 78 gençlik kuşağını partileşmenin sorunlarına yönlendirmiştir. Onun aklı, enerjisi, dinamizmi Kürdistan işçi sınıfının ve yoksul köylülerinin öncü partisini yaratma işine seferber etmiştir. Bu uğurda büyük emeği olan onlarca genç öncü kadro can vermiş, faşizmin türlü gadrine uğramıştır. Ancak bu kuşak dişiyle tırnağıyla Kürdistan’ın modern savaş partisini yaratmış, deyim yerindeyse koparıp almıştır partiyi. 

Yine 88 kuşağı, savaşın ortaya çıkardığı sonuçlar itibariyle Parti Önderliği’nin yönlendirmesi ve öncülüğünde Kürdistan’ın bir daha asla yenilmeyecek, bir daha asla sökülüp atılamayacak ordusunu oluşturdu. Bu orduyu yaratmak görevini kahramanlıklar büyük özverilerle bedelini adım adım ödeyerek yerine getirdiler. Kürdistan’ın hem kadın ordusunu hem ulusal kurtuluş ordusunu yarattılar. Gençliğin bu uğurda verdiği büyük mücadeleler sonucu Parti Önderliği "PKK’yi tanırım, yenilmezdir" dedi. Bunu da dönemin gençliği kan, can ve terle ezilen dünya halklarına, Kürdistan halkına armağan etmiş oldu. Yine 90’lar kuşağı serhildanlar kuşağı olarak halk serhildanlarının öncülüğünü üstlenmiş, bu uğurda Kürdistan şehirlerinden Türkiye ve Avrupa metropollerine kadar enerjisini, aklını, fikrini, yaşamının bütün olanaklarını seferber etmiştir. Serhildanlar döneminin sonuçları da büyük olmuş, Kürdistan Özgürlük Hareketi uluslararası bir güç haline gelmiş, ezilen bölge halklarına umut vermiş, Kürt halkının Parti Önderliği ile olan bağlarını çelikleştirerek kopmaz bir hale getirmiştir. Bu kuşak kitlesel bedeller ödemiş, biner biner hapishanelere girmiş yüzer yüzer toprağa düşmüş ama sonuç olarak döneminin gereklerini yerine getirebilmiştir. Parti Önderliği’ne karşı geliştirilen uluslararası komplo ile de yine bu kuşak mücadele etmek durumunda kalmıştır. Dağlarda, zindanlarda, metropollerde, dünyanın hemen her yerinde Önderlik etrafında ateşten ve aşılmaz  bir çember olmuşlardır. 

Özgürlük Hareketi’nin etki çemberi 

Güncel durumda Önderliğin esaret koşulları altında olduğu, Kürt Özgürlük Hareketi’nin Ortadoğu'daki güç dengeleri içerisinde dört parça Kürdistan’ın özgürlük umudu haline geldiği, Rojava’da somutlaşan yeni yaşamın inşası ve korunması görevlerini canla başla yürüten bir dönem içerisinde yaşıyoruz. Bugünün gençliği böyle bir ortamda mücadele ediyor. Z kuşağı olarak tanımlanan 2000’ler gençliği için zaman zaman oldukça absürt değerlendirmeler de yapılabiliyor. Ancak deyim yerindeyse Kürdistan’ın Z kuşağı olağanüstü koşullar altında olağanüstü bir akıl ve çabayla Özgürlük Hareketi’ni yükseltiyor. Dönemin kendine has sorunları kendine has çözümler de yaratıyor. Sömürgecilerin uluslararası güçlerin de desteğiyle askeri teknolojiyi pervasızca kullandığı bir dönem bu. Kürt gençliği savaş bölgelerinde bütün enerjisi, bilinci ve hüneriyle bu teknolojik gaddarlığı alt etmenin yollarını arıyor, buluyor, parça parça sonuçlarını açığa çıkarıyor, sömürgecileri geriletiyor demek abartı olmayacaktır. Yeni eylem biçimleri geliştirmek, yeni hareket tarzları ortaya çıkarmak, yeni ittifaklar oluşturmak dağlarda, Kürdistan şehirlerinde ve metropollerede giderek daha fazla, daha farklı ve sonuç alıcı olmakta. Kürdistanlı Z Kuşağı ya da dönem gençliği şaşırtıcı hamleler yapma kabiliyetine sahip olduğunu geçen yıllarda kararlılıkla gösterdi. Dijital iletişim çağının olanaklarını türlü manipülasyon, dejenerasyon ve asimilasyon faaliyetleri için sınırsızca kullanan sömürgecilere karşı denebilir ki aynı kanalları kısıtlı olanaklarla bin bir türlü yaratıcı yol ve yöntemi geliştirerek kullanan dönem gençliği, bu anlamda sömürgecilerin birçok emelini boşa çıkarmasını biliyor. Bunun uzmanlık düzeyinde çok daha fazla gelişip yaygınlaştığını mutlaka göreceğiz. Özyönetim direnişleri bu dönem gençliğinin yarattığı bir direniş olarak hem tarz ve yöntemleri ile hem sonuçları ve ortaya çıkardığı yeni yol ve söylemleri ile ilklere imza atarak Kürdistan tarihine silinmemek üzere yazıldı. Bir yandan büyük yoldaşlığı, kahramanlığı, özveri ve emekçi özü yücelttiler bir yandan da daha büyük muharebelerin işaret fişeğini yaktılar. Dönem gençliğinin ağır silah ve zırhlarla donatılmış sömürgecilerle göğüs göğüse çarpıştığını gördü bütün dünya. Manipülatif bir abartıyla yaygınlaştırılan "Kürt gençliği yozlaştı, bitti, ulusal değerlerinden uzaklaştı, kayboldu" vb demogojileri yerle bir etti. Her dönem sömürgecilerin yozlaştırıp uzaklaştırdığı gençlik kesimleri oluyor mutlaka ama esasa yön veren Özgürlük Hareketi’nin etki çemberi içinde kalan yurtsever gençlik oluyor. Rojava’nın kuşatıldığı günlerde, Özyönetim direnişlerinde bütün dünya gördü ki yurtsever Kürt gençliği -hadi diyelim Kürt Z kuşağı- cepheden cepheye koşuyor, Rojava’dan Kuzey Kürdistan şehirlerine hiçbir engel tanımıyor. Yeri geliyor bu kadar teknik üstünlüğe rağmen Türkiye metropollerini eylemleriyle sarsıyor. Kuşkusuz bu yeni bir akıl, yeni bir donanım. Bu, yeni kuşakların getirdiği, Özgürlük Hareketi’nin deneyim ve birikimlerine de yaslanarak geliştirdiği dönemin ruhuna denk düşen bir tarz. Hız, teknoloji, teknik, iletişim, bilişim çağında başka türlü olması da beklenemezdi. Uzay çağının Özgürlük Hareketi’ni yaratıyor yeni kuşaklar. Kürdistan tarihinin ve Parti Önderliği’nin bu kuşağa verdiği görev de bu oluyor. Demokratik sosyalizm düşüncesiyle donanmış, Özgürlük Hareketi’nin bilgeliğini arkasına almış, işçi, emekçi yurtsever 2000’ler gençliği böyle bir tarihsel, stratejik duruş içinde kararlılıkla yürüyor. Zaman bütün dünyaya nasıl sonuçlar yaratacaklarını gösterecek. Zaman bu kuşağı zaferlerle taçlandıracak.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.