İnce Memed Çukurova’nın öncü gerillasıdır

Haberleri —

Bazen roman kahramanları, film karakterleri öyle kanlı canlı olur, öyle hayatın içinden biri gibi otururlar ki soframıza, hayatımızda gerçekten var olan insanlardan daha sahici bir yere bedellenirler yaşam kurgularımız içinde. Çok yakınımızdaki insanlardan bile daha çok etkileniriz onlardan. Aldığımız pek çok önemli kararda onların etkileri hiç de azımsanamayacak büyüklüktedir. 

İşte Yaşar Kemal’in “İnce Memed” karakteri böyle bir kahramandır. Bizim kuşağımızdan pek çok insan, hele Kürdistanlı pek çok genç, devletin Kürtler, emekçiler, köylüler ve yoksullar üzerinde uğradığı zulme karşı içinde isyan fırtınaları büyütürken, bu isyanı bir eyleme dönüştürmenin yollarını ararken yolu İnce Memed’le kesişmeyen yoktur. İnce Memed’ten ilham almış, ona yoldaşlık etmiş, dağlarda candarma, ağa, halka zulmeden it kopuk eşkıya ile hayalinde cenk etmiş, devrimciliğe, militan direnişçiliğe, hiç değilse haksızlıklar karşısında susmayan itiraz eden bir insan olma yolunun taşlarını bu kitabın sayfaları arasından döşemiştir. 

Kitabın ikinci cildinden itibaren İnce Memed’in öldürdüğü, cezalandırdığı her ağadan, her egemenden sonra yerine yeni bir egemenin gelişini ve egemenlerden, zulmedenlerden kurtulamayan halkın öfkesini ince Memed’de yöneltmesini asla bağışlayamamış ve İnce Memed’de öykünen bir genç olarak kendimi İnce Memed’e halk tarafından yaşatılan ihanetin ortağı saymış, halka içten içe öfke beslemeye başlamıştım. Lise son sınıftayken okulumuzun kapısının önündeki meydana teşhir için bırakılan dört gerilla cenazesini ve bu gerillaların öldürülme hikayesini öğrendiğimde bu öfkem daha da büyümüştü. Bu gerillalarda tıpkı İnce Memed gibi, halk için savaşırlarken köylerinde, evlerinde konuk kaldıkları, örgütlemeye çalıştıkları, bağlarında bahçelerinde onlarla birlikte çalıştıkları, hastalıklarını tedavi ettikleri insanlar tarafından ihanete uğramış, öldürülüp devlete teslim edilmişlerdi. Uğruna savaştıkları halk onlara ihanet etmişti. 15 Ağustos eylemi olmuş fakat Bitlis’te henüz gerillanın bir etkisi görülmemişti. Bu olaydan sonra herkes gerillayı tanıdı. Devletin propagandası bunların dinsiz olduğu, Müslüman olmadıkları, sünnetsiz oldukları yönündeydi. Halk arasında özellikle de gençler arasında öte dünya inancı olmadığı, öbür tarafta cennete gitme ödülü olmadığı halde bu insanların hiçbir karşılık beklemeden halk için savaşıyor olmaları gıpta ve hayranlıkla anlatılıyordu. Tıpkı İnce Memed gibi onlar da kendileri için bir şey istemiyorlardı. Hatta halk için her şeylerinden vazgeçmişlerdi, konforlarından, eğitimli hayatlarından, mesleklerinden( öldürülen gerillalardan biri doktordu) hatta hayatlarından. 

Biz gençler için ama özellikle de benim için bu gerillalardan her biri birer İnce Memed’ti. Çukurova denen yerin de bizim oralardan, köylerden farkı yoktu. Zulüm aynı zulüm, devlet aynı devlet, ezilen insanlar aynı insanlardı. İnce Memed’e ve gerillaya ihanet eden halka duyduğum öfke ancak duygularımın ötesine geçip bilincimle gerillayı tanımaya başladığımda yerini yeniden sevgiye bırakmaya başladı. O zaman İnce Memed’in ve gerillanın uğradıkları ihanete rağmen hala halkı sevmeye ve onlar için mücadele etmeye devam etmelerinin nedenini anlayabildim. Halk zayıftı, egemenler karşısında güçsüz ve örgütsüzdü. Halk düşürülmüştü. İnce Memed romanında örgütlü halk gerçekliğine ve mücadelesine ulaşılamamıştır. Fakat Yaşar Kemal dört ciltlik bu külliyat boyunca devlet karşısında, ağa ve benzeri egemen karşısında örgütlü bir mücadele olmadan başarı şansı olmadığını, öldürülen ağanın yerine yeni bir ağa gelişi ve zulmün daha da katmerleşerek devam ettiğini anlatmaya çalışmıştır. Halkın İnce Memed gibi bir kurtarıcı ile değil, örgütlü özgücüyle ancak kazanabileceğini bir kurtuluş ve özgürlük manifestosu olarak bu dört ciltlik romanda ete kemiğe büründürmüştür. 

Kürdistan gerillası İnce Memed’in Çukurova’da zulme karşı başlattığı öncü gerillacılığın mirasçısıdır. 

paylaş

Haberler


   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.