İnce Memed yetim kaldı

Öyle ustalar vardır ki halkın bağrından doğar, bütün bir ömrünü ve sanatını yine onlara adar. Bu sayede halkın gönlünde yer ederler. İşte edebiyatımızın ulu çınarı Yaşar Kemal böyle bir profil çizdi hep.
Evet, koca çınar Yaşar Kemal, hayal dünyamıza dal budak saldığı edebiyat rüzgarıyla o güzel atına binip o güzel insanlar dünyasına göçtü.
Son dönemde sağlık durumu iyi değildi zaten. Sağlığında onunla görüşen, irtibatta olan, bu dönem HDP aday adayımız Şeyhmus Diken’le ölümünden iki gün önce sohbet ederken, Onun yakın çevresinden durumunun iyi olmadığına dair haberler aldığını, tıbbın imkanlarıyla nefes alıp verdiğini söylemişti.
Yaşar Kemal, yazdıklarıyla ve duruşuyla yerelden evrensele uzanan bir değerdi.
Bir ülkede bayraklar yarıya inecek, yas ilan edilecekse, elin Suudi kral- diktatörüne değil Yaşar Kemal gibi bu ülkenin yüzakı değerleri için olmalıdır.
***
Aslen Van-Erciş yolu üzerindeki Muradiye ilçesine bağlı bir köylü ailenin çocuğu olanYaşar Kemal’in yaşamı zaten başlı başına bir romandır.
Yedi yil boyunca susan bir çocuk... Beş yaşındayken babası gözleri önünde öldürüldüğü için oniki yaşına kadar konuşma yetersizliği çekmişti. Daha sonra da bir kaza sonucu tek gözünü kaybetti. Ortaokuldayken okulu bırakmak zorunda kalarak ırgatlık, amele, pirinç tarlalarında su bekçiliği, arzuhalcilik, öğretmenlik, kütüphane memurluğu gibi işlerde çalıştı.
Okuyamadı ama eğitimini yaşadığı coğrafyanın toprağından, yağmurundan, ağacından, ovasından, rüzgarından, dağlarından, insanlarından ve daha bir çok şeyinden aldı.onları eserlerinde uzun uzun anlatarak sanki onlara karşı bir borç ödedi. Yazdıkları kendi deyimiyle "mecbur adam"ların öyküleridir.
Kürt sözlü edebiyatındaki kilam ve stranlar başlıca beslenme kaynakları olmuştur. Öyle ki: "Dengbej Evdale Zeynike Kürtlerin Homeros'udur, benim de fikir babamdır" diyebilmiştir.
Yaşar Kemal, siyasi görüşü ile sanatının paralel olduğunu, "halk ve doğa"ya inandığını, sanatının emekçilerin çıkarlarının emrinde olduğunu dile getirmiş ve bu gerçeklikte yazmıştır.
2007'de "Türkiye Barışını Arıyor" adlı bir konferansta şöyle demişti: "Gerillanın adını terörist koyduk. Bundan da bir umut bekledik. Sözcükler her zaman her koşulda değişebilir ve bir gün işe yaramaz olur."
Bir üniversitede okuyucularına ifade ettiği sözler hepimize bir vasiyet niteliğindedir: "Benim kitaplarımı okuyan katil olmasın, savaş düşmanı olsun. İnsanın insanı sömürmesine karşı çıksın. Kimse kimseyi aşağılayamasın. Kimse kimseyi asimile etmesin…Beni okuyanlar yoksullarla birlik olsunlar, cümle kötülüklerden arınsınlar."
***
"Dağlar, insanlar ve hatta ölüm bile yorulduysa, Şimdi en güzel şiir, barıştır" diyen Yaşar Kemal’i anlatmak değil bir yazıya kitaplara sığmaz.
Acılarını yazdığı Ermeni, Êzîdî, Süryani, Kürt, Türkmen bilcümle halkların gönlünde olacak. Ve Abdi Ağa’lar oldukça, İnce Memed’ler de hep var olacak, hep direnecek.
Bize kattığın değerler için sonsuz teşekkür.
Yitirdiğimiz tüm eşkıyalarımıza selam götür. Güle güle Sevgili Usta.
