Kağıtsızlar nasıl tedavi olacak?

Toplum/Yaşam Haberleri —

  • Almanya’da binlerce insan sınır dışı edilme korkusu ile kaçak olarak hayatını sürdürmekte. Polis istatistiklerine göre 2019 yılında 200 bin ile 600 bin arası insanın illegal yaşıyor. Muhtemelen sayı daha yüksek. Peki bu insanlar hastalandığında ne yapıyorlar? Sigortası ve resmi evrakları olmayan bu insanlar tedavi olabiliyorlar mı?

GÖZDE GÜLER

Almanya’da binlerce insan sınır dışı edilme korkusu ile kaçak olarak hayatını sürdürmekte. Kimi akrabasında yıllarca illegal yaşarken kimi göçebe hayatı yaşamakta. Peki bu insanlar hastalandığında ne yapıyorlar? Sigortası ve resmi evrakları olmayan bu insanlar tedavi olabiliyorlar mı?

Çoğu insan sınır dışı edilme korkusundan dolayı hastanelere doktorlara başvuramıyor. Çünkü her resmi devlet kurumu gibi hastaneler de illegal olan bir durumu devlete bildirmek zorunda. Ola ki kişi illegal ve tedavi olmak zorunda, hastane kişiyi sosyal yardım dairesine gönderip tedavi izin belgesi talep etmesini istiyor ki tedavi masrafları karşılansın. Fakat sosyal yardım daireleri illegal olan kişiyi ihbar ediyor. Dolayısıyla resmi olmayan çocuklar, hamile kadınlar, kronik hastalar ve birçok diğer tedaviye muhtaç insan Avrupa’nın göbeğinde bildiğiniz tedaviye erişemiyor.

600 bin kağıtsız

Polis istatistiklerine dayalı sosyal bilim araştırmaları Almanya’da 2019 yılında 200 bin ile 600 bin arası insanın kağıtsız yani illegal yaşadığını belirtmişti. Muhtemelen sayı daha yüksek. Yani yüz binlerce insan temel hakkı olan sağlık güvencesi olmadan yaşıyor. Bunların arasında elbette çocuklar da var. Aynı durum iltica başvurusu yapıp, başvuru süresini tamamlamış olan insanlar için geçerli değil. Başvuru işlem süresi boyu devlet tıbbi işlemleri karşılıyor. Fakat bu tedaviler en asgari standartlarda yapılıyor.

İhbarcı paragraf 87

Almanya kişisel bilgi ve ikamet bildirmeyi zorunlu (Oturum yasası paragraf 87) kılan tek ülke. Ancak bu zorunluluk Almanya anayasasının 2. madde paragraf 2’de yer alan 1. kanun ile bir tezatlık oluşturuyor. 2009 yılında okullar ve kreşler kişisel bilgi ve ikamet bildirme zorunluluğu dışında bırakılmıştı. Resmi evrakları olmayan ailelerin çocukları günümüzde hala eğitim alabiliyorlar bu yüzden. Okullar, kişinin kişisel bilgilerini aktarmakta zorunlu değil. Fakat hastanelerde maddi boyut etken olduğu için devlet bu konuda ısrarla bir değişiklik yapmak istemiyor.

eşitDavran kampanyası

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komitesi, 2018 yılında Alman hükümetinin kişisel bilgi ve ikamet bildirme zorunluluğunun resmi evrakları olmayan insanları sağlıklı yaşam haklarından mahrum bıraktığını ve bu yüzden derhal kaldırılmasını talep etmişti. Amnesty International ve diğer 60 sivil toplum örgütü 'eşitDavran' ("GleichBeHandeln") kampanyası başlatarak kişisel bilgi ve ikamet bildirmeyi zorunlu kılan paragrafta hafifletici değişimlerin mecburiyet olduğunu hata kaldırılması gerektiğini belirttiler.

Bu örgütler arasında olan Diakonie, oturum yasanının 87 paragrafına yönelik hafifletici değişimlerin mecburiyet olduğunu açıklayan bir rapor hazırladı. Raporda koalisyonun bu hafifletici değişimi yapacağına dahil bir sözleşmesi olduğunu da hatırlattı. Bir diğer sivil toplum örgütü Hürriyet Hakları Derneği de (Die Gesellschaft für Freiheitsrechte e.V.) Almanya’nın şart koyduğu kişisel bilgi ve ikamet bildirme zorunluluğunun insan haklarına ve hürriyetine aykırı bir yasa olduğunu vurgulayarak, bu sebepten dolayı insanların tıbbi yardım alamayıp mağdur bırakıldığını belirtti.

Son olarak Die Linke Milletvekili Gökay Akbulut da 21 Şubat’ta sunduğu soru önergesinde, resmi evrakları olmayan insanların akıbetini sordu. Hükümet buna yönelik çalışmaların olduğunu ancak hala bir sonuca varılmadığını belirterek, cevapsız bıraktı.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.