Kayseri Komando: ‘Seçkin’ katiller


Kayseri’nin güneydoğusunda ve şehir merkezinden 17 km. mesafede yer alan Talas’ın Zincidere Mahallesi’ndeki 1. Komando Tugayı, Türkiye’nin ilk komando tugayı.
Türk Hava Kuvvetleri’ndeki 17 komando tugayından biri olan Tugay’da her sınıftan ve rütbeden askere paraşüt ve komando temel eğitimi verilir. Tugayın ismi 15 Mayıs 1972 ‘Hava İndirme Tugayı’, 1992 yılında da ‘1’inci Komando Tugayı’ olarak değiştirildi.
Tümen büyüklüğünde
Ana yapı olarak tugay olsa da kuruluş ve konuş olarak tümen büyüklüğündedir. Bu yapısı itibari ile hem komando tugayları arasında hem de diğer piyade tugayları arasında tektir. Tugay’ın bünyesinde 4 Komando Taburu, 1 Hava İndirme Taburu, 1 Topçu Taburu, 1 Lojistik Destek Taburu, 1 Eğitim Taburu ve 1 Eğitim Destek Taburu bulunmaktadır. Ayrıca Tugay karargahı ile bu karargaha bağlı 1 Muhafız Bölüğü, 1 Tanksavar Birliği, 1 Muhabere Elektronik Sistemler Bölüğü, 1 İstihkam Bölüğü ve 1 Hizmet Birliği bulunmaktadır. Anılan birliklerin bünyesinde de pek çok idari, lojistik, muharip ve özel görevleri icra edebilen alt birlikler bulunmaktadır.
3 kışlada konuşlu
Tugay Kayseri ilinde 3 ayrı kışlada konuşlu. Bu kışlalar Kayseri Melikgazi’de bulunan General Adnan Doğu Kışlası (Köşk Kışla), Kayseri Zincidere Talas’da bulunan General Vecihi Akın Kışlası (Zincidere Kışlası) ve Kayseri Erkilet’te bulunan Erkilet Kışlası’dır.
Hava indirme eğitimi
Subay, astsubay, uzman erbaş ve erlere eğitim verilir. Türk ordusunda tüm rütbedeki askeri personele her seviyede askeri paraşüt eğitimi yalnızca bu tugay tarafından verilir. Ayrıca uzman erbaşlar ile erlere (kısa dönem erler dahil) temel askerlik ve komando temel eğitimleri verilir.
2 Ağustos 2012 tarihinden itibaren Süleyman Şah Saygı Karakolu’nun emniyeti 1’inci Komando Tugayı birlikleri tarafından alınıyordu. Buradaki birlik Haziran 2014’te görevini Özel Kuvvetler Komutanlığı‘na devretti.
Türk tarafına göre; 10 Haziran 2015 tarihi itibariyle 1’inci Komando Tugayı’nın 76’sı Kıbrıs İşgal Harekatı‘nda, 235’ü Kürt savaşında olmak üzere toplam 342 ölüsü bulunmaktadır.
Kürdistan’ın üç parçasında
1’inci Komando Tugayı birlikleri halen hem kuzey’deki savaşta, hem Rojava’daki işgal harekatında hem de Güney Kürdistan’da bulunuyor.
Güney’deki savaş
Tugay’ın sancağına Güney Kürdistan’daki savaştan dolayı 07 Ocak 1993 tarihinde ‘Üstün Cesaret ve Feragat Altın Madalyası’ takıldı.
Eğitim süreleri temel askerlik eğitimi için 3 hafta, komando temel eğitimi için 5 hafta, askeri paraşüt eğitimleri için 3 ile 9 hafta arasında değişmektedir.
Kayseri Komando Tugay Komutanlığı, Türk ordusunun ‘seçkin birlikleri’ arasında. Komandolar, Cizre, Nusaybin ve Sur ilçesindeki kent savaşında yer aldı.
Sömürgecinin sopaları
Türk Cumhurbaşkanı Erdoğan 22 Temmuz 2015’te yeniden savaşı başlatınca 90’lı yılların bütün savaş unsurlarını daha da genişleterek bölgeye sürdü. Çıkarılan İç Güvenlik Paketi ve İçişleri Bakanlığı yönetmenliğinin değiştirilmesiyle 90’lı yılların uygulamalarını buluşturan AKP, “demokratik talepler” etrafında süren Kürt isyanını “kesin kes bastırmak” istedi. Yeni savaş konsepti ekseninde, 90’lı yıllar boyunca halka karşı faili meçhul cinayetten, köy boşaltma, dışkı yedirme, tecavüz, katliamlarla gündeme gelen özel savaş güçleri de devreye sokuldu. Yeni savaş konseptini Ergenekon unsurları ile Kürtlere karşı savaşta ittifak kurarak, Musa Çitil gibi, köylülerin katliamı ve tecavüz davalarından yargılanan kişileri son YAŞ toplantısında terfi ettirerek başlatan AKP, kabarık suç sicili ile dikkat çeken Bolu ve Kayseri Tugaylarını yeniden göndermeye başladı.
Bolu ve Kayseri Tugayları 90’lı yıllar boyunca Kürtlere karşı her türlü işkenceyi ve katliamı gerçekleştiren bir özel savaş birimi. Daha sonra ortaya çıkan toplu mezarlarla son yıllarda ismi sık-sık gündeme gelen söz konusu özel birlik, 90’lı yıllardaki topyekûn imha savaşı kapsamında bölgede konumlandırılmıştı.
HRW de tanıyor
İnsan Hakları İzleme Örgütü Silah Projesi danışmanı James Ron’un 1995 yılı Haziran - Temmuz aylarında yaptığı alan çalışması ve bir başka danışmanın Haziran 1995’de Güney Kürdistan’da yaptığı gezi sonuçlarına dayanan raporunda belgelenen olayların bir bölümünde de Bolu ve Kayseri Komando Tugayları’ndan söz ediliyor.
Raporun “Türk Güvenlik Güçleri” yapısı, silahları ve ihlallerden sorumluluğu bölümünün “Seçkin ordu birimleri- Dağ Komandoları” başlığı altında şu bilgiler yeralıyor:
“Düzenli Kara Kuvvetleri birimlerinin yanı sıra iki özel Komando Tugayı; Bolu ve Kayseri Komando Tugayları, ayaklanma bastırma harekatlarında önemli yer tutuyor. Düzenli Türk Kara Kuvvetleri birliklerinden farklı olarak Bolu ve Kayseri birimleri çok daha yüksek eğitime sahip ve PKK savaşçıları ile gerillalara destek verdiklerinden kuşkulanılan sivillerle çok daha yakın temasta bulunmak amacıyla yetiştirilmişler.
B. G. Human Rights Watch’a Nisan 1994-Mayıs 1995 arasında güneydoğuda görev yaptığı sırada Bolu ve Kayseri Tugayları’nın hem askerler hem sivillerce sivil halka karşı düzenli kara birliklerine göre çok daha mütecaviz davrandıklarını öğrendiğini söyledi. “Halka kötü muamele Bolu ve Kayseri Tugayları’nda teşvik ediliyor,” açıklamasında bulunan B. G. “Komutanlar orada bir çeşit ‘iyi polis-kötü polis’ durumu yaratmak istiyor. Böylece bunları yöre halkını tehdit etmekte kullanıyorlar” dedi.
Bolu ve Kayseri Komandoları, yüzlerce köyün yerle bir edildiği 1994’deki dersim seferinde yer almışlardı. Human Rights Watch’ın görüştüğü tanıklar, Bolu ve Kayseri askerlerini ayırdedebildiklerini söyleyerek bu birliklerin köy yıkma, rasgele tarama, ve devriye görevi yapan birliklere hamallık etmek üzere adam kaçırma da dahil çok sayıda savaş yasası ihlalinde bulunduklarını bildirdiler.
29 vakadan bazıları
İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün de raporunda yer alan 29 vakadan bazıları şöyle:
* 1994 güzünde Hozat ve Ovacık’ta 60’tan fazla köyden sadece 18 bırakıldı. 4 ve 5 Ekim 1994 tarihlerinde Buzlutepe ve Bilekli köylerini havadan bombardıman, ateşe verme ve topa tutma suretiyle yerle bir ederek 6 kişiyi katletti. Komandolar ertesi hafta da bölgedeki başka bazı köyleri yakıp kül etti. Tanıklar, olayların hiçbir aşamasında Türk güçlerinin PKK gerilları ile çatışmaya girmediklerini söyledi.
* 4 Ekim 1994’te Ovacık’ın Yazıören köyünü yaktılar. Ekim 1994’te Eskigedik köyünü yaktılar.
* 22 Ekim 1993’te, Muş iline bağlı Zengok (Yörecik) köyü yakıldı ve bir piyade grubunca topa tutuldu. Daha sonra, helikopterler ve uçak tarafından bombalanıp tarandı. Köylülerin bütün hayvanları öldürüldü. Ertesi gün Zengok’e dönen 5 köylü öldürüldü, tanıklar onları evlerinde yanmış olarak buldu. Elektrik kablosu ve zincirle birbirlerine bağlanmış ve yakılarak öldürülmüş görünüyorlardı.
*Hakkari’nin Şemdinli ilçesinde 1999 yılında Öveç Yaylası’nda 7 kişinin öldürülmesinden de Kayseri Dağ Komando Tugayı sorumlu tutuluyor.
Bunca köy yakma, boşaltma, cinayet ve katliama rağmen Bolu ve Kayseri tugayları hakkında yapılan tüm hukuki girişimlerin de sonuçsuz kalması dikkat çekiyor.
