KDP Êzîdî gençleri MİT’e ajan yapıyor

Forum Haberleri —

KDP asayişi

KDP asayişi

  • Biri Türk saldırılarını korkutma ve sindirme aracı olarak kullanmaya çalışıyorken diğeri açıktan soykırım saldırılarıyla beraber her türlü işbirlikçiliği geliştirerek teslim almaya çalışmaktadır.
  • KDP, çeşitli nedenlerde Federe Kurdistan’a giden Êzîdî gençlerini düşürerek MİT’e teslim etmektedir. MİT, bu gençleri Şengal’de savunma güçlerine darbe vuracak şekilde eğiterek kullanmak istemektedir.

SAİD ZEKİ

Irak’ta 2021 seçimleri ardından yaşanan hükümet krizi ardından yeni hükümetin oluşumuyla birlikte Şengal’de de yeni gelişmelere gebe bir süreç başlamış oldu. Kurulan bu yeni hükümetin İran’la ilişkileri göz önünde tutulduğunda Şengal’de İran’ın bölge politikalarıyla uyumlu bir yaklaşımın ortaya çıkacağını şimdiden öngörmek mümkündür. Peki İran’ın Şengal politikasını nasıl okumalı? Bu soruya verilecek doğru cevap Şengal’de bundan sonra yaşanacak gelişmelerin ne yönde seyredeceğini öngörmekle mümkün olabilir. Zira İran politikalarının etkinliğinin hem Irak hem de Şengal’de giderek arttığını belirtmek mümkündür.

Şengal coğrafyasının, tarihten bu yana bölgenin temel geçiş yollarından biri olması nedeniyle stratejik bir önemi vardır.  Şengal, Ortadoğu’ya Arap sahasından açılma alanıdır. Bu nedenle Ortadoğu’ya geçmek isteyen tüm güçlerin uğrak merkezi olmuştur, Şengal. Bu nedenle Ortadoğu’da rol oynamak isteyen tüm güçlerin ele geçirmek istediği stratejik bir konuma sahip. Şengal topraklarının tarihten bu yana sürekli savaşların merkez noktası olması bu sebepledir. 2014 yılında DAİŞ’in ilk saldırdığı ve ele geçirmek istedi alanların başında Şengal’in gelmesinin önemli bir nedeni de bu husustur.

İran’ın Şengal’de etkili olmak istemesinin önemli nedenlerinin başında bu alanın jeo-politik konumu gelmektedir. Şengal, Şii hilalinin en önemli geçiş alanı olması nedeniyle, İran İslam Cumhuriyeti’nin mutlaka ele geçirmesi gereken bir alan olma özelliğindedir. Misak-ı Milli projesinin tekrar tatbiki için türk soykırımcı devleti için de aynı durum geçerlidir.

Hem İran hem de TC’nin Şengal’e hâkim olmakta temel amaçları aynı olsa da yöntemleri ebetteki farklıdır. TC, Êzîdî halkının soykırımı ve Şengal’in işgali için her türlü saldırıyı açıktan sürdürürken, İran devleti bunu daha ince yöntemlerle yürütmeye çalışmaktadır. Şengal Özerk Yönetimi’nin kazanımlarına açıktan saldırmak yerine Türk sopasını bir tehdit ve şantaj aracı olarak kullanarak boyun eğdirmeye çalışmaktadır. Özellikle Türk devletinin Şengal halkına ve onun savunma güçlerine yönelik hava saldırılarına İran’ın pek ses çıkarmaması bu nedenledir. “Demokratik özerklik sisteminde ısrar ederseniz yok olursunuz, ama eğer bana biat ederseniz sizi korurum” diyecek kadar, niyetini zaman zaman ortaya koymaktan da sakınmamaktadır.

Fakat her iki devletin Şengal’deki özgür iradeye dönük etkisizleştirme politikalarının her bakımdan farklı olduğu da söylenemez. Tarzları farklı olsa da iki devletin de özel savaş yöntemleriyle Êzîdî halkının iradesine müdahale etmeye çalıştığı ortada bir durumdur.

Biri Türk saldırılarını korkutma ve sindirme aracı olarak kullanmaya çalışıyorken diğeri açıktan soykırım saldırılarıyla beraber her türlü işbirlikçiliği geliştirerek teslim almaya çalışmaktadır.

TC devleti ve uşağı olan KDP’nin en fazla başvurduğu özel savaş yöntemi, ajanlaştırma politikasıdır. Êzîdî gençlerini çeşitli kirli oyunlarla ajanlaştırarak toplumsal değerlerine karşıt bir pozisyona getirmeye çalışmaktadırlar. Bunun için KDP, çeşitli nedenlerde Federe Kurdistan’a giden Êzîdî gençlerini düşürerek MİT’e teslim etmektedir. MİT, bu gençleri Şengal’de savunma güçlerine darbe vuracak şekilde eğiterek kullanmak istemektedir. Bu şekilde hem savunma güçlerine darbe vuracak hem de toplumsal çürümeye olanak sağlamış olacak. Son yıllarda soykırımcı T.C. devletinin ve onun yeminli işbirlikçisi KDP’nin en temel özel savaş yöntemi bu olmaktadır.

Irak hükümetinin, İran politikalarına açıktan karşı çıkacağını düşünmek ve bu yönlü bir beklenti içerisine girmek gerçekçi olmaz. Fakat TC’nin Irak ve Şengal’deki özel savaş saldırılarına karşı çıkması Irak hükümetinin en başlıca görevidir. Bunu yapmazsa eski hükümetler gibi bir sonuçla karşı karşıya kalacağını bilmek durumundadır. Bu konuda Şengal halkı ve özerk yönetimin mücadelesi belirleyici olacaktır. Şimdiye kadar tüm bu saldırıları nasıl boşa çıkardıysa bundan sonra da boşa çıkarmaya devam edecektir.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.