Kimliğimizle çalışmak istiyoruz

Haberleri —

Avrupa’da ticari faaliyetlerini sürdüren Kürt işverenlerini bir çatı altında buluşturmaya çalışan Avrupa Kürt İşverenler Derneği (AKEE), bu hafta sonu ikinci kongresini gerçekleştirecek. Avrupa Kürt İşverenler Derneği Basın Sözcüsü Seydi Doğan, amaçlarının, Avrupa’da Kürt işverenlerin hem kendi kimliği ile ticari alanda faaliyet yapmalarını sağlamak, hem de birikimlerini Kürdistan’da değerlendirmek olduğunu söyledi.
Doğan, 2.kongreden beklentisini “Kongreden kendi kimliğimizle nasıl örgütlenebiliriz? Birbirimizi nasıl güçlendirebiliriz şeklinde bir vizyonu olan, bizi diplomasi ve ekonomi alanında bir yerlere götürecek bir yönetimin çıkmasını bekliyoruz” ifadeleriyle özetledi.  

Yeni yönetimini belirleyecek

Cumartesi günü Kobanê ile dayanışma amacıyla bir resepsiyon yapılacağını söyleyen Doğan, “Resepsiyona Türkiye ve Kürdistan’dan çok sayıda siyasetçi katılacak. Pazar günü ise Avrupa Kürt İşverenler Derneği yapacağı kongre ile yeni yönetimini belirleyecek. İki günlük etkinliğe sadece kurumun davetiye gönderdiği insanlar katılabilecek” dedi.
Bir buçuk yıl önce 40 üye ile kongre yaptıklarını şu anki üye sayısının ise 90 civarında olduğunu dile getiren Seydi Doğan, ilk anda yaptıkları tanıtım çalışmalarını şu şekilde değerlendiriyor: “Üyelerimiz Avrupa’da ticari faaliyet yürüten Kürt şirketlerinden oluşuyor. Almanya’da kendimizi tanıtmak amacıyla bir çalışma yaptık. Başbakandan, yerelde belediyelere kadar tanıtım çalışmamız oldu. Almanya’da farklı ülkelerin temsilciliklerine kendimizi tanıttık. Kurum olarak Almanya’da ve Kürdistan’daki çalışmalarımızı onlara aktardık, onları bilgilendirdik. Ancak bu süre zarfında zaman sorunundan kaynaklı görüşme yapamadıklarımıza ise kendimizi yazışmalarla tanıttık.”

Kapımız Kürdistanlılara açık

Avrupa’da iş alanında bir seviyeye gelmiş olan Kürtlerin, kendilerine ait bir kurumda, kendilerini ifade etme gereği duyduğunu belirten Doğan, ekonomik durum ile kurumlaşma arasındaki ilişkiyi şu şekilde anlatıyor: “Ekonomik olarak belli bir seviyeyi yakalamış olan her Kürt, böylesi bir kurumun bir ihtiyaç olduğunu biliyor. Kendisini farklı kurumlar içinde oraya ait hissetmiyor. Oraya ait görmediğinden dolayı kendini rahat ifade edebileceği bir kuruma ihtiyaç duyuyor böylesi bir kurum ona çekici geliyor.
‘Ben onun, bunun kimliği ile ticaret yapmak istemiyorum. Ticari faaliyetimi yürütürken Türk, Alman, Arap ya da Pers ile tanınmak istemiyorum. Ben Kürdüm ve bir yere aittim’ düşüncesi onda hakim oluyor. Yine Kürdistan’daki gelişmeler, Avrupa’da farklı mesleklerden olan insanları etkilediği gibi, Kürt işverenleri de etkliyor. Şu anda dünyanın gündeminde olan bir halkız. Kürtler dünyanın gündemindeyken, Kürt işverenler de bu gelişmeler paralelinde kurumlaşma ihtiyacı duyuyor. İşverenler, ülkesinde ayrı olduğunda dolayı ülkesiyle de bir bağ kurmak istiyor. Biz kurum üyelerinin Kürtlerden oluşmasına özen gösteriyoruz. Bu kurumun Kürt kimliği ile hareket eden bir kurum olmasını istiyoruz. Ama Kürdistan’da Ermeniler, Asuri Süryani gibi halklar da var. Bu halklara da kapımız açıktır.”
AKEE’nin üyelerinin Avrupa’da çeşitli sektörlerde faaliyet yürüten, iş hacmi büyük ve ticari kültürü gelişmiş şirketlerden oluştuğunu söyleyen Seydi Doğan, üyelerine danışmanlık hizmeti verdiklerini, bu hizmeti verememe durumunda ise nerede alınacağına dair rehberlik yaptıklarını söyledi.
Doğan, Almanya, Fransa, İngiltere, Hollanda ve Avustarya’da örgütlü olduklarını amacın bütün Avrupa ülkelerinde örgütlenmek olduğunu sözlerine ekliyor. Doğan, Güney Kürdistan, Rojava ve Kuzey Kürdistan’da da geçtiğimiz bir yıl içinde çeşitli temaslarının olduğunu belirtti.

Kürdistan’a geziler

Seydi Doğan geziler hakkınad şunları söyledi: “2014’te daha çok tanıtım ile ilgili faaliyetlere ağırlık verdiğimizden dolayı çalışmalarımız birincisi örgütlenme ikincisi ise tanıtımdı. Örgütlenme çalışması, daha çok seçici olduğumuzdan dolayı ağır gidiyor. Ülkeye, yani 3 parçaya yönelik biz gezi düzenleyecektik. Güney, Kuzey’e ve Rojava’ya yönelik bir çalışma yapmıştık. Son saldırılardan dolayı ertelemek zorunda kaldık. Rojava’ya bir iki arkadaş bireysel olarak gitmişti, ancak daha çok heyet olarak gitmek istiyorduk. Orada savaş varken bizim gidip iş görüşmeleri yapmamızı etik bulmadık. Kuzey Kürdistan ile ilgili de gidişi iptal etmek zorunda kaldık. Daha sonra biz savaşın Kobanê’de gelişmesiyle birlikte Suruç’a gittik. Oradaki sınıra gittik. Kurum olarak buradaki işverenler ile oradaki işverenleri buluşturup, oradaki işsizliğin çözümüne nasıl katkıda buluruz, oradaki kaynaklarında daha çok orada nasıl işleriz gibi konularları araştıracağız. İnsanlarımız batıya göç etmemesi ve bulundukları bölgelerde iş imkanlarını nasıl oluştururuz düşüncesi içindeler. Bu vesileyle her iki taraftan işverenlerin bir araya gelip buluşmasını sağlayacağız. 2015 yılındaki çalışmalardan birisi de budur.”

200 çadır yardımı

Kobanê’de DAİŞ çetelerinin saldırısından sonra Avrupa’dan Pirsûs’a (Suruç) giden kurum, dernek ve inisiyatiflerden biri de Avrupa Kürt İşverenler Derneği’ydi.
Seydi Doğan, Suruç izlenimlerini şu şekilde değerlendirdi: “Biz 14 Eylül’de Kobanê sınırına gittik. Gittiğimizde oralarda uçaklar bombalıyordu. Onu çıplak gözle görme imkanımız oldu. Suruç Belediyesi eşbaşkanları ile görüştük. Yine oradayken Milletvekilleri İbrahim Bilici ve İbrahim Ayhan ile de görüşme imkanlarımız oldu. O göç konusunda kriz yönetimi ile görüştük çadırları ziyaret ettik. Basın açıklaması yaptık. O basın açıklamasından sonra oradaki ihtiyaç bilgilerini aldık, bu konuda notlar tuttuk. Ardından Almanya Başbakanı’na, Dışişleri Bakanı’na ve Birleşmiş Milletler’e kurum olarak birer mektup yazdık. Sorunun aciliyeti konusunda bilgilendirme yaptık. Bu kurum olarak manevi boyutuyla yaptığımız çabalardı.

Ekonomik anlamıyla da oraya katkı sunduk. Bu anlamda katkısı olan her insana teşekkür etmek gerekiyor. Oradaki arkadaşlar daha çok çadırların lazım olduğunu söyledi. Biz de 150 tane çadır yaptırdık. Hem Şengal, Hem de Kobanê’den gelenlerin ihtiyaçlarını karşılamak için Diyarbakır’da oluşturulan merkezi bir koordinasyon merkezi var. Biz bu 150 çadırın ederini o koordinasyona verdik. Daha sonra 50 çadır daha istendi. Biz toplam 200 kışlık çadır için katkı sunduk.”


 HABER MERKEZİ

paylaş

Haberler


   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.