Kuduz hastalığı 2030’da tarihe karışacak

Haberleri —

Bilim-Teknik GÜNDEMİ

HAZIRLAYAN: Doğan Barış ABBASOÐLU



Modern tıp çiçek hastalığını tarihe gömdü. Bir zamanlar senede 5 milyona yakın insanı öldüren AIDS artık ölümcül bir hastalık değil. Birçok kanser türünün tedavisinde ciddi ilerlemeler var ama kuduz karşısında neredeyse tamamen çaresiziz. Kuduz hala belirti verdiği andan itibaren tedavisi yüzde 99 oranında mümkün olmayan ve hastalara korkunç bir ölüm yaşatan bir hastalık olmayı sürdürüyor.

Kuduz halen senede 60 bin kişinin ölümüne neden oluyor. Bunların çok büyük bir bölümünü ise çocuklar oluşturuyor. İnsanlığın tanıdığı en ölümcül hastalıklardan biri olan kuduz, belirti göstermeden aşılama ile önlenebiliyor. Ancak belirtiler görüldükten sonra her şey için çok geç.

Bilim insanları hastalığın önüne geçmek için modern tedaviler geliştirmeye çalışıyor. Ancak hastalık çok hızlı ilerleyip kurbanlarını günler içinde öldürdüğü için tedavileri deneme şansları neredeyse yok.

İşte tam de bu nedenle artık bilim insanları kuduz için başka bir yaklaşım geliştiriyor. Tedavi için hedef artık insanlar değil, hastalığı insanlara bulaştıran canlılar hedefte. Bir numaralı hedef ise kuduzun insanlara bulaşmasından yüzde 90 oranında sorumlu olan köpekler. Yapılan ilk deneyler köpeklerdeki kuduzun tamamen ortadan kaldırılabileceğini gösteriyor. Hem de 2-3 sene gibi bir çalışmayla.


ESKİ MEZOPOTAMYA’DA KUDUZ KÖPEK BARINDIRMAK SUÇTU

Kuduz insanlık tarihi kadar eski bir hastalık. Yarasa, maymun, rakun ve köpeklerin taşıdığı bu hastalık her dönem insanları dehşete düşürmüştür. Eski Mezopotamya’da kuduz köpek barındıran ya da köpeğinin birini ısırmasını engelleyemeyen sahibe 20 gümüş sikke ceza verilirdi. Bu o dönemde 20 kayık almaya yetecek bir paraydı.

Kuduz için Mezopotamya medeniyetlerinin uyguladığı tedavi 19’uncu yüzyıldaki ardıllarıyla aynıydı. Temiz su ve dua.

1883’te Fransız tıp dehası Louis Pasteur, kuduz bir tavşanın kurutulmuş omuriliğinden elde ettiği virüsü, kuduz bir köpek tarafından ısırılan bir çocuğa enjekte ederek hastalığın önlenmesi yönünde dev bir adım attı.

Pasteur’un yöntemi, beyne ulaşması bazen haftalar alan virüsün engellenmesi için bağışıklık sisteminin uyarılması prensibiyle gerçekleşiyor. Aşının ardından virüsü tanıyan bağışıklık sistemi kendini gizleyen kuduz virüslerini yok ediyor.

Aşılama yüzde 100 etkili bir metot. Kuduz olduğundan şüphelenilen bir hayvan tarafından ısırılan kişiye 5 doz aşı yapılıyor. Bu aşı sayesinde ABD’de senede kuduzdan sadece 2 ölüm olayı yaşanıyor.


KUDUZ ÖLÜMLERİ ASYA VE AFRİKA’DA

Kuduzdan ölümler ağırlıklı olarak Asya ve Afrika’da yaşanıyor. Köpeklerin sokaklarda gezdiği birçok ülkede sahiplenilen köpeklerin dahi kuduz aşıları yapılmıyor. Bazı ülkelerde ise kuduzun tedavisi her yerde ulaşılabilir değil. Ya da Malawi gibi ülkelerde olduğu gibi çok pahalı. Malawi’de kuduz aşırı ithal ediliyor ve neredeyse bir kişinin maaşı kadar maliyeti var.

Bu nedenle gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkelerde kuduz salgını yaşandığında köpeklere yönelinir. En klasik cevap çevredeki tüm köpeklerin öldürülmesi ve kireç kuyularına gömülmesidir.  

Tabii bu uzun vadeli bir çözüm değil. Tanzanya’da kuduz araştırmaları yapmış Glasgow Üniversitesinden Katie Hampson bunun da bir çözüm olmadığını ve köpeklerin kısa sürede yeniden üreyerek insanların yaşam alanlarına girdiğini ifade ediyor.


İNSANLAR DEÐİL KÖPEKLER AŞILANMALI

Hampson’a göre yapılacak en iyi şey köpeklerin aşılanması. Bir köpek için kullanılan kuduz aşısı sadece 25 cent. İnsanlara vurulan kuduz aşıları ise 100 doları bulunuyor. Hampson bir alandaki köpeklerin tümünün birkaç yıl içinde birden çok kez aşılanması durumunda virüsün yayılmasının tamamen önüne geçilebileceğini söylüyor.

Kuduz bir köpek ölmeden önce hastalığı ortalama 1.2 başka canlıya bulaştırıyor. Bu da teoriye göre köpeklerin yüzde 70’inin aşılanması durumunda hastalığın önünün tamamen alınabileceğini gösteriyor.

Geçmişte de bu yöntem önerilmiş ancak bilim insanları birçok çeşit hayvanın virüsü taşıdığı gerekçesiyle bunun gereksiz olduğunu düşünmüştü. Ancak yapılan araştırmalar kuduzun yüzde 95 oranında insanlara köpeklerden bulaştığını gösteriyor.

Kuduz virüsü ayrıca çok geçişkenli değil. Yani kuduz bir yarasa bir köpeği ısırıp virüsü bulaştırdığında, köpek başka bir canlıya bunu bulaştıramıyor.


GÜNEY AMERİKA’DA OLUMLU SONUÇLAR

Güney Amerika ve Karayip ülkelerinde aşılama tekniği yaygın bir şekilde geliştirildi. Uruguay, Şili ve Brezilya’da başlatılan kuduz aşılaması kampanyaları sonucu kuduz ölümleri yüzde 99 oranında düştü. Halen etkili bir şekilde aşılama kampanyası yürüten ülkelerin arasında Arjantin, Kolombiya, Kosta Rika, Ekvator, Meksika, Panama ve Paraguay da var.


2030 YILINA KADAR BİTECEK

Endonezya’nın Bali adasında ise köpeklerin aşılanması o kadar başarılı sonuçlar vermedi. Bilim insanları bu durumu her kuduz salgınında başlatılan itlaf kampanyalarına bağlıyor. Yetkililere göre itlaf sırasında aşılanmış hayvanlar da öldürülüyor bu nedenle köpek nüfusu içerisinde yüzde 70’lik aşılı köpek oranına ulaşılamıyor.

Bali küçük bir adam, Nikaragua küçük bir ülke. Peki Hindistan ne yapacak? Hindistan’ın önündeki kuduz problemi devasa bir boyutta. Her sene dünyadaki kuduz ölümlerinin yüzde 35’i Hindistan’da yaşanıyor. Şehirlerdeki altyapı eksikliği, çöp yığınları ve birçok hayvanın şehirlerde insanlarla iç içe yaşaması sonucunda kuduz engellenemiyor.

Hindistan’da ayrıca köpekler neredeyse vahşi hayvan gibi. Çok az insan kendini ısıran hayvanı yakalayıp kuduz testi için veterinerlik merkezine götürebiliyor. Ayrıca köpeklerin vahşi tabiatı nedeniyle bir köpek tarafından ısırılmak çok normal. köpeklerin çok büyük bir bölümü de kuduz olmadığından bir sağlık sorunu yaratmıyor. İnsanların bunu bu şekilde kanıksaması da en büyük problemlerden biri.

Köpeklerin aşılanması konusundaki kampanyalar Hindistan ve Malawi’de yürütülmeye başlandı. Hindistan’ın Goa eyaletinde çok olumlu sonuçlar alındı bile.

Dünya Sağlık Örgütü bu çalışmaların ardından 2030 yılında kuduzu dünya üzerinden silme hedefi koydu. Eğer başarılı olursa çiçek hastalığının ardından ilk kez bir hastalığa karşı tam zafer kazanılacak.

 



Kuduz köpek nasıl anlaşılıyor?


Kuduz bir köpeğin vücuduna virüs bulaşmasının ardından iki ila sekiz hafta arasında ilk belirtiler görülüyor. Ancak köpek belirti göstermeden 10 gün önce dahi birini ısırsa hastalığı buluşturabiliyor.

Genelde kuduz köpeklerde ilk belirti köpüklü ağız ve davranış değişiklikleri oluyor. Örneğin çok aktif bir köpek bir anda tembelleşebiliyor ya da normal bir köpek çok agresif davranmaya başlayabiliyor.

İlk belirtiler öncesinde köpekte ateş ve iştah kesilmesi görülebiliyor. Vücudundaki bir yarayı sürekli olarak yalaması ve karanlığı tercih etmesi de diğer bir belirti.  

 


 

Tarihe karışan hastalıklar


Şu ana kadar tamamen tarihe karışan tek hastalık çiçek hastalığı. 1980 yılında tamamen yeryüzünden silindiği açıklanan hastalık dev aşı kampanyalarıyla yok edildi. Buradaki zaferin en kilit noktası aşıların oldukça ucuz olması ve uluslararası kuruluşların verdiği sınırsız destekti.

İneklerdeki bir tür veba da aşılamalarla tarihe karıştı. Bu hastalık 2010 yılında tamamen yeryüzünden silindi.

Çocuk felci artık çok çok nadir görülen bir hastalık. Ancak tüm kampanyalara rağmen hala az gelişmiş ülkelerde çocukları etkileyebiliyor. Özellikle Afganistan, Nijerya ve Pakistan’da çocuk felcine bağlı ölümler var.

Kın solucanı da suda yaşayan bir parazit. Yara ile temas ederek vücuda girebilen bu parazitin de önümüzdeki yıllarda ortadan kalkacağı düşünülüyor.

 


Kuduz hastalığı


Kuduz, Rabies ya da Lyssa. Merkezi sinir sistemini ağır şekilde tutan viral bir zoonoz (insanlara hayvanlardan geçen hastalık).

Etkeni, Rhabdoviruslar grubundan RNA'lı Lyssavirus genusundan bir rhabdovirus'tur. Kuduz hayvanlarının salyasında bulunur ve genellikle ısırma suretiyle bulaşır. Tabii konakçısı olan yarasanın, yağ dokusu ve tükürük bezinde bulunur. Bütün memelilerde koruyucu tedbirler alınmazsa hemen daima öldürücüdür.

Bugüne kadar belirtiler ortaya çıktıktan sonra kurtulan sadece altı vaka bildirilmiştir. Kurtulan hastanın bilinci kapatılmış ve 6 gün komada tutulmuştur. Tedavinin 10. gününde hasta gözlerini açmış, annesini tanımış, fakat konuşma ve yürüme gibi faaliyetleri bile yeniden öğrenmek zorunda kalmıştır. Daha sonraki hastalara da aynı tedavi yöntemi uygulanmış, fakat başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Kuduz hastalığında ölüm özellikle solunum felci ile olur. Kuşlar veya böceklerde kuduz virüsüne rastlanmaz.

Hastalığın kuluçka süresi sekiz günden iki yıla kadar değişebilir. Ortalama kırk gündür. Bu devrede kuduz aşısı veya anti serumu yapılırsa hastalık belirti vermeden önlenebilir. Aşının gayesi vücutta çabuk ve yüksek seviyede antikor hasıl edip virüsün nötralize edilmesidir. Klinik belirtiler çıktıktan sonra aşıdan fayda beklenemez.

paylaş

Haberler


   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.