Kurdistan ve Türkiye'den kısa kısa

.
- Akkuyu’da zehirlenen işçiden iddia: 6 işçi öldü
- Yargıtay’ın işçiler için emsal kararı
- Polis eskortlu ölüm yolculuğu!
- 7 aylık bebek maganda kurşunuyla öldü
Akkuyu’da zehirlenen işçiden iddia: 6 işçi öldü
Mersin’in Gülnar ilçesinde inşaatı devam eden Akkuyu Nükleer Santrali’nde çalışan yüzlerce işçi, 13-14 Eylül tarihlerinde verilen yemekten zehirlendi. Zehirlenen işçilerden 250’si Silifke Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı.
Zehirlenme vakasının kamuoyuna yansıması ardından açıklama yapan Akkuyu Nükleer A.Ş.'nin İletişim Servisi, tıbbi müdahalenin yapıldığı işçi sayısının 925 olduğunu ve bu işçilerin 126'sının Silifke Devlet Hastanesi'ne sevk edildiğini belirtti.
Konuya dair Mezopotamya Ajansı’nın görüştüğü işçilerden O.O., şirketin açıkladığı verilen aksine zehirlenen işçi sayısının en az 6 bin olduğunu söyledi. O.O., şunları anlattı: “İşçiler 13 Eylül'de rahatsızlanmaya başladı. Ben de 14 Eylül'de zehirlenme şikayetiyle revire gittim. İnşaatta 30 bine yakın işçi çalışıyor. Rus ve diğer yabancılar yediğimiz yemekten yemedi. Yemekten ötürü insanlarda ishal ve kusma başladı. Revire başvuruldu. Ağrı kesici iğne vuruldu, hap verildikten sonra geri gönderildik. İlk revire gittiğimde bana bir şey yapılmadı. İkinci kez gittiğimde iğne vurulup, hap verildi. Durumları ağır olanlar ise çevre hastanelere gönderildi. En az 6 bin işçi yediği yemekten zehirlendi. Bazı işçiler halen hastanede ve yoğun bakımda.”
O.O. isimli işçi en az 6 kişinin hayatını kaybettiğini ve bunun gizlendiğini iddia etti. Zehirlenme olayına rağmen işlerin durmadığını aktaran O.O., “Halen çalışmalar sürüyor. İnsanlar doğru dürüst tedavi edilmiyor” şeklinde konuştu. MERSİN
*****
Yargıtay’ın işçiler için emsal kararı
Özel bir şirkette çalışan M.L. isimli işçi, işverenin bilgisi dahilinde aynı şehirde yaşayan mesai arkadaşlarını da aracına alarak bölge toplantısına katılmak üzere çıktığı yolda trafik kazası geçirdi.
Kazada sürücü yaralanırken araçta da büyük çapta maddi hasar meydana geldi. Mağdur işçinin iş kazası talebine Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) olumsuz cevap verdi. Mahkemenin yolunu tutan M.L., davalı iş yerinde mağaza sorumlusu olarak çalışırken, toplantıya şirket bölge müdürü M. Y. tarafından aranarak şahsi aracı ile bölgedeki mağaza sorumlularını diğer şubeye getirmesinin istediğini dile getirdi.
Yakıt ve masrafların şirket tarafından karşılanacağını söylemesi üzerine davacı bu teklifi kabul ederek toplantıya gittiğini, dönüş yolunda ise davaya konu iş kazasının gerçekleştiğini ileri sürerek söz konusu kazanın iş kazası olduğunun tespitini talep etti.
Davalı SGK avukatı açılan davanın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, kuruma sunulan evraklarda birçok eksikliklerin olduğunu öne sürüp davanın reddini istedi.
Davacıya ait SGK hizmet dökümüne göre davacının kazanın meydana geldiği tarihte davalı şirket işçisi olduğu, kaza tarihinde ise mağaza sorumlusu olarak çalıştığı tespit edildiğine dikkat çekildi.
Davalılar istinaf yolunu tuttu
Kararda; "Davacının aracının davalı işverence sağlandığı anlaşılmakla dava konusu olayın 5510 sayılı Kanun’un 13/e bendi gereğince iş kazası niteliğinde olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir" ifadeleri yer aldı.
Davalılar kararı istinafa götürdü. Bölge Adliye Mahkemesi, itirazları reddetti. Bunun üzerine davalı avukatları kararı temyiz edince devreye Yargıtay 10. Hukuk Dairesi girdi. Emsal kararı Yargıtay 10. Hukuk Dairesi de onadı. Artık işverenin bilgisi dahilinde özel aracıyla toplantıya giden işçiler, kazaya karışmaları durumunda karar emsal alınacak. HABER MERKEZİ
*****