Kürtler ve Beluciler - Veysel IŞIK

Haberleri —

Kendi kimliklerine eklemlenmiş birer ulus devlete sahip olmayan Kürtler ve Beluciler bulundukları coğrafya itibariyle birbirlerine oldukça benzemektedir. Hem toplumsal yapıları hem de bağlı bulundukları devletlerin ulusal kimliklerini siyasal, yönetsel ve örgütsel olarak kabul etmemeleri onlara aktif mücadele dışında başka bir alternatif sumamıştır.

Bu anlamda iki halk aynı kaderi paylaşıyor desek yanlış olmaz. Her iki halkın yaşadığı topraklar sömürgeci güçler tarafından bölünmüş. Bu bölünmenin yarattığı parçalanmışlık onların hakikat arayışlarını önüne set çekememiş ancak zorlu ve çetrefeli bir yürüyüşü yük etmiş. Kürtler ve Belucilerin özgürlük mücadeleleri her parça özgülünde yürütülüyor. Başka bir şansları da şimdilik gözükmüyor.

Kürt coğrafyası İran, Irak, Suriye ve Türkiye gibi sömürgeci ülkeler arasında paylaşılmış. Belucilerin coğrafyası da Pakistan, İran Afganistan arasında paylaşılmış. Kürt halkının yürüttüğü Kürdistan özgürlük ve demokrasi mücadelesinin aynısını, Belucistan Kurtuluş Ordusu ve Cundallah gibi örgütler de özgür Belucistan halkı için yürütüyor.

Bu iki halkın parçalanmış coğrafyaları onların uzun ve parçalı mücadele zeminini ortaya çıkarmış. Ortaya çıkan bu parçalanmışlıklar büyük dezavantajlar ve zorluklarla örülüdür. Kürdistan’da olduğu gibi Belucistan’da da egemen devletler ortak çıkarlar için bir araya gelip imha ve inkar politikalarında birleşiyorlar. Sömürgeci devletler her yerde ortak çıkarlar için bir araya gelmekten tereddüt etmiyorlar.

Bu iki halkın oldukça fazla ortak özellikleri var. Bu konuda ortaya çıkan kimi iddialar ve belgelerde her iki halkın aslında Kürt olduğu iddiasıdır. Son dönemlerde ortaya çıkan kimi iddialara göre, Belucilerin de Kürtlerin bir kolu olduğu yönündedir. Bu kaynaklardan bir tanesi Beluci aydınları tarafında bulunan Kurdgalname’dir. Kurdgalname’nin 1660 yılında Axwend Mehemed Salih Zengene Beluç tarafından kaleme alındığı tahmin ediliyor. Axwend Mehemed Salih Zengene Beluç, Kurdgalname’de Belucilerin Kürt asıllı olduğunu, Medler’den tutalım İslami döneme kadar olan sürece ilişkin bilgi veriyor.

Bir başka iddia ise Kürtler ve Belucilerin Halep’ten ayrılarak daha farklı bölgelere doğru yayıldıklarını ifade eden yazar Selig Seidenman Harrison’dur.

Ayrıca Beluç olan Dr. Naela Quadri Baloch ise Brahoi, Rakhshani, Sulemani ve Makurani olarak bilinen halkların ulusal anasının Kürtler olduğunu belirtiyor.

(The great Kurd nation is the ancestral or mother nation of Baloch. Kaldani, Adargani, Naroi, Brahoi, Zangana are the major ancient Kurd tribes that have multiplied and developed as today’s Baloch nation. Balochi (Brahoi, Rakhshani, Sulemani and Makurani) dialects are also spoken by Kurds till today.)

Beluciler dili, Pencaplı, Peştun ve Fars halkları tarafından asimile edilmeye çalışılırken, Kürtler de, Farslar, Türkler ve Araplar tarafından aynı akıbete yıllardır uğramaktadır. Bu iki halk arasındaki dil benzerliğine ilişkin bir kaç örnek de verebiliriz.

Kürtçe: Ka – Çi – Mezin - Gran – Mar - Goşt - Dil

Beluci: Ka - Chi - Mezan – Gran – Mar – Ghost - Dil

İngilizce: Who – What – Big – Heavy – snake – Meat - heart

Kürtler hakkında elimizde olan bilgilere göre onların esas itibariyle Mezopotamya kökenli bir halk olduğudur. Kürt halkını tanımlayan sözcüğün tarihi Sasanilere kadar dayanıyor. Kürtleri betimleyen Kürdistan teriminin de ilk defa Büyük Selçuklu döneminde kullanıldığı iddia edilir. Kürdistan coğrafyasının en önemli kaynaklarından birisi petrol, güneş enerjisi, su ve stratejik enerji yani Asya ile Avrupa arasındaki doğalgaz ve petrol boru hattı geçişleridir. Tarihte bilinen Med İmparatorluğuyla bir araya gelen Kürt aşiretleri büyük bir konfederasyonu oluştururlar. Bugün İran, Irak, Suriye ve Türkiye arasında dört parçaya bölünmüş olan Kürtlerin sömürgeci güçlere karşı başkaldırısı da her zaman bir şekilde süre gelmiştir. Bu isyanlar daha sonraki dönemlerde devam ederek günümüze kadar gelmiştir.

İran kökenli bir halk olarak bilinen Belucilerin esas çıkış noktasının Suriye’deki Halep şehri olduğu iddia edilmektedir. Belucistan; Hint Okyanusu’na uzun bir kıyısı bulunan, İran’ın güney doğusuna, Pakistan’ın güney batısına, Afganistan’ın ise güneyine düşen bir bölgedir. Belucilerin büyük bir bölümü Pakistan ve İran topraklarında bulunan ve adına da Belucistan denen geniş bölgede yaşamaktadır. Pakistan ve İran’ın yanı sıra Belucistan topraklarının çok küçük bir bölümü de Afganistan’da kalmaktadır. Beluciler Sünni Müslüman bir halk olarak bilinir ve konuştukları dil Ari dil ailesine mensuptur. Tarihte Beluci kabilelerini ve aşiretlerini tek çatı altında birleştiren Kalat Hanlığı konfederasyondur. 19’ncu yüzyılda çizilen devlet sınırlarından sonra isyanlar serüveni başlar. Beluciler de Pakistan’ın kurulmasından sonra merkezi hükümete bağlanmak istemeyen Kalat Hanlığı tarafından direnişe başladı. Bu ve benzeri direnişler farklı aralıklarla günümüze kadar süregelmiştir.

Bu yazıdaki amacım bu iki halkın akraba ya da tek ulus olduğunu ispatlamak değil. Bu konudaki iddiaları bir tarafa bırakalım asıl önemli olan özgürlük mücadelesindeki iddiaları ve benzerlikleridir. Bu halklardan birisinin özgürlük yürüyüşünde başarılı olması diğer halk için büyük bir esin kaynağı olacağına inanıyorum. Hem mücadele biçimleri hem de genel kültürel yapılanmarı bir birine yakın olan bu her iki halk 21. yy’da özgürlük ve demokrasinin beşiği olma şansıyla karşı karşıyadır. Kürtler açısından bunun somut koşulları Rojava’da vardır ve burasının alternatif yaşam merkezi olma iddiası da büyüktür. Büyüyen umutların pratiğini sancılı ve güzel bir doğumun merkezi olabilecek yegane alanlardan birisi üçüncü alan teorisinin yaşamın her alanına sirayet olmasıyla başarıya ulaşacaktır.

paylaş

Haberler


   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.