Misak Manuşyan
Nubar OZANYAN yazdı —
- Misak Manuşyan’ın yaşamı, faşizme karşı nerede olunursa olunsun gerektiğinde şiirle gerektiğinde silahla mutlak savaşılması gerektiğinin öğretileriyle doludur.
Ölümün gözlerini boyayamadığı direnişçiye
Faşizme ve işgale karşı savaşımın adını direnişle yazan Adıyaman/Besnili Misak Manuşyan, 80 yıl önce 22 yoldaşıyla birlikte Alman faşizminin lanetli kurşunlarıyla sonsuzluğa uzanır. Aradan geçen üç çeyrek asra karşın, faşizme ve işgale karşı savaşımın onurlu ismi olmaya devam eden Fransa’nın evrensel değerlerini temsil edenlerin Pantheon’una gömülmeden önce özgürlük arayanların kalbine çoktan gömülür. Direnişçilerin tartışmasız öncü ismi olmayı çoktan hak eden Misak’ın yaşamı, soykırım yaşamış mazlum Ermeni halkının yaşamıdır. O’nun yaşamı, faşizme karşı nerede olunursa olunsun gerektiğinde şiirle gerektiğinde silahla mutlak savaşılması gerektiğinin öğretileriyle doludur.
Misak Manuşyan, kırımın ilk günlerinde anne ve babasını kaybeder. Kardeşiyle birlikte şans eseri kurtularak sığındıkları bir Kürt aile olmasa soykırımın kanlı kılıcını çoktan sırtından bulacaktı. Sevdiklerinin kaybının yarattığı derin acıyı son nefesine kadar hisseder. Bilinmezlik dolu tehcir yollarında hastalığa yakalanan kardeşi Garabet’i tüm çabalarına rağmen kurtaramaz. Geride kendisini yaşama bağlayacak tek bir aile ferdi ne de tutunacak bir dal kalmaz. Çocukluk ve gençlik yılları, devrimciliğin en değerli sanat ve kültür çalışmalarıyla mayalanır. O artık her an faşizme, işgale, soykırıma karşı patlamaya hazır devrim bombasıdır.
Soluk aldığı her anda soykırımın, yoksulluğun, yalnızlığın silinmez derin izlerini taşır. Duygu ve düşünce dünyasını bu derin acılar şekillendirir. Paris’te fabrikada işçilik yaparak emek ve sömürü dünyasını, kapitalizmin vahşi yüzünü yakından tanır.
Büyük bedeller ödeme pahasına Türk faşizmini tanıyan Misak Manuşyan, Paris’in Almanların faşist postalları altında ezilmesine tahammül edemez ve anti-faşist direniş grubuna katılır. Kısa sürede gerçekleştirdiği başarılı direniş eylemleriyle öncü konumuna yükselir. Ağırlıklı göçmen Partizanların gerçekleştirdiği yüzlerce saldırı eylemiyle önce Paris’i ardından Fransa’yı faşizme dar ederler. Alman faşizmin SS subayları, korkularından Paris sokaklarında üniformalarıyla dolaşamaz hale gelir.
Türk faşizminin soykırımından şans eseri kurtulan Misak Manuşyan, Alman faşizminin zindanlarında önce ağır işkencelere maruz kalır. Sonra bir duvar dibinde 22 yoldaşıyla birlikte kurşuna dizilir. Tıpkı Bakü komünarlarının öncüsü 26 siyasi komiserin önderi ISTEPAN ŞAMUNYAN gibi sosyalizm ve halkların özgürlük ideallerine bağlı kalarak ölümsüzleşir.
Yaşamda şan istemeden, düşman önünde gözyaşı dökmeden, ölümün gözlerini boyamasına müsaade etmeden Paris’in duvarlarına zorla okunan göçmen direnişçilerin isimlerini yazdırır. Kan lekesi harflerle afişe yazılı resimleri göçmen Partizanları ve Fransız halkını korkutamaz.
Misak Manuşyan, sevgili eşi Meline’ye yazdığı son mektupta Alman faşist kurşunlarıyla bedeni parçalanacağını bildiği halde Alman halkına nefret duyguları taşımadığını belirtir. O şehit düştükten sonra adalet ve barışın 23 kahraman partizanın muzaffer direnişleriyle Paris sokaklarına geleceğini iyi bilir. Fransa’da ve de dünyanın dört bir yanında doğan her ezilen çocuk özgürlüğün başlarında Adıyaman/Besnili Ermeni direnişçi 23 Partizanın direnişi gibi büyük bedeller ödeme pahasına mutlak geleceğini bilerek yaşayacaktır.
Sonsuz saygı ve minnet duyguları şair, kültür insanı, büyük enternasyonalist, yiğit Partizan Misak Manuşyan’a ve 22 yiğit göçmen partizanlara.
PARK U BADİV AZADAMARDİGNERUN. Şan ve şeref olsun ölümsüzlere!