Qazi Muhammed, birlik ve işbirlikçilik

Qazi Muhammed şahsında darağaçlarında ve sömürgecilere karşı mücadelede halkının özgürlüğü için canını feda edenlerin önünde saygıyla eğiliyorum.
II. Dünya Paylaşım Savaşı esnası ve sonrasında birçok halk için olduğu gibi için de bir fırsatın doğduğu düşünülmektedir. Savaş esnasında -25 Ağustos 1941’de-İngiltere ve Sovyetlerin Doğu Kürdistan’ın önemli bir bölümünü işgal etmeleriyle bu fırsat yaşam olanağı bulmuş olur. Her iki devlet de İran üzerinde etkilerini yaymaya çalışmaktadırlar. Ortadoğu, önemli jeo-stratejik bir alandır. Büyük petrol yataklarının bulunmasının yanı sıra, Asya’ya açılım kapısı olması da ayrıca ilgi çeken bir husustur. Somut gerçeklik olarak; her iki güç de çıkarları gereği Kürtlere ve diğer etnisitelere ilgi duymaktadır.
Kürtler, giderek gelişen Sovyetler Birliği’ne daha sıcak bakmaktadır. Bunun tarihte olup bitenlerle de bağı olduğu açıktır. Son yüz -yüz eli yılda İngiltere’nin Kürtler için bırakalım hayırlı işler yapmasını özgür kaderlerini tayin etmelerinin önünde engel olmaktan başka bir şey yapmamışlardır. Bundan da olmalıdır ki, Kürtler “Sömürge halkların dostu” Sovyetler Birliği’ne yaklaşacaklardır. İran’ın zayıflamasıyla birlikte Sovyetlerle görüşmeler yapılır. 4 Eylül 1942 yılında İran’daki tüm Kürt örgütlerinin katıldığı geniş bir toplantı, Komala Jiyanavey Kurdistan, kısaltılmış adıyla J.K toplantısı yapılır. Bu arada Komala kurulur. Önceleri illegal olan Komala kısa sürede legale geçer. Bilindiği gibi Komala legal sahaya geçmesiyle birlikte ismini “Kürdistan Demokrat Partisi” olarak ilan eder.
Sovyet Rejimi, Ortadoğu’ya açılmak için Azerbaycan’da kurulmuş olan “Azerbaycan Demokrat Partisi’nin” bir benzerini burada da kurmaya çalışmaktadır. İlk önce, 1943 yılında İran’da böyle bir partinin oluşumuna gider. İran’da oluşturulan KDP’nin başına Qazî Muhammed geçer. Her ne kadar Qazî Muhammed saygın bir aileden gelse de aşiret reisliği gibi bir unvanı bulunmadığı için önceleri kimi çevreler itiraz belirtileri gösterir. Ancak Qazî Muhammed, bilgi ve birikimiyle bu durumu aşar. Sovyetlerle ilişkileri sıcaktır. Destekler alınır. Bu gelişmelerle bağlantılı olarak, 1946 yılında Mahabad Kürt Cumhuriyeti’nin kuruluşu ilan edilir. Oysa daha çok kısa bir zaman önce Sovyetler, KDP’nin öncülü olan Komala’nın liderlerini kabul etmemiştir. Ancak çıkarların her zaman en iyi çözüm olduğunu burada da göreceğiz. KDP’nin kurulduğu dönemde de, Sovyetler kendilerine yakın duranları partide hâkim pozisyona getirmek için ellerinden geleni yapmışlardır.
Savaş sonrası antlaşmalar gereği Kızıl Ordu geri çekilir. Bu çekiliş esasta bir paylaşımdır. Doğu Avrupa Sovyetlere açılırken, Ortadoğu İngilizlere ve Fransızlara verilmiştir. Şahlık Güçleri İngiltere’nin yoğun desteğiyle 1947 yılına girmeden 17 Aralık 1946 yılında bu ilk Kürt Cumhuriyeti’ne son verirler.
Ortaya çıkan bu durumdan, Molla Mustafa Barzani’nin erkenden askeri güçlerini geri çekmesinin rolü olduğu söylenir. Mahabad’taki aşiretlerin etkili bir komutanı Molla Mustafa Barzani’dir.
Mameş, Mengur ve Dêhbokrî aşiretlerinin yeni cumhuriyete karşı oldukça uzak durma ve muhalefet yürütme nedenlerinden en önemlisi, hiç kuşkusuz KDP’nin başında olan cumhuriyetin önderi Qazi Muhammed’in biraz daha aydın ve modern olmasıdır. Cumhuriyetin yıkılmasıyla birlikte öncülük etmiş olan birçoğu tutuklanır ve daha sonra 31 Mart 1947 yılında; Qazî Muhammed, Seyfi ve Sadri Qazî Çarçıra meydanında idam edilirler.
Ve Qazi Muhammed idam sehpasına götürülürken Kürtlere vasiyeti olarak:
“Büyük ve şefkatli Allah’ın adıyla, Kürt milletine ve değerli kardeşlerime!
Hakları gasp edilen kardeşlerim! Zulme maruz kalan milletim! Ben yaşamımın son anlarında sizlere birkaç öğütte bulunmak istiyorum: Allah’ın hatırı için artık birbirinize düşmanlık yapmayınız, birbirinizi koruyun, birbirinize yardımcı olun. Zulme ve zorba düşmana karşı koyun, kendinizi düşmana satmayın. Düşman kendi işini size gördürünceye kadar size katlanır, fakat şunu biliniz ki hiçbir zaman size acımaz ve güvenmez...
Kürt milletine sadık olanlar! …Sen niye başarmadın(?) diye sorabilirsiniz. Size vereceğim cevapta diyorum: O Yüce Allah’ın adına ben başardım, kendi halkının kurtuluşu yolunda başını, canını ve malını kurban etmekten daha büyük bir başarı var mıdır?
Birlik ve beraberliği savunun, kötü işler yapmayın, özellikle sorumluluk ve hizmette birbirinizi kıskanmayın…
Bu dünyada birkaç günlük değersiz yaşam için kendinizi düşmanınıza satmayın…”
Qazi Muhammed’in sözleriyle tekrarlayacak olursak: “Allah’ın hatırı için artık birbirinize düşmanlık yapmayınız, birbirinizi koruyun, birbirinize yardımcı olun. Zulme ve zorba düşmana karşı koyun, kendinizi düşmana satmayın.”
