ROHAT ALAKOM: Kürt Kadınları Teali Cemiyeti Başkanı Emine Hanım

Haberleri —

 Kürt kadınları 1919 yılında kurulan Kürt Kadınları Teali Cemiyeti vasıtasıyla seslerini duyurmak için büyük bir çaba harcar. Şimdiye kadar bu kadın derneği konusunda bazı incelemeler kaleme alındı, dernek tüzüğü ve başka bilgiler Tarih ve Toplum ve Toplumsal Tarih adlı dergilerde yer aldı (Bkz. Rohat Alakom, Araştırmalarda Adı Fazla Geçmeyen Bir Kuruluş: Kürt Kadınları Teali Cemiyeti. Tarih ve Toplum, nr. 171/1998. Yavuz Selim Karakışla, Kürt Kadınları Teali Cemiyeti, 1919 . Toplumsal Tarih, nr. 111/2003). Ama bu derneğin başkanlığına getirilen Emine Hanım (1868-1926) hakkında şimdiye kadar pek az şey yayımlandı. 1868 yılında Kahire’de doğan Emine Hanım, 1890 yılında Süleymaniye Kürtlerinden Şerif Paşa ile İstanbul’da evlenir. Şerif Paşa’nın eşi Emine Hanım kaynaklarda çoğu kez Prenses Emine ve Prenses Emine Halim diye anılır. Kendisi Halim Paşa’nın kızı, Kavalalı Mehmed Ali Paşa’nın torunu olduğu için “Prenses” ünvanını alır. Halim Paşa’nın Emine Hanım dışında, Said Halim Paşa ve Abbas Halim Paşa adında başka çocukları da vardır. Eşiyle birlikte İstanbul, Stockholm, Kahire ve Paris’te yaşamını geçiren Emine Hanım, bundan tam 85 yıl önce 1926 yılında vefat eder. Kürt kadın tarih yazımı alanındaki araştırmalar gelecekte çoğaldığında sanırım bir “Kürt Prensesi” olarak tarihe geçen Emine Hanım’ın adı feminist literatürde sık sık anılacaktır.
1898-1908 yılları arasında eşinin görevi nedeniyle Emine Hanım yaşamının tam on yılını İsveç’in başkenti Stockholm’de geçirir. Emine Hanım ve ailesi 1908 yılında İsveç’ten ayrılacakları sırada İsveç’in en büyük gazetelerinden birisinde Emine Hanım’ı tanıtan ilginç bir yazı yayımlanır. Emine Hanım’ın İsveççe öğretmeni Fanny Petersson’in kaleme aldığı bu yazı belki de Emine Hanım konusunda yazılan en önemli belgelerden birisini oluşturur. Emine Hanım ve iki kızı Şerife ve Seza’nın birer fotoğrafının da yayımlandığı gazetede Emine Hanım’ın toplumsal konulara büyük ilgi duyduğu belirtilir. İsveç ve Osmanlı kadınları arasında bir karşılaştırma yapan Emine Hanım, İsveççe öğretmenine “Türkiye’de biz sizden 50 yıl gerideyiz” tespitinde bulunur. Daha sonra insanlığın gelişmesinde kadının rolü konusunda şu belirlemede bulunur: “İsveç yeryüzünde en gelişmiş ülke olmalı, o zaman kapalı yaşamdan kurtulmak ve erkeklere ellerimizi uzatarak, beraberce insanlığın soylu amaçları için mücadele etme arzusu bizde daha da artmaktadır” (Prinssesan Emine, Svenska Dagbladet 31/5 1908).
Şerif Paşa’nın eşi Emine Hanım zeki bir kadın olmanın dışında, kültürlü ve ağırbaşlı bir kişiliğe sahiptir. İngilizce, Fransızca ve İsveççeyi hem konuşma, hem de yazı dili olarak bilen Emine Hanım’ın en büyük hobisi okuma alışkanlığıdır. Özellikle İsveç’de bulunduğu yıllarda büyük bir okuma alışkanlığı kazanan Emine Hanım, boş zamanlarını hep okumakla geçirir. Sosyete yaşamından pek hoşlanmayan, geleneklerine sıkı bir biçimde bağlı olan Emine Hanım, barış, yardımlaşma ve kadın hakları konularında belli bir duyarlılık kazanır. Büyük kızı Şerife ile birlikte Stockholm’de bulunan bir yardımlaşma derneğinin çalışmalarına aktif olarak katılır. İsveçli bir gazeteciye göre Emine Hanım’ın en büyük özelliklerinden birisi güzelliği, diğeri de onun sosyete yaşamından uzak duruşudur. Örneğin 16 Haziran 1908 yılında İsveç kralının 50. yılını doldurması münasebetiyle düzenlenen törene eşi Şerif Paşa ile birlikte katılan Emine Hanım hakkında, dönemin gazetelerinde güzel ve muhteşem anlamına gelen “charmant” ifadesi yer almaktadır. Daha sonraki yıllarda Emine Hanım’ın bazı gazetelerde resimlerinin çıktığını görmekteyiz. Şerif Paşa’nın evini ziyaret eden bir gazeteci, Emine Hanım’ın kendilerini başı açık karşıladığını yazar. Çocuklarının eğitimine önem veren Emine Hanım, bu yıllarda zamanının büyük bir kısmını evinde okuma ile geçirir. Özellikle İsveç’li yazarlardan Fredrika Bremer ve Prof. Ann-Margret Holmgren gibi kadın hakları savunucularının etkisinde kalır. Fredrika Bremer’in Hertha adlı romanı Emine Hanım’ın en sevdiği yapıtlardan birisidir.
Şerif Paşa önceleri Abdülhamit zülmüne, 1908 yılında Paris’e yerleştikten sonra da İttihat ve Terakki’nin baskılarına karşı tavır takınır. Şerif Paşa’nın bu muhalif çabaları ve kişiliği birçok araştırmacının dikkatlerini çekmiş ve övgüye değer bulunmuştur. Emine Hanım da eşinin bu mücadelesini destekler. Tarık Zafer Tunaya, Şerif Paşa’nın İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne karşı yurt dışında muhalefet yürüttüğü sırada, ülke içindeki taraftarları ve elemanları arasında Emine Hanım’ın da olduğunu belirtir. Bu nedenle Emine Hanım 1910 yılında gıyabında yargılanır, bir İsveç raporuna göre kendisine 5 yıllık bir sürgün cezası verilir. Şerif Paşa geri bir çizgiye kayan İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne karşı büyük bir mücadele yürütür. 1914 yılında Paris’te kendisine yönelik başarısız bir suikast girişiminde bulunulur.1914 yılında Paris’te Şerif Paşa’ya karşı düzenlenen bu suikast sırasında, evde bulunan Emine Hanım katilin saldırılarına hedef olur. Katili yumruklamaya çalışan Emine Hanım, saldırılar karşısında yere düşer. Kendisine ölü süsü vererek yere yığılmış, daha sonraları yerinden fırlayarak, gidip polise telefon açmıştır. Emine Hanım’ın bu hareketi New York Times gazetesinde “Eşin soğukkanlılığı” (Wife’s presence of mind) biçiminde haber olarak verilir. Başka kaynaklar da Emine Hanım’ın kişiliğini ön plana çıkarır. Şerif Paşa’ya ağır eleştiriler ve saldırılarda bulunan Rıza Nur bile Emine Hanım’dan övgüyle söz eder: “Haremi zeki, malamatlı bir hanımdı. Hatta evelce lakırdı arasında politika ile Şerif uğraşacağına, haremi uğraşsa daha iyi olur derdim”.
Şerif Paşa ve eşi Birinci Dünya Savaşı sonlarında Kürt istemlerini uluslararası arenalara taşımak için 1919-1920’li yıllarda büyük çaba harcar. Bu kez yine Türkiye’de eleştiri oklarını üzerine çekerler. Kürtler bu yıllarda Sevr’de başlayan barış görüşmelerinde temsil edilebilmek için tecrübeleri olan Şerif Paşa ve eşi Emine Hanım’ın yardımlarına gereksinim duyarlar. 1919 yılında İstanbul’da kurulan Kürt Kadınları Teali Cemiyeti’nin başkanlığına kimin getirileceği konusu da gündeme gelir. Olası en uygun adaylardan birisi bu yıllarda Paris’te kalan Şerif Paşa’nın eşi Emine Hanım’dır. Örneğin İstiklal gazetesinde yer alan iki satırlık kısa bir habere göre, Şerif Paşa’nın Paris’te bulunan eşi Kürt Kadınları Teali Cemiyeti başkanlığını kabul etmiş, dernek çektiği bir telgrafla çabalarından ötürü kendisini kutlamıştır. Emine Hanım’ın dernek başkanlığı önerisini kabul etmesi, bir noktada Kürt Kadınları Teali Cemiyeti’nin başkanlığını 1919 yılında Emine Hanım’ın üstlendiğini ortaya koyuyor. Bu haberde Şerif Paşa’nın eşinin adı, yanlışlıkla “Prenses Leyla Hanım” diye geçmektedir.
Bilindiği gibi Kürt Kadınları Teali Cemiyeti’nin başkanlığına kimin getirildiği sorusu hep merak konusu olmuştur. Araştırmacı M. Emin Bozarslan’ın basıma hazırlayıp yeniden yayımladığı Jîn dergisi koleksiyonunda Kürt Kadınları Teali Cemiyeti hakkında yararlı bilgiler bulunuyor. Ama ne yazık ki bu derneğin kadın aktivistleri, örneğin başkanı hakkında burada herhangi bir bilgi verilmiyor. Sadece Encüm Yamulki adında bir kadından söz ediliyor. Kürt Kadınları Teali Cemiyeti’nin kuruluş toplantısında bir konuşma yapan Encüm Yamulki adındaki bu kadın kimdir acaba? M. Emin Bozarslan, bu konuda şunları söyler: “... Kürt ileri gelenlerinden birisi Mustafa Paşa Yamulki, diğeri de Jîn yazarlarından Aziz Yamulki idi. Büyük bir olasılıkla Encüm Yamulki onlardan birisinin yakınıydı, belki de Mustafa Yamulki’nin karısıydı” der. M. Emin Bozarslan’ın tahmin ettiği son olasılık, doğru değildir. Abdulaziz Yamulki’nin anılarını incelediğimizde, Encüm Yamulki’nin Mustafa Paşa’nın eşi değil, kızı olduğunu görüyoruz. Mustafa Paşa’nın eşinin adı Safiye Hanım, Abdülaziz Yamulki’nin eşinin adı Güzide Hanım’dır. Mustafa Paşa’nın eşi Safiye Hanım, Said Paşa’nın kız kardeşidir. Said Paşa bilindiği gibi Kürt Şerif Paşa’nın babasıdır. Mustafa Yamulki’nin en büyük kızı olan Dr. Encum Yamulki 1968 yılında Paris’te,  İzzet Begi Caf ile evlenen Zehra Yamulki 1972 yılında  Bagdat’ta vefat etmiştir. Babanzadeli kadınların çalışmaları daha sonra Irak’ta devam edecektir.
Mustafa Yamulki’nin eşi Safiye Hanım, kızları Zehra ve Meliha ile birlikte (alta oturanlar). Yukarıda sol baştaki kişi de Mustafa Yamulki’nin kızlarından Zehra Hanım’ın eşi Izzet Bey, diğerleri Neziha, Nessima, Nasrine. Bu ilginç fotoğrafta ne yazık ki yukarıda sözünü ettiğimizi bu ailenin Encüm Yamulki adlı kızı yer almıyor, belki de bu sıralarda Paris’te bulunuyordu.

paylaş

Haberler


   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.