Şarkılar özgürlüğü çağırıyor

Haberleri —

Edebiyat klasikleri arasında çok özel bir yerde duran Victor Hugo’nun “Sefiller” romanı beyaz perdeye yeniden aktarıldı. Yeni çekim teknikleri kullanılarak çekilen filmde dönemin olayları etkileyici bir görsellikle veriliyor. Romanın içeriğine sadık kalınarak çekilen “Sefiller”, 1789 Devrimi sonrası Fransa’nın sosyal, siyasal ve ekonomik yapısı müzikal bir dil kullanılarak sinemaseverlere sunuluyor. Romandaki karakterlerin tümü müzikal bir dille kendilerini ifade ederken, kullandıkları diyologlar, kimi zaman bir şarkı, kimi zaman bir ağıt, kimi zaman da bir özgürlük şarkısına dönüşüyor. Dönemin Fransa’sını yarattığı güçlü karakterler ile betimleyen Hugo, Sefiller’de de dönemin toplumsal ve sınıfsal çatışkılarını zengin bir gözlem ve anlatım gücüyle gözler önüne seriyor. Tom Hooper’ın yönetmenliğini yaptığı filmde Hugh Jackman, Russel Crowe ve Anne Hathaway oynuyor. Film Avrupa ülkelerinde vizyonda.

Bir ekmek 19 yıl hapis

Filmin ana karakteri Jean Valjean, ekmek çaldığı için 5 yıl, kaçma teşebbüsünde bulunduğu için de 19 yıl hapisle cezalandırılır. Valjean, ömür boyu gözetim altında tutulmak şartı ile tahliye edilir. Yasalara göre Valjean, ömür boyu suç potansiyelini taşıdığından müfettiş Javert tarafından kontrol altında tutulur. Hugo, Valjean’le sistemin köhneliğine maruz kalan ezilen halkları, yasalarla özdeşleştirdiği müfettiş Javert ile de sistemin savunuculuğunu yaptırır. Valjean, dışarı çıkar ama toplum onu dışlar. Geriye sadece ‘çalma’ seçeneği kalır. Ona kapısını açan papazın evinden izinsiz aldığı eşyalarla yakalanan Valjean’a papazın sahip çıkması hayatında yeni bir süreci başlatır.

Zaman düşlerimi öldürdü

Sinema doğası gereği belirli bir zaman dilimine sığdırılacak hikayelerin çekilmesinden oluştuğundan romandan birçok ayrıntı filmde yer almaz. Bu zorunluğun aşılması yönünde ise yönetmen, görselliğin kendine has özelliklerini kullanarak yoğun bir anlatımı tercih ediyor. 8 yıl sonra Valjean izini kaybettirerek fabrika sahibi zengin bir işveren olarak karşımıza çıkar. Valjean’ın fabrikasından çıkarılan Fantine, kızı Cosette birlikte sokakta kalır. Kızının açlığı onu önce saçlarını, sonra dişlerini ardından da bedenini satmaya zorlar. Fantine, ‘Zaman düşlerimi öldürdü. Ben de düşlerim ile birlikte öldüm’ diyerek içinde yaşadığı sisteme varoluşsal bir tepki geliştirir. Düşer ve yaşam arasında kurulan bu varolusal ilişki ise yazarın Fantine’yi öldürme nedeni olarak izleyicinin dikkatine sunuluyor.

İyi olma olasılığı öldürür

Valjean’ın tahliyesinden beri müfettiş, onu yıllarca izler. Yasaların yılmaz uygulayıcısı müfettiş aslında hapishanede doğmuş ve yıllarca hapishanede kalmıştır. Aslında, katılığının ardında ceza ile ‘terbiye’ edilen bir devşirme olması yatar. Javert, bir anlamıyla iktidarın insan üzerindeki etkisini anlatan önemli bir karakterdir. Filmde, yasalar ile eşitlenen müfettiş, acımasızlık ve katılığı sembolize eder adeta. Bir kere suç işleyen biri onun için sonsuza kadar suçludur. Kendini bu düşünce üzerinden kurar. Valjean ile müfettişi birçok yerde karşı karşıya getiren film, bu sahneleri iyilik ve kötüğün çarpışması olarak gösterir. Birçok kere müfettişin hayatını kurtaran Valjean, aslında onun ölümüne yol açacak sorgulama sürecini başlatır. Valjean’ın iyi olma olasılığı, müfettişin gerçek dışı fikirler üzerine kurulu fikirlerini alt üst eder ve intiharın yolu açılır.


Şimdi eşitiz şansımızı kullanalım
Filmin belki de en etkili karakterlerinden biri de Gavroche’dur. Görünür olduğu ilk sahneden son sahneye kadar sınıfsal ve toplumsal rolünü ortaya koyar. Gavroche, hem düşüncesi hem de gerçekleştirdiği eylemlerle devrimci yaşayışın ifadesidir. Sözleri ise bilgecedir. “Bir zamanlar kralı öldürmüştük. Her şey çok çabuk değişti. Yeni krallar olduk. Şimdi hepimiz eşitiz ve biraradayız. Şansımızı kullanalım.” Fransa’da devrim tamamlanmamıştır. Özgürlük ve eşitlik taraftarları kızıl bayrak etrafında yeni bir devrime hazırlanır. Devrimin fitili ise bir cenazede ateşlenir. Ordu birlikleri ile devrimciler sokaklarda barikat savaşı yürütür.

Kalpten inandığımızda değişecek

Barikatlarda yoldaşları için savaşan Gavroche’nun sözleri ise yüreğinde hala devrim ateşi yanan insanlar için çok anlamlıdır: “İnsanların şarkılarını duyuyor musunuz... Şarkılar özgürlüğü söylüyor. Buna kalpten inandığımızda ise her şey değişecek.” Barikatta üstün bir çaba gösteren Gavroche, ‘sonsuza kadar savaşacağız’ sözlerinin ardından vurulur. Direnişçiler ise barikat savaşını sürdürür. Yenilirler ama devrim ve idealleri için son ana kadar yürüttükleri direniş etkileyicidir. Filmin işlediği temalardan biri de devrim için savaşan Marius ile Fantine’nin kızı Cosette arasında gelişen aşk etrafında dönen olaylar zinciri.


ÖNDER ELALDI

paylaş

Haberler


   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.