Şengal için harekete geçme zamanı

Forum Haberleri —

Êzîdîler

Êzîdîler

  • Özellikle de Avrupa’da yaşayan Êzîdîler, Şengal’deki mücadeleye gece gündüz çalışarak destek vermek durumundalar. Şengal’deki kardeşleri ve ülkeleri için durmadan çalışmalıdırlar. Tarihsel sorumluluk, yurtseverlik bunu gerektirir.

SAİD ZEKİ

Êzîdî toplumunun öz vatanı Şengal’dir. Êzîdîler vatanları olmadan yani Şengal olmadan varlıklarını sürdüremezler. Hiçbir toplum ülkesiz, vatansız yaşayamaz, varlığını sürdüremez. Bu nedenle Êzîdî toplumunun tüm mücadelesi özgür vatanlarında özgürce yaşayabilmektir.

Bir toplumun kendi ülkesinde özgürce yaşaması en meşru ve doğal haktır. Fakat eğer ülke yüzlerce yıl sömürgecilerin işgali altında ise o vakit işgalcilere karşı ülke savunması, yerkürenin en haklı ve soylu mücadelesi olur.

Bu mücadele uğruna Êzîdîler sayısız defa katliamlara maruz bırakıldılar. Açlıkla, tehdit ve korkuyla teslim alınmak istendiler. Ülkelerinden göç ettirildiler. Zira sürgün, ülkeden çıkarılıp göçe zorlanma düşmanların en temel politikası oldu. Nitekim hiçbir Êzîdî kendi ülke topraklarını isteyerek bırakıp gitmemiştir. Bu göçlerin sorumlusu elbette ki Êzîdî düşmanları olmuştur.

En yoğun göçler 2014 yılındaki DAİŞ saldırıları sonrasında oldu. Êzîdîler tarihin en büyük ve bir o kadar da vahşi fermanına maruz bırakıldılar. Fermana imza atanlar ihanet şebekeleri, soykırımcı devletler ve emperyal amaçlar peşinde olanlardı. Dolaysıyla Êzîdîlerin ülkelerinden kopmasına bu güçler sebep oldular ve bu güçleri unutmamak lazım gelir.

Son fermandan sonra Şengal’den çıkmak zorunda bırakılanların büyük kısmı Avrupa’nın değişik ülkelerine gittiler. Avrupa kapılarını hiçbir göçe açmazken ne hikmetse 2014 fermanına sanki kendileri ortak olmamış gibi ülkelerine Şengal’lileri kabul ettiler. Çünkü tasarladıkları plan tam da bunu gerekli kılıyordu.

DAİŞ eliyle Şengal’de olabildiğince Êzîdî katledilecek, geriye kalanlar ise Avrupa’nın kapitalist sistemi içerisinde eritilip kültürel olarak zaman içerisinde bitirileceklerdi. 2014 yılındaki fermanın Êzîdîleri yok etme planı buydu.

Tabi bu onların planıydı. Fakat direnenlerin de planları vardı. Doğrudur, Êzîdîlerin bir kısmının DAİŞ’e kırdırtılması tümüyle engellenemedi, fakat Şengal’in de Êzîdîlerden tümüyle arındırılması planı engellenmiş oldu.

Ardından Êzîdîler adeta küllerinden yeniden doğdular. Önder Apo’nun özgür kılıcı fikirleri etrafında öz yönetim ve öz savunmalarını kurdular. Günün sonunda Êzîdîler kendi ülkelerinde ilk defa özgür yaşama kapı araladılar ve bundan bu saatten sonra asla vazgeçmeyeceklerini ifade ettiler.

Vatan ve vatan üzerinde özgür yaşam için Şengal’de Êzîdîler, halen T.C’nin ve hain KDP’nin şehadetlerle sonuçlanan hava ve kara saldırılarına karşı direniyorlar. Şengal’de Êzîdîler, sadece Şengal’deki Êzîdîler için direnmiyorlar, dünyaya dağılan tüm Êzîdîler için direniyorlar. Hem de büyük acılarla, sabırla saldırılara karşı direniyorlar.

O halde Şengal dışındaki tüm Êzîdîlerin de direnmesi gerekir ki bunun için imkanlar hayli fazladır. Özellikle de Avrupa’da yaşayan Êzîdîler, Şengal’deki mücadeleye gece gündüz çalışarak destek vermek durumundalar. Şengal’deki kardeşleri ve ülkeleri için durmadan çalışmalıdırlar. Tarihsel sorumluluk, yurtseverlik bunu gerektirir.

Özellikle Avrupa’da yaşayan Êzîdîler unutmamalı ki Şengal’deki kardeşlerinizin sizden beklentisi budur. Her saldırı olduğunda yalnız olmadıklarını görmek istiyorlar. Bunun moral açısından önemi herhalde herkes tarafından bilinir. Sadece saldırı olduğunda değil, Şengal’in demokratik özerk statüsü için Avrupa’daki Êzîdîlerin daha fazla rol oynaması konusunda büyük beklenti içerisinde olduğunun bilinmesi gerekir.

Neler yapılabilir diye soranlara birkaç öneride bulunabiliriz.

T.C saldırılarına karşı sürekli yürüyüş vb. etkinliklerle tutum konulup bu saldırılar dünya kamuoyunun gündemine daha fazla getirilebilir.

Şengal’e her saldırı olduğunda Avrupa’dan heyetler oluşturulup Şengal’e destek ziyaretleri yapılabilir.

2014 yılında yapılanları jenosid olarak kabul eden devletlerin parlamentolarında, Avrupa Parlamentosu’nda konferanslar düzenleyip, T.C. ve KDP’ nin saldırıları teşhir edilip Şengal’in statüsünün ne kadar haklı bir talep olduğu anlatılabilir.

Avrupa’daki sivil toplum örgütleri ile güçlü ilişkiler kurup bu kesimler Êzîdî mücadelesine ortak edilebilir.

Heyetler oluşturup Avrupa’daki farklı siyasi parti ve demokratik çevrelerle görüşmeler yapıp Irak devletini çözüme zorlayacak adım ve yaklaşımlar içerisine girilebilir.

Gece gündüz birçok yaratıcı yöntemle Şengal ve genel olarak Irak hava sahasının T.C uçaklarına kapatılması için diplomasi, eylem, etkinlikler vb. çalışmalar fazlasıyla yürütülebilir.

Kısaca bunların ve daha fazlasının yapılması için maddi manevi imkanlar fazlasıyla vardır. Yeter ki vatanımız için harekete geçelim!

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.