Sınır hattı hedef alındı

HDP Şırnak Milletvekili Hasan Özgüneş, sınır hattında yer alan Şırnak ve Hakkari’ye bağlı bazı ilçelerin kaydırılan binlerce polis ve askerlerin oylarıyla AKP tarafından alınmasının ‘Çöktürme Planı’nın devamı olduğunu söyledi.
HDP Şırnak Milletvekili Hasan Özgüneş, AKP’nin özellikle sınır hattında bulunan Hakkari, Şırnak ve Urfa’ya bağlı ilçelere dönük stratejik bir çalışma yürüttüğünü ifade etti.
Yerel seçimler öncesi binlerce asker, polis ve korucunun kaydırıldığı Şırnak merkez, Beytüşşebap ve Uludere ilçelerinin belediyeleri henüz resmi olmayan sonuçlara göre AKP’ye geçti. Geçtiğimiz yıllarda ilan edilen sokağa çıkma yasakları sırasında binlerce insanın farklı illere göç etmek zorunda kaldığı Şırnak kent merkezi ve iki ilçesinin yanı sıra bazı belde belediyelerini de kaydırılan seçmenlerle AKP aldı. Onlarca zırhlı araçla getirildikleri sandıklarda oy kullandıktan sonra geri dönüşleri görüntülenen asker ve polisler, sadece Şırnak ve ilçelerindeki yerel seçim sonucunu belirlemedi. Kaydırılan oylarla Türk ordusunun “tampon bölge” oluşturmaya çalıştığı Federe Kürdistan sınırındaki Hakkari’ye bağlı Şemdinli ve Çukurca ilçe belediyeleri de AKP’ye geçti.
Sandık başına gidilmesi öncesinde bölgeye kaydırılan bu usulsüz seçmenleri sık sık gündeme getiren HDP Şırnak Milletvekili Hasan Özgüneş, ortaya çıkan seçim sonuçları ve özellikle de sınır hattındaki kentlerin belediyelerinin hedef alınmasına ilişkin konuştu. Özgüneş, AKP’nin özellikle sınır hattında bulunan Hakkari, Şırnak ve Urfa’ya bağlı ilçelere dönük stratejik bir çalışma yürüttüğünü ifade etti. Tüm bu yerlerde sayısal bir hesaplama içerisine gidilerek, seçmen taşındığını söyleyen Özgüneş, seçim günü bulunduğu Şırnak’taki atmosferi şu sözlerle dile getirdi: “Basına da yansıdığı gibi adeta bir coğrafyayı işgal eden bir görüntü vardı. Onlarca zırhlı araçla askerler getirilerek kent kuşatıldı, oy kullandırıldı. Polisler sandık başlarında sanki başka bir ülkeyi işgal ediyormuş gibi davranıyordu. Birçoğu üniforma ile oy kullandı. Defalarca seçim kuruluna söyledik ama hiçbir müdahalede bulunmadılar. İtiraz ve müdahalelerimiz oldu ama bir işlem yapılmadı.”
Devletle yarıştık
HDP’li vekil Şırnak kent merkezinde sadece AKP ile yarışmadıklarını, AKP, MHP, İYİ Parti, HÜDA PAR ve Vatan Partisi’nin bir olması nedeniyle aslında devletle yarıştıklarını da ifade etti. Özgüneş, “Bunun yanı sıra kent merkezinde yer alan zengin kesimler ve kanaat önderleri tehdit altındaydı. Onlara ‘Yanımızda yer almaz, oyunuzu vermezseniz, servetinize FETÖ gibi etki edebiliriz’ denilmiş. Halkı önce yoksul bırakıp kenti yıktılar, sonra o yoksulluk üzerinden halkımızı iş tehdidiyle baskı altına aldılar” dedi.
‘Çöktürme Planı’nın devamı
Şırnak başta olmak üzere sınır hattında yaşananların AKP hükümeti tarafından Eylül 2014’te hazırlandığı ortaya çıkan Çöktürme Planı’nın bir devamı olduğunu söyleyen Özgüneş, şunları belirtti: “Şehirlerimiz yıkıldı, insanlarımız göçertildi. Cezaevlerinde 10 bine yakın yöneticimiz var. Milletvekillerimiz cezaevlerinde, belediye eşbaşkanlarımız yine öyle. Halk üzerinde bir korku ve faşizm uyguladılar. Hukuk, özgürlük ve adalet diye bir şey kalmamış. AKP ortaklarıyla birlikte HDP ve Kürtlere karşı bir sindirme ve yok etmenin içerisine girmiştir. AKP, ülkeyi yönetemediğini ve ekonomik olarak çöktüğünü biliyor. Bunların yanı sıra hukuk dışı birçok işe karıştığını, suçlu olduğunu ve yolsuzluğa battıklarını biliyor. Tüm bunların hesabından kurtulmak için özellikle içeride çatışma ortamlarını geliştirmek ve dışarıda savaş pozisyonu yaratmak istiyor. Böylece bir iç ve dış düşmanla kendi kitlesini yanında diri tutmak istiyor. Bunun için elinden gelen her türlü gayrimeşru yol ve yönteme başvurdu.”
Salt belediye değil
HDP’li Özgüneş, sınır hattındaki kentlerin hedeflenmesinin bir başka amacının ise diğer Kürt parçalarıyla olan irtibatın, Kürtler arası sosyolojik ve duygusal bağların koparılması olduğunu vurguladı. Devletin yaklaşımını salt bir belediye almak olarak yorumlamanın yanlış olacağının altını çizen Özgüneş, “Bunun tamamen Kürt özgürlük mücadelesini ve demokrasi güçlerini geriletme meselesi olarak ele alınması gerekiyor. Kürt halkının iradesini kırmak için pervasız ve hukuksuz bir şekilde bütün gayrimeşru yollarla buraları aldılar” dedi.
İkinci kayyum ataması
Bu durumu “ikinci bir kayyum ataması” olarak tanımlayan Özgüneş, son olarak şu mesajları verdi: “Biz mücadelede kaybetmedik. Bizim özgürlük, barış, adalet, Kürt sorunu ve diğer sorunları çözme mücadelemiz devam ediyor. Dimdik ayaktayız. Bölgede kayyum politikasına karşı halk iradesini geri aldı. Metropollerde de amacımıza ulaştık. Onlara İstanbul’u, Ankara’yı, Mersin’i ve Adana’yı kaybettirdik. Önümüzdeki süreçte elimizden alınan yerlerin tekrar halkımızın iradesine teslim edilmesi için kendimizi yeniden yaratma ve örgütlememiz gerektiğine inanıyoruz.”
ŞIRNAK
Hakkari sınırı yasaklandı
Hakkari ve ilçelerinde 24 bölge “güvenlik” gerekçesiyle yasak ilan edilerek, giriş çıkışlara kapatıldı.
Hakkari merkez, Gever, Çukurca, Şemdinli, Derecik ilçelerinde 24 bölge 15 gün boyunca “güvenlik” gerekçesiyle yasaklandı. “Özel güvenlik bölgesi” ilan edilen alanlarla ilgili Hakkari Valiliği’nden yapılan açıklamada: “2565 sayılı Askeri Yasak Bölgeler ve Güvenlik Bölgeleri Kanunu’nun 32/A maddesi gereğince; ilimiz merkez, Yüksekova, Çukurca, Şemdinli ve Derecik ilçeleri sınırlarında bulunan çok sayıda bölge 04–18 Nisan 2019 tarihleri arasında ‘Özel Güvenlik Bölgesi’ ilan edilmiş olup, vatandaşlarımızın bu bölgelere izinsiz olarak girmesi yasaklanmıştır” denildi.
Sınırda savaş stratejisi
KKP Genel Başkanı Sinan Çiftyürek, “Devletin özel bir çalışma ile sınır kentleri üzerinde stratejisi vardı. Urfa, Şırnak ve Hakkari üzerinde planlar yapıldı” dedi.
HDP’nin yerel seçimler kapsamında ittifak sağladığı Kürt partileri, seçim sonuçlarının ittifakın olumlu karşılandığının göstergesi olduğunu ve Kürt kimliğinin kazandığını belirterek, ittifakın sürdürüleceği mesajı verdi. Kürdistan Komünist Başkanı (KKP) Genel Başkanı Sinan Çiftyürek, “HDP ve Kürdistani ittifak, devlet partisi yani AKP ile mücadele etti. Bu seçimlerde devlet partisi seçim boyunca beka meselesini Kürdistan karşıtlığı, Kürt kazanımlarına karşı işledi. Devletin özel bir çalışma ile sınır kentleri üzerinde stratejisi vardı. Urfa, Şırnak ve Hakkari üzerinde planlar yapıldı. Bu planların etkili olduğunu gördük. Bizim de bu stratejilere karşı yeterince çalışmadığımızı kabul etmemiz lazım. Aynayı kendimize tutmamız gereken yönler var” dedi.
Seçim sonuçlarına ilişkin konuşan Çiftyürek, şöyle devam etti: “Diyarbakır, Van, Mardin, Batman, olmak üzere halkımız özel savaş koşullarında sürdürülen seçimde sergilediği duruştan dolayı teşekkür etmek gerekiyor. Özel savaş koşullarında alınan yerler, kaybedilmiş yerler değildir. Savaş stratejisi küçük yerler üzerinde etkileri oldu. Bunu kayıp olarak değerlendirsek gerçekliği olmaz. Normal koşullara dönüldüğü zaman sınır ilçeleri başta olmak üzere diğer kent ve ilçeler tekrar alınacaktır.”
Çiftyürek, son olarak Kürt partileri ve HDP arasında kurulan ittifakın yerel seçimlerle sınırlı kalmaması, ittifakın ulusal birlik yolunda kalıcılaştırılmasının önünü açması gerektiğini söyledi.
Halkta olumlu karşılık buldu
İnsan ve Özgürlük Partisi Genel Başkanı Mehmet Kamaç, seçim çalışmaları boyunca HDP ve Kürt halkına yönelik baskıların olduğunu belirterek, seçimlerin bölgede olağanüstü şartlarda gerçekleştirildiğini söyledi. Kürt partilerinin sağladığı ittifakın sandıklara yansımasını değerlendiren Kamaç, “Bu ittifak halkta olumlu karşılık buldu. Seçimlerde elde ettiğimiz başarı, bunun en iyi göstergesidir. Kayyum politikaları boşa çıkarıldı” dedi.
Ulusal birliğin kalıcığılı
Kürt partilerinin yerel seçimlerde sağladığı ittifakla birlikte siyasetin yapılabileceğine tanıklık ettiğini dile getiren Kamaç, “Birlikte siyaset yürütebiliriz. Bu durum, yerel seçim sonuçlarından daha önemli bir başarıdır” diye konuştu. İttifakın yerel seçimlerle sınırlı kalmayacağının altını çizen Kamaç, “Seçim sonuçları ne olursa olsun Kürt kimliği kazandı. Yerel seçimler kapsamında ittifak sağladık ama bu seçimlerle sınırlı değil. Amacımız Kürt ulusal birliğinin temelini atmak. Yarınlar için tekrar bir araya geleceğiz. Bu ittifak kalıcı bir ittifaktır” diye konuştu.
Askar: Önemli başarı sağlandı
Devrimci Demokrat Kürt Derneği (DDKD) Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Veysi Askar da HDP’nin bölgede önemli bir başarı sağladığının altını çizerek, “Kürdistan’ın merkezi şehirleri başta Diyarbakır, Mardin, Van, Siirt gibi yerlerin yeniden HDP’nin eline geçmesi, kayyumları yollaması önemli bir kazanımdır. Bir gerileme yaşadık ama bu devletin uyguladığı baskı politikalarının sonucudur” dedi.
İttifakların asıl amacının Kürt Ulusal Birliği’nin sağlanması olduğunu vurgulayan Askar, bunun kısmen sağlandığını ve önümüzdeki dönemde temel hedeflerinin Kürt ulusal birliğinin genişletilmesi olacağını belirtti. Kürt ulusal birliğinin elzem olduğunu ve bu konuda Kürt partilerin bu konuda sorumluluk alması gerektiğine işaret eden Askar, şöyle devam etti: “Kimse Kürt halkını hiçe sayarak başarı kazanmaz. Türkiye’nin batısından CHP’nin İstanbul, Ankara, Ankara, Antalya, Adana gibi büyük illerde kazanması tesadüf değildir. Bunda HDP’nin azımsanmayacak katkısı ve desteği vardır. Bunu görmemek kör olmak anlamına gelir. Biz bu ittifakın daha genişletilip büyütülmesinden yanayız, çalışmaları ortak yürütmekten yanayız. HDP’nin yaptığı çalışmaların batıda da görüleceğini, Türkiye demokrasisine büyük katkıları olduğunu gösterdi.”
