Sınırdaki cinayette 9 yıldır ilerleme yok

.

.

  • Kobanê’yi savunmak için gittiği sınırda Türk askerleri tarafından katledilen Kader Ortakaya’ya dair açılan soruşturmada 9 yıldır ilerleme yok.

DAİŞ’in işgal saldırısına karşı binlerce kişi Kobanê’nin karşısında bulunan Riha’nın Pirsûs ilçesine gelerek, nöbete geçti. Özgür Sanat Girişimi sanatçıları da 6 Kasım 2014’te sınır hattında insan zinciri oluşturmak isterken Türk askerlerinin saldırısına uğradı. Askerler aynı anda sınırın diğer tarafında bulunanların üzerine de ateş açtı ve 28 yaşındaki üniversite öğrencisi Kader Ortakaya sıkılan kurşunlarla başından vurularak katledildi. Kobanê'deki bir hastane morguna kaldırılan Ortakaya'nın cenazesi, ertesi gün Mürşitpınar Sınır Kapısı'nda ailesi ve HDP'li vekiller tarafından teslim alındı. Otopsi işlemlerinin ardından da İstanbul Bağcılar’daki Yayla Mezarlığı'nda son yolcuğuna uğurlandı. 

Üzerinden 9 yıl geçen katledilmesiyle ilgili başlatılan soruşturma dosyasında hiçbir ilerleme yok. Urfa Valiliği ve Suruç Kaymakamlığı, o dönem Ortakaya’nın Kobanê yönünden yapılan atışlar sırasında isabet eden bir şarapnel parçasıyla yaşamını yitirdiği ileri sürmüştü. Urfa’da yapılan otopside de ölüm nedeni ‘kişinin ateşli silah muhtemel şarapnel parçası yaralanmasına bağlı yaygın kafatası ve kaide kırıkları ile birlikte beyin harabiyeti ve kanaması sonucu ölüm’ şeklinde kayıtlara geçmişti. Ailesi ve avukatlarının itirazları sonucu 2018’de mezarı açılarak yeniden otopsi işlemi yapıldı. İstanbul Adli Tıp Kurumu (ATK) tarafından yapılan otopsi işleminde Ortakaya’nın şarapnel parçasıyla değil, “yüksek kinetikli silahtan gelen ateş sonucu” hayatını kaybettiği tespit edildi. Buna rağmen Suruç Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşmada herhangi bir ifade alınmadı, dosyaya bir belge eklenmediği gibi avukatların talepleri de karşılanmadı. Ortakaya’nın avukatları, etkili bir soruşturma yürütülmemesi nedeniyle 30 Ekim 2020’de Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvurdu. 

 

Müslüm Baran

 

AYM de yanıt vermiyor

MA’ya konuşan dosya avukatlarından Müslüm Baran, AYM’ye yaptıkları başvurunun üzerinden üç yıl geçmesine rağmen hala bir gelişmenin yaşanmadığını söyledi. ATK’nin net raporundan sonra şüphelilerden yeniden ifade alma talebinde bulunduklarını belirten Baran, şunları söyledi: “Soruşturmanın genişletilmesi talebimiz hiçbir şekilde kabul görmedi. Medyada yer alan görüntülerin analizinin yapılmasını talep ettik. Raporda kesinlikle ateşli silahın Suruç tarafından sıkıldığı belirtildi. Bu rapor da dosyaya eklendi. Bunlara rağmen yıllardır bir işlem yapılmadı, bir ilerleme kaydedilmedi. Bunun üzerine 2020 ‘de AYM’ye bireysel başvuruda bulunduk. Hem etkilini soruşturma yapılmaması hem de yaşam hakkı ihlali nedeniyle başvurduk. Dosya AYM’ye gittikten sonra mahkeme Bakanlıktan görüş istedi. Bakanlık güvenlik güçlerini savundu ve kusur olmadığını belirtti. Dosya üç yılı aşkın süredir AYM’de ve herhangi bir karar verilmiş değil. Dosyanın karara bağlanması için öne alınması noktasında 27 Ekim 2023’te AYM’ye dilekçe gönderdik. Henüz cevap almış değiliz.”

Cinayet var, tek fail yok

Aradan geçen zaman diliminde herhangi bir failin tespit edilmemiş olmasının, cezasızlık politikasından kaynaklandığını kaydeden Baran, “Beklentimiz AYM’nin biran önce bir karar vermesi. Zira ailesi ciddi bir üzüntü içindedir. Ortada öldürülen genç bir kadın var, ancak tek bir fail ortada yok. Delillere rağmen faillerin bulunmaması ailenin acısını artırıyor. AYM’nin bir ihlal kararı vererek savcılığı harekete geçirmesini bekliyoruz” dedi. URFA

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.