Sürgünde genç bir sanatçı: Jiyan Arjîn


Jiyan Arjîn 1990 yılında Amed’in Farqîn (Silvan) ilçesinde müzisyen bir babanın ilk çocuğu olarak dünyaya gelir, daha anne karnındayken babasının evde cümbüş eşliğinde söylediği Kürtçe ezgilerle büyür ve bu ezgiler yaşamı boyunca peşini bırakmaz. Hamburg Demokratik Kürt Toplum Merkezi (DKTM) Kültür ve Sanat Komisyonu Eşsözcüsü de olan Jiyan Arjîn’le yaşamını ve sanatını konuştuk.
İlk eğitim HADEP’te
Arjîn, bağlamanın yanı sıra okulda müzik derslerinde hem türküler söylediğini hem de flüt çaldığını anlatıyor. Daha ilkokuldayken yolunu belirleyen Arjîn, devam ediyor: “Dokuz yaşında yeni yetme bir çocuk iken annem elimden tutup eti sizin kemiği bizim misali beni Bağlar’daki Halkın Demokrasi Partisi (HADEP) ilçe teşkilatına götürdü ve kültür çalışmaları için onlara teslim etti. Siyasal sürecin yoğunluğundan dolayı binada müzik eğitimi için fazla bir zaman ayırmıyorlardı. Tek çalışma folklor çalışması olduğu için folklor ile işe başladım. Daha sonra teşkilat bünyesinde kurulan Koma Sibat müzik grubuyla çalışmalara başladım. Bu süreçte Koma Sibat çalışanlarından çok büyük yardım gördüm. İki yıllık bir deneyimden sonra grup olarak bizi 2001 Newrozu’nda, Amed’te yüz binlerin karşısına çıkardılar. Bu, hayatın bana verdiği ilk büyük onurdu.”
Bu moral ve motivasyonla çalışmalarına daha da asılan Jiyan Arjîn, kendini daha da geliştirmek için 2003’ten itibaren Amed’te bulunan Dicle Fırat Kültür Merkezi bünyesinde çalışmalar yürüttüğünü anlatıyor: “Bu benim için profesyonelliğe atılan ilk adımdı. Burada Mamoste Adnan Sevik’ten nota ve bağlama dersleri aldım. Kısa sürede büyük bir gelişim gösterince Koma Kulilken Me grubundan kendileriyle çalışmam için teklif aldım. Bu grup bünyesinde Amed’te yapılan tüm etkinliklerde yerimizi aldık. Grup daha sonra isim değişikliğine giderek adını Koma Nû Jiyan yaptı. 2007’ye kadar da burada müzik yaşantımı devam ettirdim. Zaman içerisinde birçok müzik aleti çalmayı öğrendim. Bağlama, flüt ve cümbüş çaldıktan sonra gitara gönül verdim.”
“Babam ilk müzik öğretmenim, ilk yol göstericim oldu” diyen Jiyan Arjîn, satır aralarında babasına sevgisini sık sık dile getiriyor. Burada kısa bir not düşmem gerekiyor: Babası Hasan Karadaş gençliğimizin sevilen sanatçılarından biriydi. Düğünlerde saz çalıp stran söyleyen Karadaş, cümbüşüyle klasik Kürt sanatçıların parçalarını söylediğinde yaz akşamları insanlar dama çıkıp kendisini dinlerdi.
Bunları aktardığımda, hayal meyal bazı şeyleri hatırladığını belirtiyor Arjîn: “Küçükken babam beni ve kardeşlerimi etrafına toplar, Kürt klasiklerinden masallar anlatır, stranlar söylerdi. Söylemekle yetinmez, hikayesini de anlatırdı. Örneğin, bir Mem û Zin’i anlattığında aşkları kadar ihanetleri de anlatırdı. İlahi aşk kadar ülke aşkını da anlatırdı. Onun anlatımları üzerinden şekillendik diyebilirim. Özümü, gıdamı ve kültürümü babamın anlatımlarından aldım. Onun için küçük yaştan beri Kürt klasiklerine büyük bir hayranlık duyarım ve dilim döndüğünce de söylerim. Babamın sayesinde birçok klasik Kürt sanatçıyı dinleme şansım oldu.”
Anne tutuklanır, o Almanya’ya gelir
2007’den sonra bireysel olarak kendisini geliştirmek isteyen Jiyan Arjîn, gitara gönül verir ve kısa zamanda öğrenir: “Bir yıllık eğitimden sonra gitarı öğrendim ve akabinde Navenda Çanda Mezopotamya bünyesinde Kürtçe rock yapan bir grup kurduk. Birçok grup ile beraber çalıştım. İhtiyaç duyulan her grupta gitarımla eşlik ediyordum. Koma Nû Jiyan olarak bir buçuk milyon insanın katıldığı tarihi 2010 Amed Newrozu’nda sahne aldık. Deyim yerindeyse kalbim kafesini parçalayacaktı. Böylesi bir onura sahip olmanın tanımını yapamıyorum.”
Müzik çalışmaları yanı sıra politik mücadelenin de içinde ailece yer alan Jiyan Arjîn ve annesi hakkında ‘PKK üyeliği’ gerekçesiyle dava açılır. Annesi tutuklanıp cezaevine atılır ve 7 senelik hapisliği başlar. Arjîn’e ise illegal bir yaşam ve sürgün yolları düşer. Bir süre illegal yaşasa da, bunun bir ömür boyu devam edemeyeceğini anlayınca Almanya’ya gelip iltica eder.
Avrupa’da sürdürdü
Hamburg’a geldikten sonra DKTM bünyesinde kısa zamanda kurduğu Koma Rengê Nû müzik grubuyla her sene düzenlenen Mihrîcan etkinliklerine katılır. Göstermiş oldukları performansla müzik dalında birinci olurlar. Arjîn, şöyle anlatıyor: “Müzik ve sanat yaşamım boyunca hep halkımın teveccühüne mazhar oldum. Halktan aldığımı tekrar halka vermenin peşindeyim. DKTM bünyesindeki arkadaşlar da bu konuda bana çok yardımcı oluyor. Müzik çalışmalarının yanı sıra bağlama ve gitar kursları düzenliyorum. Dileyen herkes çok cüzi bir para karşılığında bu kurslara katılabilir. Yaz tatilinden sonra DKTM’nin Kültür ve Sanat Komisyonu olarak daha nitelikli çalışmalar yürüttüğümüzü buradan bildirmek istiyoruz. Bunun yanında, çoğunun bestesi bana ait olacak bir CD çalışmam var. 2017 Newrozu’nda bu çalışmam müzik standlarında yerini alacak. Anne karnındayken bana ezgileriyle yol gösteren böylesi mütevazı ve saygın bir babanın oğlu olarak her zaman ilk öğretmenim dediğim babam Hasan Karadaş’a layık olmak istiyorum. Benim bütün çabam bu.”
MEHMET ZAHİT EKİNCİ / HAMBURG
