Trump’tan rötarlı sesleniş

Donald Trump, hükümetin kapanmasıyla ertelemek zorunda kaldığı ulusa sesleniş konuşmasını önceki akşam yaptı. Suriye ve Afganistan’dan asker çekme, Meksika sınırına duvar ve ticaret savaşları gibi konular, konuşmasının satırbaşlarıydı.
ABD Başkanı Donald Trump, bütçe anlaşmazlığı sonucu hükümetin geçici olarak kapanmasından dolayı ertelenen, ‘ulusa sesleniş’ konuşmasını nihayet salı akşamı yaptı. Trump’ın Kongre’deki konuşmasına Amerika’da temaslarda bulunan Demokratik Suriye Meclisi (MSD) Eşbaşkanı İlham Ehmed de davetliydi.
Suriye ve Afganistan’dan asker çekme
Kongre ve Temsilciler Meclisi üyelerine hitap eden Trump’ın konuşmasının merkezinde beklendiği gibi Suriye ve Afganistan’dan asker çekme konusu bulunuyordu.
ABD askerlerini Suriye’den çekme kararını yineleyen Trump, DAİŞ’e karşı kurulan Uluslararası Koalisyon’un çalışmalarını da övdü. Trump devamla “Askerlerimiz neredeyse 19 yıldır Ortadoğu’da savaşıyor. Ortadoğu’daki savaşlara 7 trilyon dolar harcadık. Büyük uluslar sonu gelmeyen savaşlar içinde olmazlar” dedi. Ancak, Suriye’den asker çekilmesine karşı ise en fazla kendi partisi olan Cumhuriyetçilerden tepki geliyor.
Salı günü ABD Senatosu’nda görüşülen ve kabul edilen Ortadoğu politikası yasasına eklenen bağlayıcı olmayan bir maddede, ABD Başkanı’ndan Suriye’den çekilme için gerekli şartların neler olduğunun netleştirilmesi talep edildi. Maddeyi tasarıya ekleyen isim ise Senato’daki Cumhuriyetçiler grubunun lideri Mitch McConnell idi. McConnell’ın, Trump’ın politikalarına karşı sesini yükseltmeyen bir isim olmasına rağmen Suriye konusunda “Askerlerin zamanından önce çekilmesi bölgedeki istikrara zarar verebilir ve oluşacak boşluğu Rusya ile İran doldurabilir” demesi önemli görülüyor.
ABD’nin Afganistan’da Taliban ile yürüttüğü görüşmelere de değinen Trump, “Yapıcı görüşmelerin hızlandığını” savundu.
Füze yarışı
Hem ABD, hem de Rusya’nın Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Anlaşması’ndan (INF) çekileceğini açıklamasının ardından Trump, yeni füzeler için harcamalarda Rusya’yı geçebileceklerini söyledi. “Başkanlığım döneminde Amerika’nın çıkarlarına karşı yapılan hareketleri affetmeyeceğim” diyen Trump devamla şu ifadeleri kullandı: “Belki Çin ve diğerlerini de katarak başka bir anlaşma müzakere edebiliriz. Belki de bunu yapamayız. O durumda da diğerlerinden çok daha fazla harcama yapar ve yenilik alanında herkese fark atarız” dedi.
1987 yılında ABD ile Sovyetler Birliği tarafından imzalanan INF Anlaşması 500 ila 5 bin 500 kilometre menzilli füzelerin yasaklanmasını öngörüyor. ABD ve Rusya, 30 yıldan fazla bir süredir yürürlükte olan INF Anlaşması’ndan, karşı tarafın anlaşmaya uymadığını öne sürerek çekilme kararı almıştı.
O duvar inşa edilecek!
Trump’ın göreve gelmesinden bu yana Federal Hükümet’te yaşanan en büyük sorunlardan birisi olan Meksika sınırına inşa edilmesi planlanan duvardı. Meksika sınırında, bu ülke ve diğer Latin ülkelerinden gelecek göçmenlere karşı bir set işlevi olarak düşünülen duvar, Demokratlar ile Cumhuriyetçiler arasında en büyük anlaşmazlık noktasını oluşturuyor.
Trump’ın Meksika sınırında inşa edilmesini istediği duvarın 5,7 milyar dolarlık finansmanı konusunda Kongre ile yaşadığı anlaşmazlık nedeniyle hükümet bu yılın başında 5 hafta süreyle kısmen kapanmıştı. Ocak sonunda varılan uzlaşma ile hükümetin 15 Şubat tarihine kadar açık tutulmasına karar verilmişti.
Duvar projesi hakkında ulusa sesleniş programında düşüncelerini dile getiren Trump, “Geçmişte buradaki birçok kişi duvar için oy kullandı ancak gerçek duvar hiçbir zaman inşa edilemedi. Bu duvar inşa edilecek” dedi. Trump, göçü ise “acil bir ulusal kriz” olarak niteledi.
Buluşma Vietnam’da
Kuzey Kore lideriyle yapacağı ikinci görüşme hakkında da konuşan ABD Başkanı, Kuzey Kore lideri Kim Jong Un ile ikinci görüşmesinin 27-28 Şubat tarihlerinde Vietnam’da gerçekleşeceğini açıkladı. “Eğer ABD Başkanı seçilmemiş olsaydım, bence şu anda Kuzey Kore ile büyük bir savaşta olurduk” dedi. Trump, göreve gelmesinden itibaren Kuzey Kore’yi uzun süre savaşla tehdit etmiş ancak Kuzey Kore lideriyle Haziran 2018’de Singapur’da görüşmüştü.
Trump’ın konuşmasında yer verdiği bir diğer konu ise ABD’de muhafazakar kesimlerle liberallerin arasındaki en tartışmalı konulardan birisi olan kürtajdı.
ABD Başkanı “Doğmuş ya da doğmamış her bireyin haklarını savunmak adına Kongre’den geç dönem kürtajların yasaklanması için hazırlanacak yasal düzenlemeyi geçirmesini talep ediyorum” dedi.
İlham Ehmed de davet edildi
Öte yandan ABD’de 2 haftadan beri resmi temaslarda bulunan Demokratik Suriye Meclisi (MSD) Eşbaşkanı İlham Ehmed, Demokrat Parti’nin gelecek seçimlerde başkan aday adayı ve Temsilciler Meclisi üyesi Tulsi Gabard’ın davetlisi olarak, Trump’ın ulusa sesleniş konuşmasına katıldı.
ABD’de Kongre üyeleri, başkanların ulusa sesleniş konuşmalarına yanlarında bir kişiyi daha götürebiliyor. Kongre üyeleri, yanlarında götürecekleri ‘artı 1’ olarak genellikle dikkat çekmek istedikleri siyasi konuları gündemde tutmalarını sağlayacak kişileri seçiyor. Gabbard Twitter’dan yaptığı açıklamada, “Bu akşam Suriye Demokratik Konseyi’nin Eşbaşkanı İlham Ahmed’i, Birliğin Durumu konuşmasında misafirim olarak ağırlayacağım. O, Suriye’de DAİŞ’le mücadelenin liderlerinden ve barışın güçlü bir savunucusu” ifadelerini kullandı.
Gabbard, ülkesinin Suriye politikasına eleştiri yapan eski bir asker.
Öte yandan, Türkiye’de cezaevinde AKP-MHP’nin rehin tuttuğu Rahip Andrew Brunson da Kongre’deydi. Brunson, Trump’ın konuşmasına, memleketi Kuzey Carolina’yı temsil eden Cumhuriyetçi Senatör Thom Tillis’in davetiyle katıldı.
General Votel: Bizimle birlikte savaşanlar korunacak
Öte yandan önceki gün ABD’deki tartışmalarda Suriye’den asker çekme meselesi sadece Trump’ın konuşmalarıyla sınırlı değildi. ABD Merkez Kuvvetler Komutanı Orgeneral Joseph Votel, asker çekilmesi ve Suriye’deki Kürtlerin durumuyla ilgili senatörlerin sorularıyla karşı karşıya kaldı. Votel Senato Silahlı Hizmetler Komitesi’nde Suriye’den çekilme planlarını anlattı: “Suriye’den çekilirken bizimle birlikte savaşan Suriyeli Kürtler de, Türkiye de korunacak.”
Votel, Senato Silahlı Hizmetler Komitesi’nde düzenlenen bir oturumda, Trump’ın Suriye’den çekilme kararını değerlendirdi. Karar açıklanmadan önce kendisine danışılmadığını açıklayan Votel, ABD’nin çekilirken hem Türkiye’yi, hem de DAİŞ’e karşı kendileriyle savaşan Suriyeli Kürtleri koruması gerektiğini söyledi.
Senatör Heinrich: Kürtler için ne yaptınız?
Votel, Demokrat Senatör Martin Heinrich’ten gelen “Askerlerimiz Suriye’den çekilirken Kürt müttefiklerimizin güvenliğini garanti altına almak için ne gibi çabalar yürütülüyor” sorusuna şu yanıtında şu ifadeleri kullandı: “Bu, şu an devam eden planlamaların kilit bir unsuru. DAİŞ’i yenilgiye uğratmak ve güçlerimizi çekmek gibi çok sayıda görevin yer aldığı listeye, Türkiye’nin korunmasını ve onlara tehdit yöneltilmemesini garanti altına almayı ve bizimle birlikte savaşan güçleri korumamızı da ekliyoruz. Dolayısıyla şu an hem diplomatik hem askeri düzeylerde devam eden planlama çalışmalarımızın kilit bir unsuru, tam da bu meseleyi ele almak ve bizimle birlikte savaşan, bize görevimizi tamamlamakta yardım edenlerin, biz Suriye’den çıkarken korunması.”
DAİŞ yenilgiye uğratılmadı
Votel, oturumda DAİŞ’in ABD’nin çekilmesi sonrasında da tehdit oluşturacağını vurguladı. ABD Merkez Kuvvetler Komutanı, DAİŞ çetelerinin çok sayıda lider ve üyesinin hayatta olduğuna dikkat çekti.
HABER MERKEZİ
