Uyuz ilacı da üç katına çıktı

İsmail Tosun

İsmail Tosun

  • Adıyaman Tabip Odası Başkanı İsmail Tosun, kentteki uyuz hastalığına dikkat çekerek, “İnatçı bir uyuz salgınıyla karşı karşıyayız” dedi. Hastalık yayılırken, ilacın fiyatı da 300 TL’den bin TL’ye çıktı. Tosun, “8 kişilik bir aile için 8 kutu almak gerekiyor bu da 8 bin TL demek oluyor. Bu tutar her aile için büyük bir maliyet. Devlet gerekli ilaçları karşılamalı" dedi. 

MEDİNE MAMEDOĞLU / ADIYAMAN

Deprem bölgesinde aradan geçen 9 aya rağmen birçok sorun çözüm beklerken, ilk zamanlarında yaşanan salgın hastalıklar, kış aylarının da gelmesiyle çok daha ciddi bir boyuta ulaştı. Hijyen koşullarının sağlanamadığı ve içme sularının temizlenmediği Adıyaman’da dirençli uyuz salgını baş gösterdi.  Salgına yakalanan yurttaşlar, kesin çözüm olan tablet yerine losyonu kullanmak zorunda kalırken, suya erişimin kısıtlı olması sebebiyle hastalıktan kurtulamıyor. Ne yeterli düzeyde su ne de ilaç bulunan Adıyaman’da uyuz hastalığı bir döngü gibi çoğalarak devam ediyor. 

Kaynağı suya erişimsizlik

Adıyaman Tabip Odası Başkanı Doktor İsmail Tosun, kentteki durumu gazetemize anlattı. Uyuz salgınının özellikle hijyenin eksik olduğu noktalarda görüldüğüne dikkat çeken Tosun, “İnatçı bir uyuz salgınıyla karşı karşıyayız. Kentte sular kirli, insanlar suya erişemiyor. Hijyen sorunları sebebiyle salgın bitmiyor. Bizler bu hastalığa karşı iki tür ilaç kullanıyoruz; biri tablet diğeri losyon. Tablet, salgına karşı kalıcı çözüm ancak devlet karşılamadığı için mecburen herkese losyon yazıyoruz. Losyon kullananlarda da bu hastalığın geçmesi için yapılması gereken en temel şey; hijyen ortamında bulunmak ve banyo yapmak. Bu da bu koşullarda pek mümkün değil" dedi.

 

 

Devlet ilaçları karşılamalı

Her geçen gün vakaların arttığını söyleyen Tosun, şöyle devam etti: “İlk zamanlarda da bu hastalık vardı. O dönem tablet 275-300 TL civarıydı ve yardımlarla karşılayabiliyorduk. İlaçları satın alıp dağıtarak bu hastalığın önüne geçtik. Ancak şimdi ilacın fiyatı bin liraya ulaştı, yardımlar azaldı. Hastalar bu tutarı kendi cebinden ödemek zorunda kalıyor. Şöyle düşünelim; 8 kişilik bir aile için 8 kutu almak gerekiyor bu da 8 bin TL demek oluyor. Bu tutar her aile için büyük bir maliyet. Devlet gerekli ilaçları karşılamalı.” 

Döngü devam ediyor

Salgının kalabalık ortamlarda daha hızlı yayıldığına dikkat çeken İsmail Tosun, “Burada insanlar konteynerlerde toplu olarak yaşıyor. 7-8 kişinin yaşadığı bir konteynerde banyo yapmak çok zor. Yine o koşullarda hijyen sağlayamıyorsunuz. Hasta olan birinin yanında iki saat oturmanız hastalığın size geçmesine neden oluyor. Sürekli losyon kullanıp hijyene dikkat edilmediği zaman dirençli uyuzlar başkalarına da bulaşıyor ve bu döngü böyle devam ediyor” şeklinde konuştu. 

 

 

Salgınlar artacak

Havaların soğumasıyla salgın hastalıkların artabileceğine dikkat çeken Tosun, “Kış geldi ve havaların soğumasıyla insanlar kapalı yerlerde kalmaya başlayacak. Okulların açılması ve toplu yaşam alanlarının artmasıyla salgınlar çoğalacak. Uyuzun yanı sıra kızamık salgınları ve içme sularının temin edilememesi, şebeke sularının temizlenmemesiyle hepatit gibi salgınları da bekliyoruz” dedi. 

Musluk suları temizlenmeli

Salgın hastalıkların temelinde hijyen sorunu olduğuna dikkat çeken Tosun, hijyenik ortamların artırılması ve su sorununun çözülmesi çağrısında bulundu. Tosun atılması gereken adımları şöyle sıraladı:

* İçme sularının klorlanması, içinde arsenik ya da kurşun gibi ağır metallerin olup olmadığının araştırılması gerekiyor.

* Yine hasar gören altyapılar tamir edilmeli. 

* En kalıcı çözüm de yerleşim yerlerinin tamamlanmasıyla olacak. Ancak bunun için önümüzde uzun bir süreç var gibi görünüyor. 

* Konteynerde kalan her aile için günde yalnızca 10 litre su veriliyor. Aileler verilen suları içmek için kullanırken kalan ihtiyaçları için musluğu kullanmak zorunda kalıyor. En önemli çözüm, musluktan akan suların temizlenip kullanılması. 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.