XEBAT PENABER:Diktiğim her elbise ZAFER hissi kazandırıyor


Orduya mensubiyeti sembolize eden elbiseler birçoğumuzda korku, savaş ve ölüm hissi yaratır. Militarizmle bağdaşmış bu ‘kanlı elbiseler’in aksine gerilla elbiseleri büyük bir sempati, güven ve huzur duygusu verir.
Her gerilla adayının içinde büyük bir özlem olan ve giymek için büyük bir heyecanla beklediği o an gelip çattığında içi içine sığmaz, enerjisi sel olup akar. Elbise giymemiş de kanat takmış gibi hisseder. Çünkü o elbiselerin sahipleri, en dar günlerinde onların yardımına koşmuş, yaralarını sarmış, korkusuz ve kaygısızca onları savunmuş, gün gelmiş kendini feda etmekten çekinmemiş. Yıllar içerisinde bu korkusuz kahramanlar giydikleri şal, gömlek, yelek ve şelame takımı ile bağdaşır hale geldiler.
Yüreği özgürlük özlemi ile atan her Kürt’ün hayalidir o elbiseleri bir gün giymek. Gerilla’nın elbiseleri ve mekapları onun olmazsa olmazlarındandır. Gerilla elbisesinin üstüne kefiyesini, altına da mekaplarını giydi mi şıklığına diyecek olmaz.
Ulusal kıyafetlere yeniden dönüş
Halkının politik statü ve kimliğinin yanı sıra sömürgeciliğin asimilasyon çarkında kaybolmaya yüz tutmuş kültürel değerlerini de gün yüzüne çıkarttı gerilla. Elbisesi dahil, gelenek ve görenekleri yasaklanan Kürt halkı, gelinen aşamada kendi yöresel ve ulusal kıyafetlerini giyerek özüyle yeniden bir buluşmayı gerçekleştiriyor. Gerilla kıyafetleri, halkın evlatlarına olan özlemini sembolize ettiğinden her etkinlikte tercih edilen kıyafetlerin başında geliyor. Dağlarda gerilla her işini kendi yaptığı gibi, kıyafetlerini de kendisi dikiyor. Birçok alanda kurulan profesyonel terzihaneler bulundukları alanlardaki gerillanın kıyafet ihtiyaçlarını karşılıyor.
Sefkan Erdem, özgürlük mücadelesine genç yaşlarda katılmış ve birçok alanda kalmış bir gerilla. Son beş yıldır da gerilla terzihanelerinde yoldaşlarına kıyafetler dikiyor.
Konfeksiyonculuktan gerilla terzihanelerine
Küçük yaşlarda Türkiye metropollerine göç etmek zorunda kalan Sefkan, ailesine destek olmak için yine küçük yaşlarda çalışmaya başlar. O dönemlerde yaşadığı sıkıntıları şu sözlerle ifade ediyor. “Hayal meyal hatırlıyorum. O dönemlerde Kürdistan genelinde köy yakmalar, ‘faili belli’ cinayetler ve katliamlar çok yaygındı. Köyümüzü yaktıklarında ben çok küçüktüm. Daha sonra metropollere göç etmek zorunda kaldık. Ailemin maddi durumu çok kötü olduğu için, henüz 8 yaşındayken konfeksiyon işinde çalışmaya başladım. Aldığım çok düşük bir ücretle ailemin ekonomisine katkıda bulunmaya çalışıyordum. 14-15 yaşlarına geldiğim zaman artık elbiseler dikmeye başlamıştım. Diktiğim hiçbir elbiseden sonra başarı kazanmışım gibi bir hisse kapılmadım. Gerillada ise her diktiğim her elbiseden sonra büyük bir zafer kazanmış hissi yaşıyorum. Çünkü her yeni elbiseden sonra yoldaşlarım çok mutlu oluyor. Onların mutluluğu beni de mutlu ediyor. Yeni elbise giyen yoldaşlarım çok şık oluyor. Onların şıklığı ve mutluluğu moralimin tavan yapmasına neden oluyor.”
Gerillanın sadece bir elbisesi olur…
Yaptığı çalışmanın zorluklarına da değinen Sefkan Erdem, gerillanın özel yaşamına ilişkin de şunları belirtiyor. “Gerilla kendisini halkına, insanlığa adayandır. Bir gerilla maddi imkanları düşünmez, bunu kendine dert etmez. 15 yıllık gerillayım ve yaklaşık 5 yıldır terzihanede çalışıyorum. Bugüne kadar bir gerillanın maddiyata bağlı olduğuna rastlamadım. Gerillanın sahip olduğu tek maddi şey elbiseleridir.
Bazen televizyonlarda görüyoruz. İnsanlar günü birlik, saatlik randevular için özel elbiseler diktirirler. Oysa biz iki arkadaş büyük bir gerilla gücünün elbise ihtiyaçlarını karşılayabiliyoruz. Çünkü yoldaşlarımız dünyanın belki de en mütevazi yaşamını sürdürüyor. Birçok arkadaşımız da bizi düşündüğünden kolay kolay elbise ihtiyacını aktarmaz. Bazen fırsat bulup pratik alana çıktığımda yamalı elbiselerle gezen arkadaşlarımızı görüyorum. En zor durumda kaldığım zamanlar bu zamanlar oluyor. ‘Neden gelmiyorsun?’ diye sorduğumuzda ise, ‘biz idare edebiliriz, siz çok yoruluyorsunuz’ cevabını veriyorlar. Gerillada empatinin en mütevazı ve mükemmel karşılığı budur belki de.

